Cumhuriyet tarihinin, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimi bakımından, en önemli kazanımlarından biri olan şeker fabrikalarını özelleştirme ısrarı, 2001 yılından bu yana sürmektedir. En son 12 Ağustos 2008 tarih ve 2008/50 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu (ÖYK) kararı çerçevesinde kamu şeker fabrikalarının portföy grupları halinde, satış yöntemi ?varlık satışı? şeklinde uygulanmak üzere özelleştirilmesi öngörülmüştür. Bölgesel olarak 6 portföy grubuna (A, B, C, D, E, F) ayrılan kamu şeker fabrikalarından Portföy A ( Kars, Erciş, Ağrı, Muş ve Erzurum) için 24 Eylül 2008 - 27 Kasım 2008, Portföy B (Elazığ, Malatya, Erzincan ve Elbistan) için 5 Kasım 2009-21 Ocak 2010 ve Portföy C (Kastamonu, Kırşehir, Turhal, Yozgat, Çorum ve Çarşamba) için 11 Eylül-19 Kasım 2009 tarihleri arasında ihaleye çıkılmıştır. Portföy A grubu şeker fabrikalarına talipli olmaması nedeniyle ihale 28 Kasım 2008 tarihinde iptal edilmiştir. Portföy B ve portföy C için açılan ihale sonuçlanmış, ancak açılan dava sonucu sınırlı bir üretim garantisi ve caydırıcılıktan uzak cezai müeyyideler grekçesiyle ülke şeker üretiminde sorunlar yaşanacağı nedeniyle ihale Danıştay?ca, 2011 yılında iptal edilmiş ve karara bağlanmıştır. Buna rağmen; Özelleştirme İdaresi tarafından 14.09.2011 tarihli Resmi Gazete?nin 28054 sayılı ilanında, TürkŞeker?e ait portföy B grubu ve portföy C grubu şeker fabrikalarının portföy grubu olarak bir bütün halinde ?Satış? yöntemi ?Varlık Satışı? şeklinde uygulanmak suretiyle ?Pazarlık Usulü? ile özelleştirmek üzere ihale edileceği yayınlanmıştır. 29 Kasım 2011 günü nihai pazarlık görüşmeleri tamamlanmış, Portföy C grubu ihalesi 656 milyon dolar karşılığında Ak-Can Şeker Sanayi ve Ticaret A.Ş?ye, portföy B grubu ihalesi ise 266 milyon dolara Kolin-Limak yatırım ortaklığına verilerek fabrikaların satışları gerçekleşmiştir. Hemen ardından, Şeker-iş Sendikası tarafından 30 Kasım 2011 tarihinde ihale komisyon kararının iptaline yönelik Danıştay?a dava açılmıştır. İtiraz işlemleri devam ederken, 29.11.2011 tarihinde nihai pazarlık görüşmeleri tamamlanmış olan ihaleler, Başbakanlık Özelleştirme Yüksek Kurulu 09.10.2012 tarih ve 2012/151 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.
Verilen karar gecikmeli de olsa doğrudur. Çünkü ülkemiz için stratejik bir öneme sahip şeker pancarı dolayısıyla şeker üretiminin özelleştirmeden nasıl etkileneceği; şeker fiyatlarının ne şekilde değişeceği; özelleştirme sonrası satılan fabrikaların ne kadarı, hangi bölgeden ne kadar pancar alıp işleyeceği, bunların kapanıp kapanmayacağı gibi uzayıp giden birçok sorunun cevaplarında belirsizlikler mevcuttur. Nitekim Polonya çoğu şeker fabrikasını AB üyeliği sonrası kapatmış, ancak daha sonra düşen şeker üretimi nedeniyle şeker ithal eder hale gelmiştir. Sonuç olarak 11 yıl önce başlayan özelleştirme serüvenleriyle önemli miktarda kaynak tüketilmiş, fabrikaların teknolojisi geri kalmış, çalışanlar motivasyonunu yitirmiş, emekli olmuş, nitelikli eleman sayısı azalmıştır. Bundan sonra yapılması gereken geriye gidişin tersine çevrilmesi, sektöre yeniden rekabet gücü kazandıracak teknolojinin yenilenmesi, teknik eleman eksikliğinin giderilmesi, yarıya düşen kapasite kullanımının arttırılması ve buna bağlı olarak maliyetlerin asgari düzeye düşürülmesidir.