Fatura tacizi...
Geçtiğimiz gün kendisinden fotoğraf çekimi konusunda çok şey öğrendiğim Mustafa Altıntığ ile telefonda sohbet ediyoruz
Meslege başladığım ilk yıllardan tanıdığım ve dostluğumuz devam eden Mustafa nın ses tonunun değişik olduğunu fark ettim.
Belli ki bir sıkıntısı vardı...
Gençler bilmez, orta yaşlılar hatırlar Mustafa Altıntığ, bu şehrin en eski gazetecisi ve en eski fotoğrafçısıdır
Yıllarca Hürriyet, Milliyet, Tercüman ve TRT nin temsilciliğini yapmıştır. Meslekte rahmetli Erhan Göğem ile birlikte sayısız anımız vardır...
Şimdi çalışmıyor, baba mesleği foğrafcılık işinde bıraktı bütün gününü evinde geçiriyor.
Sohbet sırasında hal hatır sorduğumda,'faturalar geldimi' dediğimde benim telefon açtığımı fırsat bilerek hemen konuya girdi
dedi ki:
“Herkesi elektrik çarptı, biliyorsun evde biz iki kisi yasiyoruz bir elektrik faturası geldi 280 lira . Bu nasıl iş? Üç beş kişilik aileler ne yapacak? Emekli, dar gelirli nasıl ödeyecek İtiraz edenlere, sen önce parayı öde sonra itirazını yaparsın diyorlarmiş"
Milyonların derdi
Geçtiğimiz hafta gazetemizin manşetindeydi.
Yandaş olmayan ulusal ve yerel gazeteler ile televizyon kanalları da hemen hemen her gün aynı sorunu dile getiriyor.
Mustafa Alıntıg ın dile getirdiği bu sorun, ülkemizde yaşayan milyonların sorunu.
Bu ay gelen elektrik faturalarını normal karşılayan bir Allah’ın kulu yoktur. Varsa beri gelsin. ..
Bir arkadaş "Bu durum zammın ötesine geçti" demişti
Tam da öyle, şirketler adeta fatura terörü estiriyor, fatura ile insanları taciz ediliyor sanki
Şirketlerden "Borcumuz var en kısa surede ödeyin" şeklinde bolca mesajların geldiğini duyuyoruz.
İyi de bu nasıl bir şey, toplumun temel tüketiminden biri olan elektriğe bir anda yüzde 127 gibi uçuk bir zam yapılır mı?
Bu nasıl bir mantıksızlıktır?
Bu nasıl vicdansızlıktır?
Dünyanın neresinde görülmüş bir uygulamadır?
Açıklamıyorlar, ama nedeni belli
Biliyorsunuz, AK Parti iktidarı “elektrik dağıtım ve para tahsilatı hizmetini” özel sektöre satmıştı.
Şirketler, “döviz kredisi” kullanmışlar, döviz kuru fırlayınca da zor duruma düşmüşler.
Anlayacağınız, elektriğe yapılan bu astronomik zam, elektrik dağıtım şirketlerini “kurtarma” operasyonu.
Yönetim, dağıtım şirketlerini kurtarmak için “döviz kuru beceriksizliğinin bedelini” millete ödetiyor.
Bu çark, nasıl dönecek?
Elektrik, konutların ana gereksinimi.
Sadece konutların mı, elektriksiz yaprak kımıldamaz.
Üretimin temelinde enerji, enerjinin temelinde de elektrik var.
Bu elektrik fiyatlarıyla sanayi sektörünü nasıl ayakta tutacaksın?
Bu fiyatlarla ticarethaneler nasıl işini çevirecek?
Çarklar nasıl dönecek?
Zar zor ayakta duran esnaf, nasıl ekmek parası kazanacak?
Esnaf, dükkân kirasından daha fazla elektrik faturası öder duruma geldi.
Toplum yaşamına dinamit kondu
Önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Faturasını ödeyemeyen binlerce konut ve işyerinin elektriği kesilecek.
Eski fiyatlarla dahi faturasını ödeyemeyen onca elektrik abonesi vardı, bunların sayısı katlanacak.
Bu kadar aile, bu kışta kıyamette “elektriksiz” ne yapacak?
Elektriksiz esnaf, nasıl dükkânını açacak?
Sanayici, üretim araçlarını nasıl çalıştıracak?
Elektrik; evlerde “huzur”, ticarethanelerde “ekmek parası”, fabrikalarda “üretim” demek.
Toplum; huzurunu, ekmek parasını ve üretimini iyice kaybederse geriye ne kalır?
Zaten boğazımıza kadar sorun içindeyiz, toplum bunun ötesini nasıl kaldırır?
Allah, ülkeyi yönetenlere “akıl fikir”, halkımıza da “sabır” versin!
Daha başka ne denebilir ki!