FRİKİK
Son 2 maçını gol yemeden kazanan takımımız, ligde son 9 maçtır yenilmeyen Ağrı’yı konuk etti.
Geçen hafta Tepecik maçında ikinci devreye başlayan 11, bu hafta maçın ilk 11’i olmuştu. Aslında beklediğimiz bir 11 sahaya çıktı.
Hava güzeldi, biletler 1 TL olmuştu. Başkan Cumhuriyet Meydanı’ndan ücretsiz araçlar kaldırmıştı. Taraftarlar da bu senenin belki de en kalabalık tribünü oluşturmuştu. Rakip 2 puanla üzerimizdeydi. Play-off hattına girmemiz için son derece önemli bir maçtı. Böyle güzel bir ortamda maça da çok iyi başlayarak erkenden golü bulduk.
5.dakika itibariyle her şey istediğimiz gibiydi. Skor, taraftar, coşku her şey yerindeydi. Ne olduysa ondan sonra oldu.
SKOR KORUMA İÇGÜDÜSÜ
Evimizde kadro olarak daha iyi olduğumuz bir takıma karşı 85 dakika skor korumaya çalıştık. Halbuki risk alarak ileri çıkan rakibe karşı daha fazla pres yapıp hücuma çıksak aradaki farkı da artırabilirdik. Skor korumayı beceremeyen bir takım olduğumuzu önceki maçlarda zaten göstermiştik.
YANLIŞ DEĞİŞİKLİK
İlk devre topu genelde Ağrı’ya bıraktık. Onlar da bir tane pozisyona girdiler. Yine de gol yemeden ilk devreyi tamamlama başarısı gösterdik. İkinci devreye Sergen-Buğra değişikliğiyle başladık. Sergen beklediğimiz kadar olmasa da yine pres yapıyor ve pas trafiğini yönetmeye çalışıyordu. Zaten paslaşmada zayıf olan takıma kesici özelliğiyle öne çıkan bir adamı aldık ve skor koruma içgüdünüz haliyle devam etti. Orta sahamız bu değişiklikle tamamen düştü ve topu da rakibe iyice bırakmış olduk.
ŞAŞIRMADIK
90+8’de elimize frikik şansı geçti. Normalde bu frikiği paslaşarak kullansak maçı orada bitirebilirdik. Savunma oyuncumuz Emre Tosun, frikiği kaleye çekerek kullandı ve top direğe çarparak auta çıktı. Kalecinin başlatmış olduğu topta kanata giden topu bir türlü çıkaramadık. Kanattan gelen ortada 9 kişi kalan Ağrı’dan 2 oyuncu varken, bizden bir oyuncu onu tutmayı denedi. Tarif etmesi açıklaması zor bir pozisyondu. Böyle golü yiyen bir takımın daha çok yolu var maalesef. Emre Tosun gibi tecrübeli bir oyuncu da orada niye şut çektiğini sorgulamalıdır. Vakit geçirse muhtemelen maç bitecekti. Daha önce Denizli ve Polatlı’dan son dakikada yemiştik. Bu maçta da yiyeceğimiz maalesef çok belliydi. Bu filmi 3.kez tekrar izledik. Biz izlemekten sıkıldık, oyuncular aynı filmi oynamaktan sıkılmadı.
OSMAN
Rakibin en etkili oyuncusu Osman’dı. Maçın başlarında Muharrem sakatlanıp çıkınca Osman ile Adem mücadele etmek zorunda kaldı. Bu ligde çok oyuncu seyrettik, üst ligleri de sürekli seyrediyoruz ama bu denli rakibi yıpratan bir forveti az görmüştük. İlk devre Sebat’taki Samet’i çok beğendiğimi söylemiştim. Osman, Samet’e göre yaşından dolayı daha diri bir oyuncu. Osman’a doğru atılan her topta Osman bir şekilde topa müdahale ediyor, defansı bozuyor ve oyunu açıyordu. Bir şutu direkten döndü, bir şutu direği yaladı. Kırmızı kart görmesi bile onu durduramadı. Onun yüzünden maç 9 dakika uzadı. Tünelden maçı izlemeye devam etti. Bu formu devam ederse muhtemelen seneye üst liglerde izleyeceğimiz bir oyuncu olacak.
HOCANIN YANLIŞLARI
Bence çıkan 11 doğru değildi. İlk devre takımımızda en fazla gelişim gösteren oyuncu Emir’di. Ne oldu da kesildi anlamış değilim. Yerine oynayan Burak’a bu kadar tahammül etmemeliydi. İkinci devre oyundan çıkan Sergen olmamalıydı. Osman’a bu kadar sabretmek de gereksizdi. Rakip bu kadar üzerimize gelirken bu atakları kesecek herhangi bir değişiklik ya da taktiksel düzen belirleyemedi. Eleştiri ilaç gibidir ve dozu önemlidir. Dozu kararında verirsen fayda eder. Fazla verirsen zarar verir.
Bülent Akan normalde benim inandığım ve başarılı bulduğum bir hoca. Gelmesi de kesinlikle doğru bir karardı. Kenarda maçı çok sinirli bir şekilde takip etti. Bu kadar sinirleniyorsa demek ki oyuncular hocanın istediğini sahaya yansıtamıyordu. Bazen hoca bir şeyler yaptırmak istese de oyuncular bunu uygulayamıyor ya da uygulamıyor. İkisi arasında da önemli fark var. Uygulayamıyorlarsa zamanla düzelebilir ama uygulamıyorlarsa çok büyük sıkıntılar var demektir. Bu yüzden hocayı tercihleri konusunda eleştirsem de işin iç yüzünü de zamanla hep beraber göreceğiz.
