CÜNEYT TÜRKOĞLU


REVİZYON

Kahramanmaraş, geçtiğimiz sene şubat ayında, tarihin en büyük felaketlerinden birini yaşamıştı. Depremde 5 İstiklalspor oyuncusu da hayatını kaybetmişti. Bu vesileyle hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet dilerim.


BEKLENMEDİK MAĞLUBİYET

Karşılaşmaya Yıldıray dışında hocanın ideal 11’i ile başladık. Yıldıray hasta olduğu için bu hafta kadroda yer almadı. 22.dakikada sağ kanattan açılan bir ortada Ali Han bomboş kafayı vurdu ve İstiklal’i öne geçirdi. Gol öncesinde Abdulkadir topla ileri gitmek yerine topuğuyla tehlikeli bir geri pas verdi. Burak da bu pası tam kontrol edemeyince taç oldu ve devamı golle sonuçlandı. Golden 10 dakika sonra ise Burak’ın serbest atışında topu iyi takip eden Nurettin beraberliği getirdi. İlk yarı dengeli bir maç izledik. İki takım da pozisyon üretmekte zorlandı.

İkinci yarının başlarında amatör takımların yiyeceği bir gol yedik. İstiklal kendi yarı sahasından kullandığı serbest atışta Ali Han’a doğru uzun top attı. Abdulkadir ve Emre Tosun, yanlarından koşarak giden Ali Han’ı fark edemedi. Kaleci de açılmakta geç kalınca rakip tekrar öne geçmiş oldu. Bizim kalitemizde bir takıma yakışmayacak gol yedik. Sonraki dakikalarda ise 2 net pozisyon bulsak da gole çeviremedik ve evimizde beklemediğimiz bir mağlubiyet aldık.

***

TAKTİK KAZANDI

İstiklal hocası Ahmet Taşyürek kariyerli ve tecrübeli bir isim. Onun dokunuşları maçı da belirledi. Bize karşı kontra ile çıkmayı denediler ama savunmayı da çok iyi yaptılar. Özellikle bizim oyun kurmamıza, oyunu açmamıza müsaade etmediler. Stoperlerindeki Kamil İçer, geçen sene 2.ligde 40 maça yakın oynamış bir isim. O defansta liderliği ele alırken forvette de Ali Han Tunçer kalitesini ispatladı. İstiklal futbol olarak belki iyi oynamadı ama mücadele ve taktik açısından bizden daha üstün oynadılar. Bunun da karşılığını altın değerinde bir 3 puanla aldılar.

***

ÜRETKENLİK

Takımımız mücadele olarak iyiydi. Oyuncular iyi niyetiyle oynadılar ama rakibin bize karşı presini ve baskısını maalesef kıramadılar. Burada Nurettin ve Burak’a çok iş düşüyordu. Nurettin gol attı, mücadele etti ama takımı gole hazırlama noktasında çok zayıf kaldı. Burak da Yıldıray’ın yokluğunda kendisine verilen şansı iyi değerlendiremedi. Kupa maçında gördüğümüz Burak ile İstiklal maçındaki Burak arasında çok fark vardı. Sağ bek Abdulkadir ve sol bek Canberk de hücuma destek konusunda iyi değillerdi. Özellikle Abdulkadir’in yediğimiz 2 golde de hatası vardı. 
Kalecimizin de ikinci golde hatası vardı. Eğer açılsaydı o topu rahatlıkla alırdı.  

Forvetimiz Can ise 3 haftadır iyi mücadele ediyor, koşuyor çabalıyor ama bir türlü golle buluşamıyor. Koşması, mücadele etmesi iyi ama biz Can’ı gol atsın diye aldık. Skor anlamında böyle devam ederse bizim için en büyük hayal kırıklıklarından birisi olabilir. Gol atamadıkça da üzerindeki yük ve stres artarak gidiyor, bu da oyununu olumsuz etkiliyor. Bir hafta Osman direkt forvete geçip Can yedeğe geçse Can için de iyi olabilir.

Gelelim bizim en eksik yerimize. Sol kanadımız maalesef yok. Burada transfer planlamasında da hata yapıldığını düşünüyorum. Birçok mevkiye oyuncu alınırken sola alınmadı. Belki Yıldıray orada oynayabilir ama onun da tam yeri orası değil. Osman sol forvet gibi oynuyor. Bize sol açıktan alıp gidecek, gerektiğinde çizgiye inip ortalayacak bir oyuncu lazımdı. Can’ın da hava toplarında hakimiyetini düşününce böyle bir oyuncu neden alınmadı anlamış değilim.
Sağ tarafta ikinci yarı oyuna giren Berkay takımı çok iyi hareketlendirdi. Genç yaşına ve tecrübesizliğine rağmen bu maç özelinde bizim belki de en iyimizdi.

FATURA

Bu maçın asıl faturası oyunculardan çok hocaya yazar. Tarihin en pahalı takımı kuruldu. Primler veriliyor, sıkıntılı olacak bir durum da yaşanmadı. Şehrin ve kulübün hocadan ne istediği ne beklediği belli. Hoca bu beklentiyi karşılayacak mı göreceğiz ama bu maç için beklentilerin altında kaldı. Ercüment hocanın geçen sene çalıştırdığı Muşspor, liderin tam 16 puan arkasında ligi 3.bitirmişti. Playoff’larda finale kadar gitti ama finalde penaltı atışları sonucunda Erbaa’ya yenilerek 2.lige çıkamadı. 

