İSMAİL DURSUN KUZUCU

Tarih: 26.06.2013 16:59

Taş Ocağı

Facebook Twitter Linked-in

Yahşihan İlçesi Bağdat Deresi mevkiinde birkaç yıl önce açılan taş ocağı o bölgedeki oldukca verimli bu dereye büyük zarar vermektedir.Burası eskiden bağ ve bahçelerin gür oldoğu bağlarından üzüm satarak ve pekmez yaparak  insanların büyük bir geçim kaynağı imiş. Kız istemeye giden düğürlere Bağdat Dresi nde bağın varmı diye sorarlarmış. Orada bağı olmayan delkanlıyada kız vermezlermiş. Kızımı neyle geçindireceksin diye.

Burası çok değil birkaç sene öncesine kadar yine insanların tercih ettiği,bağcılık ve arıcılığın yapıldığı,mesire yeri olarak tercih edilen bir yerdi. Son zamanlarda etrafındaki tepeleride Orman Bakanlığı nın ağaçlandırması ile ayrı bir güzelliğe bürünmüştü.Bu ve benzer nedenlerle bu dere insanların en çok tercih ettiği yerler arasına girmişti.

Şimdilerde bu güzelim dere çok garip kaldı. Bir şirket buraya Taş-kum Ocağı açarak buradaki bağı, bahçesi, arısı, yayla evi olan insanlarımızı adata canından bezdirdi.Buradaki mülk sahipleri kimsesiz kaldı. Derdini anlattığı makamlar sorunları ile hiç ilgilenmediler.  Aynı şekilde ormanlaştırılmaya çalışılan bölgeyede büyük zarar vermiştir.İstanbul Gezi Parkı nda üç beş ağaç için yapılan eylemleri gördüğümüzde binlerce agaca yapılan olumsuzluğu herkesin düşünmesine sunuyorum. Özellikle sayın valime sesleniyorum: Bu derede bulunan tarım arazileri kamyonların tozları ile buradaki biyolejik dengeyi yok etme noktasına getirmiştir.Yahşihan İlçe Tarım Müdürlüğü nün vermiş olduğu raporlarda durumu gayet olumsuz olarak anlatmıştır. Yapılan tüm müracatlar makamlar tarafından gerekli ilgi gösterilmemiştir. Bu bölgenin ilgili kurumlar tarafında  denetlenerek vatandaşların mağduriyetinin giderilmesi ve bu ruhsatın verilmesinde ihmali ve kusuru olanları soruşturma ve araştırılmasını istiyoruz. Gerekli çevre şartlarını düzenlemeden,şartları olumlu duruma getirmeden bu ocağı işletilmesi bu yol boyunda yaşayan ve bu derede tarım yapan tüm vatandaşlarımıza hatta tüm canlı hayata bir zulüm olarak görülmüştür.Bir şirket kazansın diye binlerce insanın,yüzlerce hayvan ve bitkinin yok olmaya terkedilmesi bu günkü zihniyetin kabul edeceği bir bir zihniyet ve politika olamaz.

Şimdi kırıkkale valimizin  bilgisine sunuyorum: Buradaki, taş ocağı  yolundaki tüm vatandaşlarımız büyük bir çaresizlik  yaşıyorlar. Bu vatandaşlarımız ne yapacaklar.İlgili yerlere dilekcelerini verdiler.Kimse, hiç bir makam cidi bir şekilde ilgilenmedi. ‘’Fakirin arabası yine düz yolda şaştı’’.Olumsuz etkilenen vatandaşlarımız ne yapsın? İlla yol kesip boykotmu etsin?Sayın Valim buranın ciddi bir şekilde incelendiğinde olumsuz etkilenen ne çok insanın olduğu görülecektir.Uzun vadede kum ocağı ruhsatının iptal edilmesi acilende tozun kesilmesi için yolun asfaltlanması  gerekir.İlçe nezdinde gerekli şikayetler yapılmış doğru dürüst bir ilgi alaka görülmemiştir.Şu anda il genelinde derdimizi anlatabileceğimiz makam valilik makamı kalmıştır. İnşallah derdimize bir çare bulunup,başka makamlara gitmemiz engellenir.Ormanlarımız bağlarımız bahçelerimiz oradaki yabani canlı hayatta taş ocağının olumsuzluklarından kurtulur. Bağdat Deremiz de o eski canlı günlerine kavuşur.


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —