Çok hoşuma gittiği için aklımın bir köşesine yazdığım bu söz bugün cuk diye yerini buldu diyebilirim..
Çünkü Yahşihan Belediyesi Başkanlık koltuğuna oturan Osman Türkyılmaz alışık olmadığımız uygulama ve icraatlarıyla bu tanımlamaya bire bir uyuyor..
(Sakın yanlış anlaşılmasın)
Niçin Türkyılmaz? Çünkü herkesin özlemi olan tuttuğunu koparan, Allah’tan başka kimseden korkmayan, eğilip bükülmeyen, yanlış hesabı olmayan, minnet duymayan, mağdurun yanında olan bir başkan portresine tıpa tıp uyuyor da ondan
Yıllardır dedikoduların ayyuka çıktığı, büyük imar yolsuzlukları, üniversite ve çevre arazilerle ilgili iddiaların ardı arkası kesilmediği, milyonlarca lira borcunun olduğu, çok kişinin işe gitmeden maaş aldığı, ilçe çevresindeki çarpık kentleşmenin alıp başını gittiği vs.
Tutanın elini yakacağı belediye’ye talip olmak ayrı bir cesaret, onca güç karşısında seçimi söke, söke kazanıp makama oturmak ise tam bir deli cesareti,
2014 seçimlerinde de aday olan sonra yarışı AK Parti adayı Sungur’a bin 300 gibi bir oy farkıyla kaptıran Türkyılmaz, süreç devam ediyormuş gibi çalışmasını kaldığı yerden devam ettirdi.
İşinden fırsat buldukça zamanının büyük bölümünü sürekli propagandaya ayırdı. İlçedeki cenaze, düğün, özel günlerde bayramlarda protokolde olması da ilçe halkıyla daima iç içe gönül, gönüle oldu.
Seçimden seçime sahaya inenlerin aksine sanki yarın seçim olacakmış gibi kendine özgü yöntemleriyle kendisiyle barışık oldu, oy vermeyenlere bile küsmedi,
Vee 2019 seçimleri potansiyel aday olarak Türkyılmaz bir kez daha yarışa girdi. Kaybettiği seçimin rövanşını alma kararlılığı ile yine ilginç yöntemlerle seçim sürecini yürüttü
Beş yıldır sahada! başarılı ve dolu dolu bir seçim süreci geçiren Türkyılmaz 2014’te kaybettiği seçimin rövanşını AK Partili Ahmet Sungur’a karşı almış oldu.
Seçimi kazandı ama makama oturmak yerine önce bakanlık müfettişlerini isteyerek belediyeyi bir güzel gözden geçirtti. En ilginci ise makam odasında böcek araması yaptırarak Türk siyaset tarihine geçti..
Seçmenleri onun makama oturmasını beklerken o önce süreci yürüten arkadaşları ile sonrada belediye personeliyle uzunca bir toplantı yaptı
Önce muhasebe birimini oluşturdu. Tüm hesapları uzmanlarla bir güzel gözden geçirdikten sonra belediyenin gelir gider tablosunu girişe bir afişle koyuverdi..
İlçede bazı şeylerin değişeceğine işaret olarak yorumlanan bu davranışı makamını nasıl kullanacağına bir işaret olarak görüldü. Dedik ya delilikse bu delilik
Neyse Türkyılmaz ilk yılını kilitlenen personel sorununu çözmek ve olması gereken birimleri oluşturmakla geçirdi
Sonraki yılda ise hepimizin malumu Yeni Şehir’e el attı. Burada kim dokunsa eli yanacak meselelere o boylu boyunca girdi.
Onlarca gecekondu yapıyı, imara uymayan binaları yasalar çerçevesinde yerle bir ederek kararlılığını ortaya koydu..
‘Osman ayağına sıkıyor’ diyenlerin aksine “Ben kalbimi dinlerim götürdüğü yolda giderim” diyerek yolundan hiç sapmadı..
Delilik dedik ya, belgesi mi olur. Deli olunmaz delilik yapılır. Sonu nereye varırsa varsın diyenler delidir ya..
Hatta ‘Osman intihar ediyor’ diyenlere nispet bir sabah kalkıp Yeni Şehir’den başlayarak ilçenin altını üstüne getirdi
700 günde biteceği taahhüt edilen su, kanal ve yağmur suyu alt yapısını 400 iş gününde tamamlayarak bir rekora imza attı..
Durmadı, ‘Kalbinin götürdüğü yola’ asfalt sermek için ilçenin dört bir yanını asfaltla buluşturmaya başladı
Bu arada sosyal kültürel etkinlikleri hiç ihmal etmedi. İlçeye kısa sürede 7 parkı birden kazandırdı. Hepsinin adından, yapılış gayesinden özelliği olan parklar
Yapması gereken tüm işlerle birlikte birçok özel iş ve uygulamaları ile kabına sığmayan bir yönetim yaratılmış oldu
Kısacası son yılların moda tabiri ile ‘Çılgın proje’ tanımına uyan ne varsa Yahşihan’da bir bir hayata geçirildi.
Tüm bunları yaparken‘Başladığım asfaltı bitiremez, alt yapıdan çıkamazsam bir daha aday olmam, istifa ederim siyaseti bırakırım’ diyerek iddiasını yineledi..
İşte bu noktada Yahşihan’a ‘bir deli lazım” şeklindeki tanımlamanın haklı bir serzeniş olduğu ortaya çıkmış oldu.