?Fakiriz diye ölelim mi??

?TEK DERDİM KARINLARINI DOYURMAK?

Ürkmez, yıllardır yaşadığı derme çatma evde büyütüp yetiştirdiği çocuklarından ikisini ?gelin ettiğini? ifade ederek, ?Bir oğlum, bir de 4. Sınıfa geçen küçük kızım kaldı. Şimdi tek derdim var, bu çocuklarımın karnını doyurmak? dedi.

?HİÇBİR KURUM YARDIMCI OLMUYOR?

Resmi ya da gayrı resmi hiçbir kurumun kendisine destek vermediğini ifade eden Ürkmez, ?Oğlum daha önce Kırıkkale?de bir firmada çalışıyordu. O dönem, işine güvenerek Konya?da yaşayan bir akrabamızın kızıyla oğluma iyi kötü bir nişan yaptık. Daha sonra geçirdiği bir kazanın ardından oğlum işinden oldu. Şimdi inşaatlarda çalışıp üç kuruş ekmek parasını ancak kazanıyor. Daha önce nişan için 20 bin lira kredi çekmiştik. O borcu ödeyemiyoruz. Şimdi ise düğün yapmak zorundayız. Yine akraba eş dostun üç beş kuruş yardımıyla gelinimi Konya?dan getirip evimin önünde iyi kötü bir düğün yapayım dedim. İzin alacaksın dediler. Valilik, belediye, emniyet, gitmediğim yer, çalmadığım kapı kalmadı. Ev Düğünü yasak, salonda yapacaksın diyorlar. Allah aşkına, bugünden yarına yiyecek ekmeğim yok. Daha gelinimin gelinliğini bile bulamamışken ben düğün salonuna nasıl o kadar parayı bulurum?? dedi. 

?AŞAĞILANIYORUZ?

Gözyaşları içerisinde çaresizliğini anlatan Güzel Ürkmez sözlerine şöyle devam etti: ?Televizyonda, şurada, burada reklam yapıyorlar. Devlet şu kadar yardım yapıyor, şunu bunu veriyor diyorlar. Yok, Sosyal Hizmetler?den, Sosyal Konsey?den bahsediyorlar. Hiçbirisine inanmıyorum. Hangisine gitsem, beni bir diğerine yolluyorlar. Başlarından savıyorlar. Geçen yıl yardım, yapacağız vaadiyle beni Belediye Sosyal Konseye çağırdılar. Evime bir vitrin verdiler. Gelin de görün, çöpte bulsanız almazsınız. Fakiriz diye bu kadar aşağılanmayı hak ediyor muyuz??

?YARDIM DERNEKLERİNE İNANMIYORUM?

?Hele o yardım dernekleri var ya, hiçbirisine inanmıyorum. Hepsi de göstermelik. Hepsinin de tek derdi reklam. Eğer kendi yandaşlarındansanız yardım ediyorlar. Yoksa bir lokma ekmeğe muhtaç olmanız bile önemli değil. Kaç tanesinin kapısını çaldım. Bugün git yarın gel diyor hepsi de.?

?HEP CAHİLLİĞİMDEN??

Hep cahilliğinin sıkıntısını çektiğini ifade eden Ürkmez, ?Başımda bir eşim de yok. Eşim Mehmet 11 yıl önce çalışmak için Rusya?ya gitti. 4 ay sonra dönüp nikâhını ver, orada resmi nikâh kıyıp daha sonra sizi de götüreceğim dedi. Ne bileyim, ben de verdim. O gün bu gündür eşim kayıp. Ne geliyor, ne arıyor, ne de soruyor. Benden geçtim, çocuklarına bile sahip çıkmıyor? dedi.

?KADIN DERNEĞİ DE BAŞINDAN SAVDI?

?Benim okuma yazmam yok. Kadın derneği var dediler, gittim. Onlar da başlarından savdılar. Sonra birisi başka bir kadın derneği daha var. Oraya git dediler. Ben de yanıma küçük kızımı da alıp buraya geldim. Kimse yarım etmiyor. Fakiriz diye yaşamayalım mı, ölelim mi? Oğlum delirmek üzere. Ben ne yapacağım anne, kendimi öldüreceğim diyor. Genç çocuk. Kendisine bir şey yapmasından korkuyorum. Düğününü bari evimde yapabilsem? diyen Güzel Ürkmez, ?bana yardım edebilecek birileri olmalı? dedi.

?DERNEKLERE AYRIMCILIK YAPILIYOR?

Çaresiz kadının son olarak sığındığı ?Kadın Eli ile Kadınlara Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği? Başkanı Nurcan Yılmaz Yağlı da, ?Bize bu şekilde çaresiz kalmış çok insan geliyor. Ancak bizim herhangi bir ödeneğimiz yok. Ödeneği olan derneklerin yardım yapmadıklarını söyleyip yanımıza geliyorlar. Başta Valiliğimiz olmak üzere, Dernekler Masası, Sosyal Hizmetler gibi yetkili kurumlar bu işlere bir el atmalı. Bu tip ihtiyaç sahibi insanlara yardım etmek istiyoruz ama bizim de bir gelirimiz yok. Zaten bu konuda biz de mustaribiz. Derneklere ayrımcılık yapılıyor. Bakanlığın artık bu işe bir el atmasını bekliyoruz? dedi.