Korona virüs dünya nüfusunu azaltmak için değil, dijital dünyaya geçiş için yapılan bir sosyal deney mi? Din, kültür, ekonomi ve eğitim açısından bu soruyu inceleyip, hep beraber cevabını bulmaya çalışalım.
Katolik Kilisesi lideri Papa Francis, Vatikan’da korona virüs nedeniyle internet üzerinden ayin vereceğini açıkladı. Şiaların merkezi olan İran’ın Kum kentinde yaşam durmuş halde. İslamin kalbi olan Mekke’ de in cin top oynuyor. Ülkemizde Cuma namazları kılınamıyor. Görüldüğü üzere, tüm dinler eve kapatılmış durumda.
Bizler yardımlaşmayı seven, eş dost ziyareti olsun başka bir şey istemem diyen sosyal bir milletiz. Alışmışız çay muhabbetlerine, toplu kutlamalar yapmaya, kocaman sofralarda birlikte yemekler yemeye… Şimdi bu gelenekler nerde? Onlar da eve kapatılmış durumda.
Salgın çıktıktan sonra Dünya Sağlık Örgütü, Çin’in paralar bulaş kaynağı demesinin ardından temassız ödeme sisteminin kullanılması gerektiğini paylaştı. Kendi sağlığımız için tabi ki süreci bu şekilde önlemlerle yönetmek zorundayız. AncakKorona insanları öyle bir psikolojik gerilime sürükledi ki, salgın geçtiğinde tüm dünya kâğıt para ile arasına mesafe koymaya çalışacak.
Eğer bu virüsü, ulus üstü güçler ortaya çıkardıysa, tüm bu kültür ve inanç sıfırlama çabaları amaçlarına oldukça iyi hizmet etti diyebiliriz. Ancak sanıyorum ki, henüz istediklerini elde edemediler; daha fazla korku, daha çok panik bekledikleri ortada.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün yaptığı konuşmadan bir sözü sizlere aktarmak istiyorum “Artık hiçbir şeyin eskisi gibi gitmeyeceği, gidemeyeceği de açıkça ortadadır. Küresel ekonomik, siyasi ve sosyal düzende köklü değişiklikler yaşanması muhtemel yeni bir döneme giriyoruz.” Bu cümle açıklanan ekonomi paketinin gölgesinde kalmış olabilir. Korona bittikten sonra, küreselleşme yahut dijital çağa geçiş için başımıza gelecek yeni tehdit ne olacak? İşte bugünkü ev aktivitesi önerim tam da bu konu üzerine. Sizlere dijital kimlik hakkında yazılıp çizilenleri okumanızı öneriyorum. Televizyonlarda gördüğümüz sağ-sol çatışmaları, partilerin atışmaları ve din üzerinden yapılan politikalar sadece birer zihin uyuşturucusu. Büyük resmi görebilmek adına, detaylarda boğulmayı bırakmamız gerek. Evde kalın, sağlıklı kalın!