Bu hafta Turgutlu deplasmanına çıktık. Karşılaşma Uşak’ta seyircisiz oynandı.
Geçen hafta galip geldiğimiz Sebat maçını anlamlandırmak için Turgutlu maçını mutlaka almamız gerekiyordu.
Turgutlu ligin sonunda sadece 1 puana sahipti ve geçen hafta farklı yenildikleri için moralleri de bozuktu. Hava güzeldi, zemin güzeldi. Futbolcular primini almıştı. Şampiyonluk yolunda Sebat ile Zonguldak birbiriyle karşılaşıyordu. Yani her şey istediğimiz gibiydi. Buradan alınacak bir galibiyet bizi şampiyonluk potasına tekrar sokacaktı. Galibiyet bekliyorduk, hatta farklı yeneceğimizi düşünüyorduk ama beklediğimiz olmadı.
PAPAZ HER GÜN PİLAV YEMEZ
Hocam size böyle bir sözle başlamak istiyorum. Teknik direktörlük kariyeriniz bizimle başladı. Elinizde de diğer takımlara nazaran güçlü bir kadro var. Size her yerde bulamayacağınız büyük bir nimet verildi. Geldiğimiz noktada maalesef kritik hatalar yapılıyor. Sebat maçında uyguladığınız taktik ve değişiklikleri bu maçta da uygulayamazsınız. Her maçın dinamikleri farklıdır. Şampiyonluğa oynayan Sebat ile ligin son sırasındaki Turgutlu’ya aynı anlayışla çıkarsan ilk yarıyı şut bile çekemeden bitirirsin. Geçen hafta bazı oyunculardan bahsettim, ısrarla o oyuncuları oynatmaya devam ediyorsunuz. Maç içinde değişiklikler için 60.dakikaya kadar beklenmesi gerektiği bir yerde mi yazıyor, böyle bir kural mı var? Takım kötü gidiyorsa gerekirse 20.dakikada bile müdahale etmek gerekiyordu. Bu maçtaki değişiklikler de bu skorun hazırlayıcısı oldu.
Buğra’nın oyuna girmesini ben açıklamakta, anlamakta inanın çok zorlanıyorum. Turgutlu’nun üzerimize gelecek gücü zaten yok. Bizim ise gol atmamız gerekiyor. Oyuna defansif ve kesici özelliği olan Buğra giriyor. Buğra’yı eleştirme anlamında söylemiyorum ama gol atmamız gerekirken girecek son adamlardan biridir Buğra. O kadar para verilip alınan Yıldıray 30 dakika bile oynayamayacak durumda mı? Yıldıray dururken neden Buğra giriyor? Yani hocam burada amaç nedir?
Hocam elinde geniş bir kadro var ama maalesef bu kadroyu kullanamıyorsun. Değişik şeyler denemiyorsun, dümdüz ilerliyorsun. Bu böyle gitmez, gitmemeli.
FUTBOLCU GRUBU
Sizlerin sorunu ne onu da anlamıyorum. Süper ligdeki takımlarda sizin aldığınız primi almayan oyuncular var. Turgutlu gibi bir rakibe karşı ilk yarı hiç şut çekememek büyük bir ayıptır. Rakipleri küçümseyip kendinizi dev aynasında görmeye ne zamana kadar devam edeceksiniz? Kesinlikle maç seçiyorsunuz. Ağrı, Edirne ve Turgutlu maçlarında umursamaz bir oyun sergilerken daha göz önünde olan ve şampiyonluğa oynayan Sebat, Zonguldak ve İstiklal gibi takımlara karşı daha çok mücadele etmeye çalışıyorsunuz. Bu maçların primleri daha yüksek diye mi bu çabanız? Bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Bizlere karşı yaptığınız bu saygısızlık umarım Turgutlu maçıyla son bulmuştur.
BAŞKANA ÖNERİLER
Başkana prim ve hoca konusunda iki şey önermek istiyorum. Eğer bu kadar harcanan paranın anlam kazanmasını istiyorsa devre arasına kadar daha önemli hamleler yapması gerekiyor.
1-Sportif Direktör
Aykut Erdoğan’ın yaptığı hataların bir nebze azaltılması, futbolcuların belli bir disipline sokulması için sportif direktör tarzında birinin teknik ekibe dahil edilmesi gerekiyor.
Burada da isim olarak en öne çıkanlardan birisi Nihat Baran. Nihat hocamı uzun uzun yazmama gerek yok. Önceden çok anlattım, şehir için ne kadar değerli olduğunun herkes farkında. Aykut Erdoğan’ı çok eleştirmeme rağmen Nihat Baran veya benzer tecrübede birinin yanında olması kaydıyla devre arasına kadar takımın başında kalması gerektiğini düşünüyorum. Aykut hoca böyle bir şeyi kabul etmiyorsa yolları ayırmaktan da imtina edilmemesi gerekir. Eğer başkan da sportif direktör tarzı bir yapı istemiyorsa yeni bir hoca arayışına girmesi gerekiyor.
2-Prim ve Ceza
Şimdi bir talimattan bahsedeceğim. Bunu dün kişisel sosyal medya sayfama da yazmıştım.
PROFESYONEL FUTBOLCULARIN STATÜSÜ VE TRANSFERLERİ TALİMATI
MADDE 24:
C Bendi: Kulüpler sezonun başlamasından en geç bir hafta önce, bir sonraki sezon uygulayacakları iç yönetmeliklerini ve/veya disiplin talimatlarını TFF’ye göndermek zorundadırlar. Kulüpler TFF’ye tescil ettirdikleri ve uygulayacakları iç yönetmeliklerini ve/veya disiplin talimatlarını imza karşılığında futbolcuya teslim veya noter aracılığı ile tebliğ etmek,
D Bendi: Futbolcularına verdikleri para cezalarına ait kararlarını, nedenleri, tutarları ve noterden onanmış karar örnekleri ile birlikte, karar tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde noter aracılığı ile futbolcuya ve TFF’ye bildirmek.
Böyle bir talimatı tebliğ ettirdiğimizi düşünüyorum. Başkanım hep vermek olmaz, biraz da almak gerekiyor. Bundan sonra devre arasına kadar hiçbir maç için prim verilmemeli. Aksine beraberlik ve mağlubiyetlerde büyük maçlar için yüksek, diğer maçlar için düşük miktarlarda cezalar kesilmesi gerekiyor.
Futbolcular galip geldikleri maçtan sonra “Sıra sende Başkan” diye haykırıyordu. Biz de artık bu tip puan kayıplarından sonra “Sıra sende Başkan” diyoruz.
DENİZLİ MAÇI
Haftaya cumartesi, sadece ilk maçını kazanıp sonraki 6 maçta galibiyet alamayan Denizlispor’u konuk ediyoruz. Rakibi ayağa kaldırmak ve kötü gidişatını sona erdirmek için ne güzel bir maç değil mi?
Artık yeneriz diyemiyorum. Prim çok olursa belki yeneriz. Sonuçta bu futbolcuları oynatan ne taraftar, ne arma ne de renkler. Para oynatıyor. Aidiyet duygusu olan oyuncu sayısı bir elin parmaklarını geçmez.
Haftaya taraftar olarak üstümüze düşeni yapıp yine tribünlerde olmalıyız. Takımın bu durumuna kızıp stada gitmemezlik yapmayın. Bu zaten isteksiz olan bazı futbolcuların ekmeğine de yağ sürecektir. Başpınar’da görüşebilmek dileğiyle...