Yolsuzluk soruşturmaları,cemaat-iktidar mücadelesi,emniyet ve adli kadrolardaki yer değiştirme operasyonları,dövizin tavanı delmesi sonucu TL’nin neredeyse % 30 devalüe edilmesi …vs .vs.vs.
Örnekleri çoğaltmak mümkün.Bunları ve daha fazlasını hep beraber yaşıyor ve izliyoruz.Bütün bu ulusal ve uluslararası ölçekteki olaylar son hızla yaşanırken yerel olaylardan bahsetmek çok kolay olmuyor.Ya da cazip olmuyor diyelim.Ama herkes genel gündeme göre hayatını belirlemiyor tabii ki.
Evet.
Kırıkkale’de aşağı yukarı her parti belediye başkan adayını belirledi.Ancak il genel meclis üyeleri ve meclis üyeleri listesi henüz belirlenmedi.Hatta bazı partiler ilçelerin ve kasabaların belediye başkan adaylarını da resmen belirlemedi.
Hal böyle olunca ilçe ve kasaba belediye başkan aday adayları çay ocaklarında ,bürolarda ve bazı kulis yerlerinde heyecanla ve daha çokta sinirden stresten bitap düşmüş bir halde, kesinleşmiş ve onaylanmış listenin bir an evvel açıklanmasını bekliyorlar.
Başkan aday adaylarının bir bölümünün kamuda çalışırken istifa etmiş olmaları da ayrı bir sıkıntı.Kamu görevinden istifa ettikleri için yaklaşık 2 aydır maaşta alamıyorlar.Kim aday kim değil oda bir türlü belirlenmiyor.Çay ocaklarında toplaşıp toplaşıp dağılıyorlar.Bu aday adaylarının toplandıkları çay ocaklarına günü birlik ve değişik değişik haberler geliyor.Aday adayları ve onu destekleyen insanlar,gerçek yada asparagas her duydukları haberle bir üzülüyor bir seviniyorlar. Veee….günler geçiyoor geçiyor.
“Baba hırsızı tuttum- Getir oğlum- Gelmiyor baba.-Gönder gitsin oğlum- Gönderiyorum ama gitmiyor baba.” Hani Anadolu’da bir deyim vardır (Umsuluk olmak) diye.Umsuluk olmanın anlamı:” Özenilen şeyin elde edilememesinden dolayı, loğusa da meme; erkek ve erkek çocukta, üreme organı şişmek” diye tarif edilir.
Deyim yerindeyse aday adayları tam manasıyla umsuluk olmuş vaziyetteler.Bu insanların tek temennisi:” bir an evvel kesin adaylar belli olsun herkes işine gücüne baksın” diyorlar.
Bazı partiler kesin adaylarını belirlemekten bir yandan da korkuyor olabilirler.Çünkü şu anda mevcut belediye başkanı olan ve yeniden aday gösterileceğine kesin gözüyle bakılan bazı ilçe belediye başkanlarının durumu aslında hiçte iç açıcı değil.Daha açıkçası bu belediye başkanları eğer gerçekten yeniden aday edilirse kazanmaları çok zor.
Tersi durumda söz konusu.Mevcut belediye başkanının yeniden aday edilmeyeceği söylenerek yerine aday edilmesi düşünülen adaya o ilçenin halkı ( Yağmurdan kaçarken doluya tutulduk.) diyorlar. Bunu ben afaki olarak söylemiyorum. (Adayımız yeniden şu anki belediye başkanı olacaktır, ya da adayımızı değiştirdik onun yerine şunu aday yapıyoruz ) diye karar verdikleri ilçelere şu anda gitsinler ve adaylarının durumu hakkında ciddi ciddi bir anket yaptırsınlar bakalım.O anketler parti yöneticilerine neler söylüyor bir görsünler.Çünkü bazı gerçekler zaman geçtikçe ve sizin adayınızın karşısına diğer partilerden daha güçlü adaylar çıkmaya başladıkça sizin aday konusunda yaptığınız hatalar daha net olarak görünüyor.
‘Aşağı tükürsem sakal,yukarı tükürsem bıyık’ hesabı bazı şeyleri çok açık yazamıyorum. Bir diğer hususta, partilerin adayları gerçeklerin yazılması ve söylenmesinden ve bunları duymaktan hiç hoşlanmıyorlar.
Benden bir dost tavsiyesi. Her gün herhangi bir adayın seçim bürosuna gidiyorsanız büronun ortasına dikilin ve başkan adayınıza ve o bürodakilere yüksek sesle şunları bağırın:” Sayın Başkanım !!! Hiç kuşkun olmasın kesinlikle o koltuğa 1 Nisan sabahı sen oturacaksın.Ve şundan emin ol ki en az 50-60 bin oy alacaksın “ diye bağırın. En birinci ve en has adamı siz olursunuz.Sakın haaa (eksiğin şu, yanlışın şu) demeye kalkmayın.Bildiklerinizi kendinize saklayın.
Pekiii 1 Nisan sabahı başkan adayınız koltuğa oturamazsa nemi yapacaksınız. O da kolay, (BEN 1 NİSAN ŞAKASI YAPMIŞTIM ) DERSİNİZ