. İnternetin bu kadar hayatımızın içinde olmadığı yıllarda evimize her gün gazete girerdi. Bazılarımızın alışkanlığı olduğundan, bazılarımızın dünyayı, ülkeyi takip etmek için, bazılarımız da gazeteleri ansiklopediden tutunda yemek takımı, televizyon kuponları biriktirildiği için alırdı. Bizim eve pazar günleri bir değil iki, üç tane gazete alınırdı. Ailece yaptığımız annemin özenle hazırladığı hamur işlerinin vazgeçilmez olduğu Pazar kahvaltıları uzun sürerdi. Sobanın üzerinde kaynayan çayın yanına eşlik eden gazetelerin magazin, çizgi roman, bulmaca ekleri olurdu.
Gazeteden yayılan matbaa kokusu şimdilerde yerini dijital ekranlara bıraktı. O zamanlar ekranda TRT’de yayınlanan kulaklarımızın pasını açan Hikmet Şimşek eşliğinde “Pazar Konseri” olurdu.
Gazetecilik merakım o yıllarda gazetelerin çocuk eklerinin olmasıyla başladı. Güneş çocuk gazetesine yazı göndermiştim. Çocuk muhabir kartını hala saklarım. Zaman geçtikçe, yaş aldıkça köşe yazılarına merak sardım. Belli zaman aralıkları ile kendime Radikal gazetesi alır, tüm yazarları okurdum. Kitaplarımla gazeteye sarılmayı çok sevdim. Sayfaları yazıları kucaklamak hissi içimi ısıttı her daim. Yeni bir kitap aldığınızda koklarsınız ya, hani o koku ne güzeldir.
Gazete, dergi saklama merakı genetik olabilir. Babamın benim için sakladığı Nokta dergileri kütüphaneden bana bakıyor. Bende her ay düzenli aldığım Kafa dergisini çocuklara bırakma hayaliyle biriktiriyorum. Seviyorum gazeteleri, dergileri, kitapları mutluluk kaynaklarım. Almaya doyamam, alıp sarılsam, kitapların sayfalarında gezinsem başka dünyalarda…
Hafta sonu birkaç tane gazete aldım.
Her zamanki gibi hala okuyorum, her sayfayı okumalıyım.
Konu nerden buralara geldi. Gazetemiz Pusula bir süredir internet üzerinden yayımlanmaya devam ediyordu. Tekrardan basılacağını haberini aldım. Tekrardan yazıyor olmak, gazeteyi elimize almak, okumak büyük keyif.
Bu aşamada yeniden basılacak olan “Pusula Gazetesi” emekçilerine saygı ile yolumuz açık olsun.
