CÜNEYT TÜRKOĞLU


TRAVMA

Geçen sene 90.dakikada gol yiyerek puan kaybettiğimiz 4 maç vardı. Bu sene de seriye kaldığımız yerden devam ediyoruz.


TRAVMA

 

Geçen sene 90.dakikada gol yiyerek puan kaybettiğimiz 4 maç vardı. Bu sene de seriye kaldığımız yerden devam ediyoruz.

 

İlk hafta Ağrı karşısında, bu hafta da Yeşilyurt maçında son dakikada goller yedik ve bu artık travmaya dönüşmeye başladı. Bizim rakibimiz artık diğer takımlar değil, zaman oldu. Son saniyede gelen bu goller sadece skoru değil, kalbimizi ve özgüvenimizi de alt üst edecek noktaya gelmiş durumda. Taraftar olarak son dakikaya girilirken “ Acaba yine mi yiyeceğiz?” düşüncesi oturmaya başladı. Bugünün konusu bu artık, yani bitmeyen maçların bitmeyen travmaları…

 

Maça hızlı başlayan, gol arayan ve daha istekli olan takım bizdik. Maçın başında art arda kornerler, sağlı sollu ataklarla son zamanlardaki en iyi oyunlarımızdan birini izledik. Bu baskı sonucunda da Çağlar ile erken golü bulduk. Bu tip maçlarda, özellikle de deplasmanda erken öne geçmek büyük avantajdı ama maalesef bu avantajı sadece 10 dakika koruyabildik. Rakibimiz İsmail’in rahat bir şekilde defansımızı geçerek uzaktan attığı şutla beraberliği yakaladı. O dakikaya kadar da atağı ve pozisyonu olmayan bir Yeşilyurt izlemiştik. 

Golden sonra toplanmasını bildik ve ataklarımıza devam ettik. İlk yarının sonlarında maçın en iyisi olan Bedirhan ile tekrar öne geçtik ve soyunma odasına 2-1 önde gittik. Hem maçın başlarında hem de ilk devre biterken gol bulduk. Yani psikolojik ve oyun düzenini etkileyen çok önemli anlarda öne geçtik.

 

İkinci devrenin ortalarından itibaren hem rakibe önemli pozisyonlar verdik, hem de biz çok net pozisyonlardan yararlanamadık. Bu ligde daha önce de belirttiğim gibi tek farkla önde gitmek hep büyük bir risktir. Bu liglerde futboldan ziyade mücadele ön planda ve bu mücadele tek gollük farkı zor kaldırıyor. Maçı koparacak golü de bir türlü bulamadık. 

 

Son saniyede ise yine olan oldu. Santrası bile yapılmayan yıkıcı bir golle sahadan 1 puanla ayrıldık. 

 

Önce hatalardan bahsedelim, sonra çözüm yollarına hep beraber ulaşmaya çalışalım. 

 

Futbolcu bazında;

 

Kalecimiz Canberk geçmişte Bursaspor ile küme düşerek önemli bir yıkım yaşamış bir oyuncu. Ona rağmen fazlaca maça çıkmış ve tecrübe edinmiş durumdaydı. Evimizdeki Ağrı maçında birkaç kere hatalı çıkış yapmıştı ama o maçta yediğimiz golde bir hatası yoktu. Bu hafta ise yediğimiz ilk golde iyi pozisyon alabilse o topu çelebilirdi. İkinci golde de bariz hatalı çıkış yaptı ve topu alamadı. Zaten golden önce de yine böyle boş bir çıkış yapmış ve Yeşilyurt mutlak bir golü kaçırmıştı. Bazen fragmanlar sonu belli eder, yani böyle bir son sürpriz olmadı. Özellikle yan toplarla beraber bu çıkışlara çok dikkat etmesi ve çok çalışması gerekiyor. Kalecilik hata yaptığında telafisi çok zor olan bir mevkidir. Umarım bu gördüğümüz son hatası olur.

 

Kaptanımız Adem ise yediğimiz son golde ayakta duramadı ve topu çelemedi. Yere düşmese çok rahat çıkarabileceği bir toptu. Hem çok köşeye gitmedi, hem de hızlı bir vuruş değildi. Düştüğünde ise keşke eliyle müdahale edip penaltı yaptırabilseydi. En azından bir ümit penaltının kaçmasını beklerdik. Golde asıl hata kalecide ama yine de Adem’e çıkarabileceği bir top gelmişti. 

 

Adem ve Buğra Kırıkkale’miz için önemli iki isim. Bu oyuncuları eleştiri kadar sahiplenmeyi de kendime borç biliyorum. Nitekim hafta içi sosyal medyada ikisini de sahiplenen bir yazı yazmıştım. Kendilerine de inanan bu kadar taraftar varken bu hataları sürekli yapmak kendilerine yakışmıyor. Burada artık onları eleştirmek değil övmek istiyorum. Buğra bu hafta maçın kaderine etki edecek kötü bir oyun sergilemedi. Yine de bu hafta yedekte oturmasını ve sonradan oyuna dahil olmasını beklerdim. Ama oyunda kaldığı sürece hocayı da utandıracak bir hata yapmadı. 

