Ölümünün 79. Yılında ülkemde sanki herkes Atatürkçü, herkes onu anlamış, değerini daha iyi kavramış gibi görünüyor. Onu anlamayanların başına saksı düşmüş gibi, yeniden uykudan uyanmış gibi, her yerde Atatürk ilke inkılapları, devrimleri anlatılmaya çalışılıyor. Yeniden bir uyanış, yeniden anlama ve anlatılmaya çalışılıyor.
Ne güzel, ne mutlu bize?
Eğer bu yapılanlar, bu anlatılanlar samimi duygularla yapılıyorsa, bundan çok ama çok mutlu olmamız gerekir. Son zamanlarda başımıza gelen musibetlerin çoğunun Atatürk´ün yolundan, çizgisinden saptığımız zaman, başımıza neler gelebileceği neler yaşayabileceğimizi geniş halk kitlelerinde anlaşıldıysa, millet olarak buna çok ama çok sevinmeliyiz.
Atatürk söylediği her söylem ve deyişiyle bu günümüze değil, geleceğimize de ışık tuttuğunu artık hepimizin anlaması gerekir.
Bugün demokrasinin nimetleriyle makamlara gelenler, yönetime katılıp yönetenler, eşit vatandaşlık haklarıyla her şeye sahip olanlar tüm kazanımlarını Atatürk´e borçlu olduğumuzu unutmamalıdırlar.
Birçok kişi bizi geçmişte kandırdı, aldattı. Atatürk´ün bizleri hiç aldatmadığını, kandıramadığını, bize koca bir ülke, insanca ve hakça yaşamamız için bir demokrasi bıraktığını daha iyi anlıyor ve kavrıyoruz.
Bugün hangi siyasi partiden olursa olsun, çok kişinin Atatürk´ü anlayıp kavradığını 79. Yıl anma etkinliklerinde hepimiz görmüşüzdür. Bundan elbette büyük mutluluk duyuyoruz. ?´Bir musibet bin nasihatten daha iyidir´´ sözü son zamanlardaki yaşanan olaylarla daha iyi anlaşılmıştır.
Mademki Atatürk´ü anlamayanlarda anlamaya başladılar öyleyse Atatürk´e ait neleri yok etti isek, onları tekrar getirelim. Geçmiş günlerdeki boşluğumuzu doldurmak için genç kuşaklara onun nasıl yeri doldurulamaz bir lider olduğunu, her ortamda anlatmaya çalışalım. Eğer onu anlama ve anlatmayla samimiysek Andımızı, bayramlarımızı, Cumhuriyetimizi, cumhuriyetin getirdikleri haklarımızı yeniden milletçe daha iyi kutlamaya, anmaya çalışalım.
Atamızın 79. Yılındaki anma programı geleceğe ait umutlarımı biraz daha perçinleştirdi. Hangi kanalı açarsak açalım Atatürk ve devrimleri, ilke ve inkılapları geniş geniş anlatılması birçoğumuzu pek sevindirmiştir. Çünkü Atatürk sadece bir görüşün belli siyasi çevrelerin değeri değil, her siyasi görüşün ortak değeri olmalıdır. Atatürkçülük her türlü ortamları kendi siyasi görüşüne göre şekillendirip sıkışınca sarılacağın bir dal olmamalıdır. Çünkü Atatürk o günkü zor şartlarda, birçok kişinin imkânsız dediği, olmaz dediği bir zamanda bir ülkeyi yok olmaktan ve bir kişinin olmaktan kurtarıp millete vermiştir.
Hiçbir siyasi parti, kişi kuruluş, sivil toplum örgütleri Atatürk´ü siyasi emelleri için kullanmayacağı gibi aynı kişi ve kurumlar yüce dinimizde kendi emelleri için kullanmamalıdır. Ülkemizin dini ve milli değerleri hepimizin ortak değeri olmalıdır. Hiç kimse ortak değerlerimizi şahsi ve siyasi amaçları için kullanmamalı, kullananlara kesinlikle müsaade edilmemelidir.