Sevgili hocam; gördüğün gibi play-off’tan çıkmak kolay değil. Bu takım şampiyon yap diye sana verildi. Play-off değil direkt şampiyonluk istiyoruz. Play-off yeterli diye bir düşünce var ise ya sen bu düşünceden vazgeçmelisin ya da biz senden vazgeçeceğiz hocam. 

Hocamızın kariyeri başarılarla dolu. Tecrübesini yansıtacak bir ortam da var ama 3 haftalık süreçte bunu yansıtamadı. İstiklal maçına çok çalışamadığımız görülüyor. Ligdeki en ciddi rakiplerimizden birine karşı 2-1 gerideyiz ama skoru çevirebilecek ne bir taktiksel değişiklik, ne de oyuncu değişikliği yapıldı. Maçta yalnızca 2 oyuncu değiştirdik. Neden 2 oyuncu değiştirmekle kaldığımızın mantıklı bir açıklamasını bulamıyorum. Hoca 2 oyuncu değiştiriyorsa ya oyunun gidişatından memnun ya da yedeklerin kalitesiz olduğunu düşünüyor. Halbuki kulübeye bakınca sol kanat eksikliği hariç yeterli bir kadro olduğunu görüyoruz. Seyit, Emir, Serhat, Mehmet Tolun bu ligde süre alabilecek isimler olmasına rağmen maalesef süre alamıyorlar. 

Burada özellikle Seyit’e ayrı parantez açmak istiyorum. Geçen sene tartışmasız takımın en iyi oyuncusuydu. Asıl mevkisi sağ bek olmasına rağmen sol bek de dahil sol ve sağ açığa kadar her mevkide başarıyla oynayan bir oyuncuydu. Geçen sene Seyit nereye konduysa oranın hakkını vermişti. Bu sene kupada onun asistiyle tur atladık ama ligde 3 maç sonunda 1 dakika bile süre alamadı. Seyit’in oynaması için illa hocanın direkt kendi yaptığı transfer mi olması gerekiyordu diye düşünmeden geçemiyorum. Sağ bekimiz bu kadar dökülürken, kanatlarda sıkıntımız varken neden hoca aynı inat ve mantıkla ilerliyor anlamıyorum. 

Hocaya da buradan samimi bir soru sormak istiyorum. Bu takımın hedefi play-off mu şampiyonluk mu?

***

ZEMİN

Bu kadar önemli, iddialı ve pahalı bir takım kurulmuşken bu zeminde istediğimizi alabilmemiz de zorlaşıyor. Yetkililer neden bu zemin için çalışma yapmıyor? Resmen tarlada maç yapıyoruz. Yarın bir sakatlık olsa bu vebalin altına sorumlular gireceğinin farkında mı?

***

HAKEM

Hakemle ilgili maçtan önce sayfamda bir değerlendirme yapmış ve endişelerimi dile getirmiştim. Maalesef endişelerim gerçekleşti. Hakem maçın başından sonuna kadar takdir haklarında İstiklal’e öncelik verdi. Oyunu soğutmalarına durdurmalarına çok müsaade etti. Kartlık birçok pozisyonlarını es geçti ve maçın sonunda çok net bir penaltımızı vermeyecek skora direkt etki etti. Bazen yorumlarda gerektiğinde hakemi de yenmeliyiz deniyor ama neden biz böyle bir şeye maruz kalıyoruz? Rakiplerle uğraşırken, mücadele ederken neden bir de hakemle mücadele etmek zorunda kalan biz oluyoruz? “Gerektiğinde hakemi de yenmeliyiz” sözünü de asla kabul edemiyorum. 

***

EDİRNE DEPLASMANI

Haftaya Edirne’ye konuk oluyoruz. Edirne’nin 3 maç sonunda yalnızca 1 puanı var. Onu da geçen hafta amatör kadro ağırlıklı Niğde’den 90.dakikada bulduğu golle aldılar. Biz Edirne ile oynarken İstiklal ve Zonguldak birbiriyle oynuyor. İkisi de kayıpsız gidiyor. Bu yüzden Edirne maçından mutlaka 3 puanla dönmeliyiz. Bu maçta kadroda hocadan radikal değişiklikler yapmasını bekliyorum. Hocamız sadece kadroda değil düşüncelerinde de revizyona gitmelidir. Bu maçtaki olası bir puan kaybında henüz erken olmasına rağmen şampiyonluğa olan inancımız zayıflayacağı gibi şehirdeki olumlu hava da azalacaktır.

Ben de bir aksilik olmazsa kendi imkanlarımla Edirne’ye gideceğim. Şampiyonluğa inanan, vakti olan herkesi Edirne deplasmanına bekliyorum…

 

 

  • Cumartesi 28.5 ° / 13.3 ° Güneşli
  • Pazar 29.9 ° / 14 ° Güneşli
  • Pazartesi 27.6 ° / 9.4 ° Orta kuvvetli yağmurlu