GÖZE BATANLAR
Herkesin aklında bizde iyi oynayan biri var mı diye geçiyordur. Evet yoktu ama Adem’e parantez açmak istiyorum. En son Nilüfer maçında 11 başlamıştı. O maçta çok eleştirmiştim. Bu maçta karşısında Osman gibi çok etkili bir adam olmasına rağmen çok diri gözüktü. Elinden geleni yaptı. Yediğimiz golde zaten herkesin hatası vardı. Adem için iyi oynadı diyemesem de kötü oynadı da diyemiyorum. Bizim bu maçta bana göre en iyi oyuncumuz Adem’di. En azından rakibin çok fazla tehlikeli pozisyona girmesini engelledi.
Geri kalan oyuncularımızın neredeyse hepsi vasatın altında oynadı. Özellikle sol bekimiz Burak Avşar’a değinmek istiyorum. Burak kardeşim, yaşın henüz 22. Senden 18-19 yaş büyük bir abin olarak yazıyorum. Mesleğini futbol olarak seçmişsin. Kariyerini de güzel şekillendirmek adına çok önemli ve büyük bir kulübe transfer oldun. Bu kulüp bu sene çok para harcadı. Hedefimiz de oldukça büyük. Gittiğin hiçbir takımda böyle prim de alamazsın. Gittiğin hedefi olan hiçbir kulüp de seni bu performansla ilk 11’e koymaz. Hoca sana şans vermiş, 11’e girmek gibi büyük bir nimet elde etmişsin. Bir sol bekten kademeye girmesini bekleriz, rakibi kesmesini, pas hatasını minimum yapmasını ve sert şekilde basmasını bekleriz. En önemlisi de mücadele bekleriz. Sol bek sürekli gidip gelen bir mevki olduğu için mücadele gücün ve fiziğin de iyi olmak zorunda. Uzun top atabilmeyi de iyi bilmelisin. Ne topa gidebiliyorsun, ne rakibi kovalayabiliyorsun, ne de presin var. Arkandan adam kaçıyor, izlemekle yetiniyorsun. Kötü oynayabilirsin de henüz 22 yaşında bu vurdumduymazlığı, bu mücadele eksikliğini biz kaldıramayız. Hücum yönüne hiç girmiyorum, orta sahaya yaklaşamadın bile. Halbuki üst sıralara oynayan bir takımın bekleri hücuma da katkı verebilmeliydi. Hocanın seni oyundan çıkarmaması iyi oynadığın anlamına gelmesin. İlk 11’de başlatması bile hataydı. Emir’in en kötü hali bile Burak’tan kat kat iyiydi. Adalet varsa Emir haftaya 11’de olmalıdır.
Forvetimiz Osman için geçen hafta zaten çok şey yazmıştım. Bu maçta da Osman tarafında değişen bir şey yoktu. Yaşından dolayı kontenjana giriyor ve sırf bu yüzden oynamaya devam ediyor. Bir bizim Osman’a bakıyorum, bir de rakipteki Osman’a… Osman’ları yer değiştirsek bu maçı rahat kazanabilirdik. Gerekiyorsa forvetsiz çıkalım ama lütfen Osman biraz yedek kalsın.
TRANSFERLER
5 oyuncu transfer ettik. Behlül, Sergen, Ömer, Burak ve Bahattin. İçlerinde tek hazır görünen Sergen ama o bile 2 maçta 45’er dakika oynadı. Behlül ilk devre az maçta oynadığı için henüz hazır değil. Ömer, Turgutlu gibi bir takımdan geldiği için şampiyonluğa oynayan bir takımda 11 olacak seviyeye ulaşması zaman alacak. Burak’a az önce değindim. Bahattin ise fizik gücü olarak aşırı yetersiz durumda. Ne zaman hazır olur da forma giyer bilemiyorum. Böylesine fizik gücüyle oynanan bir ligde Bahattin’den alacağımız katkı biraz tartışılır gibi duruyor. Baktığımız zaman kağıt üzerinde iyi gibi duran ama sahada karşılığı olmayan transferler yapmışız. En önemlisi de hocanın istediği kaç transfer yapıldı? Bu oyunculardan hangilerini hoca ısrarla istedi? Bu oyunculardan hiçbiri hocanın transferi gibi durmuyor. Transfer dönemi sona ermeden özellikle kontenjana transfer yapmamız gerekiyor. Kanayan yaramız 10 numara transferi de acil gibi duruyor. Adnan Duman büyük emekler verdi, büyük paralar harcadı. Meydandan otobüs bile kaldırdı. Verdiği bu kadar emeğin boşa gitmesini istemiyorsa direkt hocanın istediği minimum 2 oyuncu transferi yapmalıdır. Gerekirse Bölgesel Amatör’den alalım ama ilk devre oynayan hazır oyuncuyu alalım. 11 Şubat’a kadar transfer dönemi devam ediyor. 2 oyuncu bulabileceğimizi düşünüyorum.
İSTİKLAL
Haftaya ligin formda ekibi İstiklal’e konuk oluyoruz. İlk hafta bizim zorlandığımız Ağrı karşısında deplasmanda iyi oynadılar. Geçen haftayı 5 golle moralli geçtiler. 3.ligin Bursa ile beraber en iyi kadrosuna sahipler. Çok zor bir maç olacak. Bir an önce kendimize gelemezsek haftaya erkenden havlu atacağımız bir duruma gelebiliriz. Hafta içi ne yapılması gerekiyorsa yapılmalı ve tüm hesaplar galibiyet için olmalıdır. Ağrı beraberliğini unutturacak tek şey İstiklal galibiyetidir.
Haftaya umutlu bir yazı yazabilmek dileğiyle…
