Bu Özel Güvenlikçiler konusunda daha önce de yazılar kaleme almıştım.
Sınırlarımızın, kanunların, vatanımızın içinin ve dışının güvenliğini sağlayan askere, polise ve elbette kurumlarımızın güvenliğini sağlayan güvenlik personeline olan saygımı ve sevgimi bilen bilir.
Şu anda bu satırları okuyan herkesin bir işi, bir ekmek kaygısı, bir rızık kaygısı var.
İşsizliğin had sahada olduğu günümüzde,
Okuyamayan Sözleşmeli Er,
Askere giden Uzman Erbaş,
Üniversite mezunu Astsubay, Subay ya da Polis olmak istiyorsa,
Emin olun bu görevlere talip olanların yüzde ellisi vatan sevgisi duygusuyla bu işleri istiyorlarsa, en az yüzde ellisi de iş kaygısıyla, işsiz kalmak korkusuyla istiyorlar.
Üniversitede bitirdiği bölümün ardından atanamayan, atanma korkusu yaşayan gençlerin -adeta- can simidi haline geldi askerlik ya da polislik mesleği?
Ve elbette tüm bu mesleklerin en kısa yoldan olanı da Özel Güvenlikçilik?
?En kısa yoldan olanı? derken, Özel Güvenlik olmanın ?kolay? bir şey olduğu anlamını çıkarmasın hiç kimse!
Aslına bakarsanız, ev geçindiren, bir ya da birkaç evladının rızkını sağlayan, hatta anne babasına bakan, kadın erkek tüm bu Özel Güvenlikçilerin yaptıkları tek iş, çalıştıkları kurumun güvenliğini sağlamak?
Uzaktan bakınca gerçekten de kolay bir iş gibi görünüyor.
Öyle çok fazla sorumluluğu olmayan bir iş!!!
?
Peki, ya bizim haddini bilmeyen,
Kendisini Kaf Dağında gören,
Yoldan geçerken omzunun çarptığı her makam mevki sahibini kendisine kalkan olarak varsayan hadsiz insanlarımızı ne yapacağız?
Hani şu, devletin hangi kurumu olursa olsun, tüm memurları kendisinin hizmetçisi sananlar var ya, onlardan bahsediyorum?
Hani şu, tanıdığı ?yüksek makamlardaki? kişileri de kendilerinin ?ağababası? olarak gören, her yerde onların adını kullananlardan bahsediyorum?
Bir milletvekilinden, ahırındaki ineğinin kışlık yiyeceği olan samanı bulmasını isteyeninden tutun da hastanede yatan yakınının istediği ikinci bir yastık için bir başka milletvekiline başhekimi aratanına kadar basitleşebilenlerden bahsediyorum?
Ve elbette tüm bu aymazlıklarını, tüm bu hadsizliklerini, kurumların güvenliğini sağlamakla görevli Özel Güvenlikçilerin üzerinde uygulayanlardan bahsediyorum?
Kanunları, kuralları hiçe sayıp, Özel Güvenlikçilerin de bu kanun ve kuralları hiçe saymaları için olmadık saygısızlıklar yapan ve dahası Özel Güvenlikçilere, ?Siz bu kapının iti köpeğisiniz? diyerek hakaret edenlerden bahsediyorum?
Kendi kurumalarının güvenliğini sağlamaktan ve kendi koymuş oldukları kanun ve kuralları uygulamaktan başka bir iş yapmayan Özel Güvenlikçilere yapılan tüm bu hakaretleri hiçe sayarak ?tanıdıklarını? kayırıp Özel Güvenlikçileri rencide eden, aşağılayan, aşağılatan amirlerden, patronlardan bahsediyorum?
Kimse kusura bakmasın da evine rızık götürmekten başka bir beklentisi olmayan Özel Güvenlikçiler, sizin güvenliğinizi sağlayarak evlerine ekmek götürmeye çalışan, alın teriyle ekmek mücadelesi veren insanlardır.
Onlar kimsenin ?iti köpeği? değildir!