Hani derler ya,”Gözünüz aydın NUR topu gibi bir çocuğunuz oldu” diye. Çocuk bekleyen, çocuk özlemi çeken çiftlere, ailelere söylenir.
Haklı olarak “Şimdi bu da nereden çıktı” diyenleri buradan duyar gibi oluyorum..
Anlatayım; Efendim geçtiğimiz ay Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay her fırsatta “Sılayı Rahim” diye bahsettiği baba ocağı Keskin’e geldi. Keskin’i kalkındırmak makus kaderinden kurtarmak için.
Adına her ne denirse densin gerek “Keskini kalkındırma platformu” gerek Keskin’i “Kurtarma harekatı” ne denirse densin, hatta “Keskin Güç Birliği!” densin Keskin’li iş adamlarını, esnaf, sanayicileri ve sanatçıları ile bir toplantı yaptı.
İlk bakışta gerçekten hoş ve doğru bir hareket. Kırıkkale merkez ile başlayan bu hareket illaki bölgenin hayrına ve kalkınmasına yöneliktir. Buna kimsenin diyeceği bir şeyin olacağını sanmıyorum.
Yazının başlığını okur okumaz sonucunu tahmin edenlerin “Bunda ne var” diye tepki gösterenlerin sayısının da az olmayacağını biliyorum. Yazının sonu elbette ki Başlığındaki illet cümleye, yani “Bölgecilik” hastalığının yeniden nüksettirme çabalarının olduğuna varacak
Tamamen bölgecilik kokan bu hareket başbakan yardımcısı Beşir Atalay tarafından başlatılınca tabi ki bunun altında bir şeyler aramak lüzumu hasıl oluyor. Oysa bölgecilik illetinin hükümetin ikinci adamı pozisyonundaki biri tarafından yeniden gündeme getirilmeye çalışılması hiçte şık durmuyor.
Adına ne denirse densin geçtiğimiz ay Keskin’de yapılan toplantının Kırıkkale kamuoyundaki bıraktığı intibanın ne yazık ki bu olduğu o günden bu güne çeşitli platformlarda açık açık tartışılıyor. Pek aleni olmasa da kulaktan kulağa konuşuluyor. Aynı toplantının sadece Keskin ile sınırlı mı yoksa diğer ilçeler için de geçerli olup olmadığı merak ediliyor. Toplantı kimine göre Keskin ile sınırlı, kimine göre ise diğer ilçeler için de düşünülüyor.
Kısacası bu konuda kafalar alabildiğine karışık. Bakan beyin bu çıkışı karşısında “Kırıkkale de yıllardır kanayan yara olan bölgecilik hastalığı yeniden mi hortluyor” diye insan sormadan edemiyor. Bu sadece benim düşüncem değil kamuoyunda da üç aşağı beş yukarı benim düşündüğüm istikamette tartışılıyor.
Atalay benzeri toplantıları diğer ilçelerde de yapacak mı, bilinmez ama bir gerçek var ki Atalay’ın Keskin’e özel olduğu sanılan bu operasyonu yıllardır kangren olan BÖLGECİLİK hastalığının yeniden gündeme getirilme gayreti olarak yorumlanıyor
Yani bir Milletvekili’nin yani bir Bakanın böyle bir hatayı nasıl yaptığı konuşuluyor. Karakeçili’de, Çelebi ve Yahşihan’da, Bahşılı ve Balışeyh’te Delice’de “Biz üvey evlat mıyız bakan bizim bakanımız değil mi, bakanın bizim oyumuza ihtiyacı yok mu?” diye serzenişte bulunuyorlar.
Hani haksızda değiller.
Kırıkkale’de yıllardır sürüp giden ve belki de hiçbir şehirde örneği olmayan bölgecilik hastalığı son yıllarda biraz olsun iyileşmişken Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın “Sılayı rahim” diyerek her fırsatta Keskin’li olduğunu vurgulaması ve son olarak Keskin’e özel yaptığı toplantı yazımızın başlığının ne kadar isabetli olduğunu ortaya koydu.
Yazıyı yazdığım saatlerde yani dün akşamüzeri benzer bir toplantının Delice’de yapılacağını öğrendiğimde düşüncemin boşa çıktığını sanmışken toplantının Kaymakamlık tarafından organize edildiğini öğrendim. Yani Milletvekillerinin toplantıya katılmayacağı sadece yerel bazda Delice dışında yaşayan iş adamları, esnaflar ve eşrafların davet edildiği bilgisinden sonra yukarıda ifade etmeye çalıştığım düşüncelerimin sahiden yersiz olmadığını gördüm.