Kulbe-i Ahzân, başka bir deyişle hüzünler evi? Yakup Peygamberin oğlu Yusuf Peygamberi kaybettiğinde kendini kapatıp gözleri kör oluncaya dek ağladığı kulübe? Gam kulübesi, ıstırap evi, hüzünler evi?
Esas hüznü, gamı kendi içindeki kulübedeydi oysa Hz. Yakup´un. Esas Kulbe-i Ahzân´ı kendisiydi. Bakmayı, görmeyi oğlunun ardından uğurlayışıydı.
Biz hangi uğurlayışımızın ardına inşa edebildik gam ve keder kulübesini?
Her insanın bir Kulbe-i Ahzân´ı olmalı esasen. Yitirdiklerimizin, kaybettiklerimizin, uğurladıklarımızın ardından gözlerimizi kaybetmekten imtina etmeyeceğimiz bir çile kulübesi? İçimize inşa ettiğimiz ya da içine sığınabileceğimiz bir kulübe. Acımızı, hüznümüzü ve Hz. Yakup misali gözyaşlarımızı alıp, gidenlerimizin ardından yeni yurdumuz bileceğimiz bir çatı altı?
Kaybetmeye boyun eğerek ve fakat geride kalmanın hakkını vererek yaşamak hüznümüzü? Gerekirse bir ömür hasretini çekerken Yusuf´unun, o bir ömre umudu da katık etmek Hz. Yakup gibi. Bir ömür yokluğunu yaşarken Yusuf´umuzun, bir ömür muhafaza etmek kavuşmak umudumuzu?
Yakup Peygamberin gözleri ki, Yusuf´un gidişiyle unuttu dünya denilen mefhumu. Ve yeniden Yusuf´la görür oldu. Velhasıl kelam dediler ki: O kayıp Yusuf döner gelir yurduna, üzülme. Hüzünler evi döner gül bahçesine.
İçini ?Kulbe-i Ahzân? bilmiş, Yusuf´unu bekleyen herkese?