 

Hoca bazında;

 

Nihat hoca değer verdiğimiz, inandığımız birisi. Kendisiyle de yoğun muhabbetim vardır, sevgim ve saygım çok ayrıdır ama yanlış gördüğümüz noktada yazmazsak biz de dürüstlük ve objektiflikten ödün vermiş oluruz. Hocam bazı oyuncuları sürekli oynatarak onları kazanma değil kaybetme yoluna gideriz. Oynatarak değil, oynatmayarak koruma yolunu seçmek gerekiyor. Yedekte bir orta sahamız var ve 2 maçta da hiç süre alamadı. Elbette hocamız antrenmanları yaptırıyor, form durumlarını bizlerden çok daha iyi görüyor ama sahadaki oyuncular iyi durumda değilse neden bu oyuncu oynamıyor diye de haliyle düşünüyoruz. Bu isim Cihan Aydın. 24 yaşında olmasına rağmen 200’e yakın profesyonel maça çıkmış birisi. Sadece 3.lig değil, 2.lig ve 1.ligde de oynamış bir oyuncu. Bu kadar oyuna giremeyecek kadar kötü olabileceğini düşünmüyorum. 

 

Yapılan oyuncu değişiklikleri de bizi bu maçta çok ileriye götüremedi. Özellikle savunma anlamında çok zorluk yaşadık. Suphi henüz 19 yaşında, tekniği iyi bir oyuncu. Suni çimde ve mücadelenin yüksek olduğu bir maçta oyuna girmesi çok doğru değildi. Suphi’yi fiziğinden dolayı hem çim hem de rakip daha fazla zorladı. Kesici özelliği de fazla yok. Suphi’yi 2 farkla öne geçtiğimiz maçlarda oyunu rahatlatmak ve hızlı hücumlara çıkmak için kullanabiliriz ama bu maçın adamı değildi. Suphi’den çok şeyler bekliyorum ama doğru maçlarda doğru anlarda süre bulduğunda… 

 

Maçta 3 değişiklik yaptık ve hepsini teker teker farklı dakikalarda yaptık. Böylece değişiklik hakkımız dolmuş oldu. Son dakikada değişiklik hakkımız olsa yapacağımız değişikliklerle belki de maç soğuyacaktı ve o golü de yemeyecektik. Nihat hocam tecrübelidir, bu durumları kendisi de çok iyi bilir ama bana göre değişiklik konusunda hem oyuncu hem de sayı bazında hatalar yaptı. 

 

Maçta Muhlis ve Şerafettin çok iyi oynadı. Muhlis ikinci yarının sonlarına doğru yorulsa da kalitesini her an hissettirdi. Geçen haftaya göre Çağlar’ı da daha çok beğendim, maçın içine daha çok girdi ve daha çok sorumluluk aldı. Yine Furkan orta sahada iyiydi ama çok yalnız kaldığını düşünüyorum. 

 

Genel anlamda mücadele ve oyun olarak gayet iyiydik. En çok da buna üzülüyoruz. Kötü oynasak hak ettik diyeceğiz ama bu mücadelenin sonu bu olmamalıydı. Bir puan kazanmadık, 2 puan kaybettik. 6 puanla zirvede olabilecekken 2 puanla orta sıralarda yer alıyoruz. 

 

Neler yapmalıyız?

Öncelikle yönetimsel olarak bu puan kayıplarını talihsizlik ya da tesadüf diye geçirmememiz gerekiyor. Böyle dersek bu sonuçları daha çok almaya devam ederiz. Nerelerde hata yapıldığı çok belli. Bunların üzerine daha çok gitmeliyiz. Son dakikaları oynama konusunda daha çok çalışmalıyız. Burada teknik ekip kadar lider vasıflı tecrübeli oyuncularımız da devreye girmelidir. Özellikle Ömer Şişmanoğlu transferi takımımızın bu eksik yönünü de tamamlama anlamında olumlu bir transfer gibi duruyor. 

 

Salı günü kupa maçına çıkacağız. Bu maçı ben çok önemsiyorum. Çünkü oynamayan tüm oyuncular bu maçta şans bulacaktır. Hem kadro derinliği ve zenginliği açısından, hem de düşen oyuncularımızın değişikliğinde öne çıkacak oyuncuları belirlemek için büyük bir fırsat olacak.  İzlemediğimiz bazı oyuncuların da performansını merakla bekliyorum. O yüzden sıradan bir maç olarak bakmayacağız.

 

Haftaya da lig maçında henüz ligde puanla tanışamayan Suvermez Kapadokya’yı ağırlayacağız. Takımımız skordan bağımsız üstün bir mücadele ortaya koyuyor. Bizlere düşen son düdük çalana kadar bu takımı desteklemek ve mücadelelerini taçlandırmak olacaktır. Umarım ilk haftaki gibi boş tribünlere oynamayız, bize yakışmıyor.

 

Galibiyet serisinin başlayabilmesi dileğiyle…

 






 

 

 

 

 

 

 

 

  • Pazartesi 29.8 ° / 13.5 ° Güneşli
  • Salı 22 ° / 14.1 ° Orta kuvvetli yağmurlu
  • Çarşamba 27.9 ° / 12.3 ° Güneşli