Lise yıllarında ilk olarak Kırıkkale Belediye Başkanının kim olduğu dikkatimi çekti.
O zamanlar Karabağ için arkadaşlarımla başlattığım bir imza kampanyasında bizimle özel olarak ilgilenen ve hassasiyetimiz için bizleri tebrik eden Hayati Bey (Karayol) ile sokakta tanışmış, halkla iç içe olan bu tavrı çok hoşuma gitmişti.
Aradan geçen yıllarda halkıyla içi içe olmayan,
Hatta halka tepeden bakan her başkan tepki gördü.
Öyle ya,
Burası Kırıkkale…
Kırıkkale’de yetişmiş
Kırıkkale halkının dilinden anlayan birilerinin kendisini yönetmesini ister Kırıkkale halkı…
Çünkü Kırıkkale halkı da mütevazıdır.
Tepeden bakmayı da sevmez
Tepeden bakılmayı da!..
Düğününde, cenazesinde beş dakikalığına da olsa yanında görmek ister başkanını…
Çay Ocağında birlikte oturup çay içmek,
Kırıkkalespor’un maçında birlikte sevinip,
Birlikte bağırıp çağırmak ister…
Bugüne kadar bu şekilde davranan başkanlar her zaman sevilip sayılmış
Değer ve teveccüh görmüştür.
Aksi halde!!!
***
Açıkçası mesele seçilip seçilmemek de değil…
Seçim kaybetse bile halkın içinden çıkmayan,
“Takıldığı” Çay Ocağını bile değiştirmeyen eski bir başkan
Günü geldiğinde halkının isteğiyle yeniden aday olur
Ve o halkın oylarıyla da yeniden seçilip riyaset koltuğuna oturur.
Öte tarafta ise
Kendi yakınlarını bile tanımadığı
Halka tepeden bakan,
Halkın içine karışmayan,
Düğünden cenazeden bîhaber aday ya da adaylar için ise
Çok fazla şans olduğunu düşünmüyorum.
Yapacak bir şey yok…
Kırıkkale halkı böyle:
Sıcak, sevecen, güler yüzlü ve mütevazı…
Doğal olarak da başında kendisi gibilerini istiyor!..
Duyurulur!..