HABİLHAN PEHLİVANLI

Tarih: 12.10.2021 06:13

TAMER KARADAĞLI NEDEN LİNÇ EDİLİYOR?

Facebook Twitter Linked-in

TAMER KARADAĞLI NEDEN LİNÇ EDİLİYOR?

Dünyada başka bir ülke yoktur ki, sanatçısı ve aydını, ülke menfaatlerinden yana, zerre kadar vatansever ve milliyetçi tavırlar takındığında geri kalan sanatçı ve aydınlar tarafından linç edilsin…

İster sağcı, isterse solcu olsun, ne yazık bizim aydın ve sanatçı takımının çoğunda, “Türk, Türkiye, vatan, bayrak” gibi kavramlara burun kıvırma, aralarında bu kavramları biraz fazla kullananları küçümseme gibi eğilimler alışageldiğimiz durumlar…

Aydın ve sanatçı kavramlarının kapsamı içerisine giren kişiler “özgür ruhlu” olmalıymış. Elbette… Bunda hemfikiriz. Ancak “özgür ruhlu” olmak Türklüğüyle gurur duyanı, vatanını seveni, teröriste terörist, bölücüye bölücü diyebileni hor görüp medyaya linç ettirmekse, orada bir dur demek gerekir.

Geçtiğimiz günlerde yaşanan hadisede, ünlü sanatçı Tamer Karadağlı’ya yaşatılmaya çalışılan da tam olarak bu tarz bir linç kampanyasıdır.

Ancak, Tamer Karadağlı yalnız sanılmamalı. Zira biraz önce ifade ettiğim gibi, ne yazık ki ülkemizde Türklüğüyle gurur duyan, vatanını seven, teröriste terörist, bölücüye bölücü diyebilen sanatçı sayısı öyle çok da fazla değil!

Peki, Tamer Karadağlı’nın linç edilmesine sebep olan olay neydi?

58. Antalya Altın Portakal Film Festivalinde “En İyi Kadın Oyuncu Ödülüne” layık görülen Nihal Yalçın'ın konuşma yaptığı sırada ödül vermek için sahnede olan Tamer Karadağlı, sık sık saatine bakarak ve çeşitli mimikler göstererek, sıkıldığını belli eden tavırlar gösterdi. Karadağlı, bir süre sonra dayanamayarak, konuşması devam eden Nihal Yalçın'a ödülünü uzattı. Bunun üzerine Yalçın, "Kim verdi ödülü? Sus mu dediniz? 'Artık sus' mu diyorsunuz?" karşığını verdi…

İşte olaylar burada patlak verdi. Bakın konuyla ilgili olarak açıklama yapan Tamer Karadağlı, neler söylüyor: 

“Hiçbir terbiyesizlik yapmadım. Dönüp bana 'sus mu diyorsun?' dedi. Ben de 'hayır ödülünüzü alın, onunla konuşun' dedim. Çünkü zafer konuşmaları ödülle yapılır. Ben bu kadar ciddiye almadım olanları..."

"Hiçbir şey söylemedim, linç yemeye başladım. Sonra ona sahip çıkmaya başladılar. Konuşma uzadığı için sıkılmış olabilirim. Kendi meslektaşlarını aşağılaması hoşuma gitmedi. Nihal Yalçın'ı sadece oyuncu kimliğiyle değerlendiriyorum. Sevdiğim bir oyuncu kendisi..."

"Kadınların konuşması bastırılıyor denildiğinde olayın içeriğine bakmaya başladım. Yalçın'ın sosyal medya paylaşımlarına bakmaya başladım. 'Selahattin Demirtaş'a özürlük' falan demiş..."

"Demirtaş, 'Öcalan'ın heykelini dikeceğiz' dedi. Hanımefendi onu mu savunuyor? Pervin Buldan falan da ona sahip çıkıyor. Benim duruşum belli olan bir duruş; terörist örgütün tümüyle karşısındayım. PKK'nın terör örgütü olduğuna inanan bir insanım. Türk askerine, Türk polisine, Türk öğretmenine kurşun sıkanın da karşısındayım. Benim tavrım böyle. Ben milliyetçi bir adamım…”

"Şimdi gidip onlara sormak lazım: Siz PKK'nın terör örgütü olduğuna inanıyor musunuz? Abdullah Öcal'ın bebek katili, terörist başı olduğunu söyleyebiliyor musunuz? Lanetliyor musunuz?"

"Bana söylenen şey bu festivalin sanatla alakasının olmadığı, sadece politik olması. Gittiğime de pişman oldum. Kimin neyi savunduğu, hangi partiye oy verdiğinin bir önemi yok. Burada sanatta bahsedildiği için ben sorgulamadan gittim..."

"Hanımefendi HDP'yi ve Demirtaş'ı sahiplenen biriymiş. Hangi kadına ne düşmanlık yapmışım? Kadın düşmanlığı ne demek? Benim son oynadığım 'Savaşçı' dizisindeki rolüm mü onu rahatsız etti?"

*

Oysa bir ülkenin sosyokültürel kalkınmasının en temel dayanağı milliyetçi ve vatansever aydınlarıdır, sanatçılarıdır.

(hp/111021)


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —