Temiz yasanabilir bir şehir, modern bir toplum olmak için illa Çorumlu, Kırşehirli veya başka bir yerli olmaya gerek varmı?
Yok! Tabi ki...
Biraz geriye, Kırıkkale'nin geçmiş tarihine baktığımızda "modern ve temiz bir ilçe çıkıyor karşımıza.
MKE'nin temellerinin atılmasıyla başlayan ve tek katlı bahçeli lojmanlardan oluşan şirin Kırıkkale hakikaten güzel ve temiz bir kent..
Kırıkkale'nin önce köy, sonra belde sonra ilçe ve daha sonra il olduğu o yıllar, söylemi ile devam etsem haksızlık etmiş olmam sanırım bu güne....Bugünki Kırıkkaleye. .
O yıllarda Kırıkkale şehirmiş her hali ile. Şehir olmanın birinci kuralı da yaşanılan yerin halk tarafından sahiplenilmesi ve benimsenmesi ile olur.
Ki, o yıllarda Kırıkkaleli Kırıkkale'ye daha çok sahip çıkıyormuş, koruyor, kolluyormuş ve temiz tutuyormuş Kırıkkaleli! Veya burada yaşayanlar her kimlerse..
Hem bakımlı hem modern hem de temizliği ile göze hitap eden bir Kırıkkale varmış vesselam...
Yaşanabilir bir şehir. Modern bir toplum, sineması tiyatrosu, kültür salonu park ve çay bahçeleriyle.
Kırşehir'in temizliğini, Çorum'un sanayisini, Yozgat'ın yeşilliğini övüp durmadık mı yıllar yılı.
Her konu açıldığında, "Burnumuzun dibindeki Çorum Kırşehir veya Yozgat" diye başlayamıyormuyuz söze...
Yıllar yılı etrafımızda ne varsa bizim olmayan imrendik,iç çektik ama bizim olmasını istemediğimiz içindir ki hiç bir şey bizim olmadı!
İmrenilen bir kent vurgusu yapılır her dönem, henüz pek çok önemli sorununu halledemezken bu söylemler nasıl olur diye düşünmeden edemiyor insan!
Meseleye sadece yöneten tarafından bakınca sorumluluk atıyoruz. .
Aslında meseleye sorumluluk', duyarlılık' kavramları açısından bakmak en doğrusu.
Bu gün Kırşehir'i temiz yapan her gün sokağını caddesini kaldırımını temizleyen görevliyle mi bağlantılı.
Ya da temizlik görevlileri Kırşehir'de atılan her çöpü, yere düşmeden alabilecek özel bir yeteneğe mi sahip?
Ben bu anlamda Kırıkkale ile Kırşehir arasında çok fazla ve önemli bir fark olduğunu düşünmüyorum.
Ufak tefek fark vardır o da mutlaka Kırıkkale farkı
Elbette ki görevli görevini yapacak, önemli olan bizim ne kadar duyarlılık gösterdiğimizde! İşin can alıcı noktası da bu.
Biz ne kadar duyarlıyız?
Kırıkkaleyi sevmek, günümüz tabiri ile Kırıkkale milliyetçisi olmak tek başına söylemle ya da nüfus cüzdanında Kırıkkale yazması ile mi orantılı dersiniz?
Öyle olsaydı milliyetçiliği ile ün yapmış, her fırsatta milliyetçilik kavramı öne çıkarılan Kırıkkale bu durumda mı olurdu?
Elbette olmazdı.
Kırıkkale için duyarlı olmak!
Tıpkı bir annenin, babanın evladına duyarlılık gösterirken her şeyiyle ilgilenmesi sahip çıkması gibi.
Ya da evladın karın tokluğu, gösterişli yaşantısı mıdır sahip çıkmak?
Neresinden bakarsanız, orasından görürsünüz. Bakmakla alakalı bir şey bu...
Kırıkkale için duyarlı olmak öncelikle sahiplenmekle olur. Bu şehrin acil bir şekilde sahiplenilmeye ihtiyacı var.
Hep söylenir ya Kırıkkale sahipsiz diye....
Siyasetçisinden, yöneticisine vatandaşına kadar her kesimin sahiplenme duygusunu fiiliyatta da göstermesi gerekir. Bugünlerde sıkça duyduklarımız gibi
Zaman zaman başta belediye olmak üzere bazı kuruluşların, daha güzel ve temiz bir Kırıkkale için hep birlikte temiz Kırıkkale gibi başlattıkları kampanyalar işte böyle bir şey...
Belediye temizlik görevlileri hakikaten çalışıyor. Zaman zaman çitledikleri çitleğin kabuğunu yere atmasını beklediklerine şahit oluyoruz. Özellikle Cumhuriyet meydanında...
Yerden alınan çöp mü temizler şehri yoksa atılmayan çöp mü? Her ikisini de yapabilmekte tüm mesele...
Sokakta çitlek işleyip yere atana, mahallede çöpünü sokağa bırakana, işyerindeki atıkları caddeye savurana karşı çıkmalıyız.
Ha şunu da söylemeden geçemeyeceğim; Bilindiği üzere geçtiğimiz aylarda çiçeği burnunda belediye başkanı Ahmet Önal ilk icraat olarak bir kampanya baslattı…
Şehirde adeta temizlik seferberliği ilan edildi. Belediye temizlik görevlileri başta olmak üzere hemen tüm yetkililerin bu seferberliğe katıldığına tanık olduk..
Pırıl, pırıl bir kent ortaya çıktı ya insanların "İşte başkan böyle olur başlattığı kampanyada en önde onu gördük bundan sonrada böyle olacağına inaniyoruzc" dediğine tanık olduk. Demek ki, temizlik hepimizin özlemi...
Peki, hepimizin özlemi temiz bir Kırıkkale ise özellikle Cumhuriyet Meydanında çitlek yeyip kabuğunu rasgele atan gençleri niçin uyarmıyoruz?..
Sokağa bırakılan başıboş hayvanları ilgili kurumlara niçin bildirmiyoruz? Velhasıl niçin hepimiz elimizi taşın altına koymuyoruz?..
Seçim bahanesi ile rastgele olur olmaz yere afiş yapıştıran, caddelere salkım saçak parti bayrağı asan, sayın siyasilerin söylemi de temiz bir Kırıkkale değil mi?..
Bu olumsuzlukları üst üste koyduğumuzda temiz bir Kırıkkale özlemimizin hayalden öte gitmeyeceği gerçeği ortadayken söylemler beyhude olsa gerek..
Haydi, Kırıkkale daha güzel ve temiz bir Kırıkkale için uyarılara uyalım. Öncelikle bireyler olarak biz temiz olalım.
Temiz bir Kırıkkale için illa Çorumlu, Kırşehirli veya başka bir yerli olmaya gerek yok. Yeter ki biz bireyler olarak üzerimize düşen görevi yerine getirelim..
Her şeyi belediyeden, görevlilerden beklemeyelim. Bakın , yeni bir yönetim ile şehrin temizliğini önceleyen genç ve heyecanlı bir başkanımız var….