CÜNEYT TÜRKOĞLU


DÜZLÜK

Bu hafta beraberlikler takımı Bursa Nilüfer’e konuk olduk. 3 haftadır galip gelen takımımız, bu maçta da galip gelerek seriyi devam ettirmek istiyordu ama işler beklediğimiz gibi gitmedi.


Bu hafta beraberlikler takımı Bursa Nilüfer’e konuk olduk. 3 haftadır galip gelen takımımız, bu maçta da galip gelerek seriyi devam ettirmek istiyordu ama işler beklediğimiz gibi gitmedi.

 

YANLIŞ 11

 

Geçen haftaki köşe yazımda beklediğim 11’i yazmıştım. Beklediğim 11’de Ensar forvetti. Hoca olmayacak bir iş yaptı. Orta sahadaki yeterliliğini tartıştığımız Nurettin bu sefer de karşımıza forvet olarak çıkarttı. Orta sahada ise Fırat’a ne olduğunu anlamadığımız bir görev verilmişti. Çıkan 11 sonucunda orta saha ile forvet arasında kopukluk olacağını ve pozisyon üretmekte zorlanacağımızı öngörmek için kahin olmaya gerek yoktu. Zira ilk devre bittiğinde birbirinden kopuk bir takım izlemiştik.

 

KONSANTRASYON

 

İlk yarı iki takımın da gol atmaya niyeti olmadığı için devre golsüz sonuçlanmıştı. İkinci devre ise maça hızlı başlayan Nilüfer oldu. İlk golü defalarca izledim. Rakip oyuncu topu aldığı an Buğra’ya 2 kere müdahale şansı geliyor, müdahale edemiyor. Sonrasında Adem çok basit bir çalım yiyip rakibi takip etmiyor. Gelen ortada da Seyit ayağının altından kaçırıyor ve golü yiyoruz. Yani 3 oyuncumuz golü rakibe hediye ediyor. Elbette hatanın büyüğü Seyit’te ama pozisyon başlangıcını izlediğimizde Buğra ve Adem’in de bu golde büyük payı olduğunu görüyoruz. 

Yediğimiz ikinci golde de benzer hatalar görüyoruz. Futbolda en tehlikeli hatalardan birisi atağa çıkarken kaptırılan toplardır. Nuri Melih’in orta sahadaki Nurettin’e pasında Nurettin topu kritik bir yerde kaptırdı. Rakibin ceza sahamıza attığı topta Adem yanındaki rakibini takip edemedi ve elini kaldırarak ofsayt bekledi. Sonucunda da fark 2’ye çıktı. Tamamen konsantrasyon eksikliğinden 2 gol yedik. Sonrasında Yıldıray ile golü bulsak da beklemediğimiz bir yenilgiyle evimize döndük.

Bazı oyuncularımızın oynadığı oyuna bu maç özelinde değinmem gerekiyor.

KAÇAK

 

İç Anadolu Bölgesi, coğrafi olarak düzlük bir yerdir. Bu düzlük sadece coğrafi olarak kalmayıp bu coğrafyadaki bazı takımların oyuncularına da sirayet etmiş durumdadır. 

 

Nurettin’den geldiğinde çok şeyler bekliyordum. Tecrübesiyle bize bir şeyler katacaktır diyordum. Geldiğimiz noktada yarardan çok zararının olduğunu görüyoruz. Haftalardır kötü olan Nurettin’i forvette görmek futbola ihanetlerden birisidir. Bu adam normalde oyun kurucu mevkinde bile zayıf kalıyor. 8 numarada daha iyi olabilecek bir oyuncu ama kadro yapılanmasındaki hatalardan dolayı oyun kurucu olarak oynuyordu. Tek yaptığı orta sahanın aynı bölgesinden hep aynı şekilde yerden defans arkasına pas atmaktı. Attığı paslar ister pozisyona soksun ister sokmasın önemli değildi. Ben atarım gerisine karışmam diyordu. Nurettin sorumluk almaktan kaçıyor. Top bana gelmesin, ben kaçak oynamaya devam edeyim diyor. Son vuruşu da zaten yok. Üstüne de orta sahada böyle hatalar yapınca gol de yedirmiş oluyor. Nurettin özetle dümdüz bir oyun oynuyor.  Nurettin’i dikkatle izleyip dediğim açılardan bakarsanız siz de ne yaptığını gerçek anlamda görebilirsiniz.

 

KAHRAMAN

 

Kırıkkaleli oyunculardan Adem ve Buğra bu maça 11 başladı. Mehmet Tolun ise bu sene sadece kupada şans bulabildi. Onlar hakkında yazmadan kişisel ilişkilerime de değinmek istiyorum. Buğra ile herhangi bir muhabbetim hiç olmadı. Kendisini sosyal medyada da takip etmiyorum. 

Adem’i takip ederim, numarası da vardır, muhabbetim de iyidir ve futbolculuk dışında da sevdiğim birisidir.  Mehmet Tolun ile de birkaç muhabbetim oldu ama oynamadığı için ondan bu yazıda bahsetmeyeceğim. Futbolcuları değerlendirirken saha içi ve dışını ayırmak gerekiyor. Oyuncuları günlük hayatta sevebilirsiniz ama sahada kişisel ilişkinize göre değil oynadığı oyuna bakarak değerlendirmeniz gerekir. 


Buğra’nın geçen sene ve ondan önceki senelerde iyi maçları var ama iyi oyunu genele yaymış bir oyuncu değildi. Bu sene de hoca tarafından fazlasıyla şans buldu ama bana göre çok yetersiz kaldı. Yediğimiz gollerdeki vurdumduymazlığı ve maçların genelindeki pas hataları bu maçta da devam etti. 

Adem ise çok forma şansı bulamamıştı. Kupada 11 oynamıştı ama onda da istediğimiz Adem’i görememiştik. Sonradan girdiği maçlarda da çok değerlendirilecek vakti bulamamıştı. Bu maç Adem için de tam vitrin maçıydı. Maalesef bu maça Adem hiç konsantre olamamıştı. Yediğimiz gollerdeki hataları dışında çok da pas hatası yaptı. Sahanın en kötülerinden biriydi. Muharrem ve Emre’nin arkasında yedek kalacağını o da biliyordu ama böyle bir şans gelince de değerlendirmesi gerekiyordu. Maçtan sonra bazı yorumlarda sana eleştiri kadar destek de vardı. Bunu da anlamış değilim. Tamam kötü oynadı diye yerin dibine sokmaya gerek yok ama çok kötü maç çıkaran birini de hata yaptı diye neredeyse kahraman ilan etmişlerdi. Dost acı söyler sevgili Adem. Yaptığın hataları görmezden gelip yazmazsak biz de dürüstlüğümüzü kaybederiz. Umarım daha çok çalışarak bu eksikleri gidermenin yolunu bulursun.

 

Geçmişte İspanya’nın Athletic Bilbao takımı hep kendi bölgesinden oyuncularla oynuyordu. Bunda da bayağı başarılı olmuştu ama o oyuncular sadece oralı olduğu için değil gerçekten formayı hak ettiği için de oynuyordu. Bizde de Kırıkkaleli oyuncular daha fazla oynamasını isterdim. U19 takımında da ciddi çalışmalar var. Tabii bunu istiyoruz ama diğer oyunculardan daha çok çalışarak o formayı da hak etmeleri gerekiyor. Kimlikte Kırıkkale yazması oynaması için yeterli bir sebep olmamalıdır. 

 

MAÇIN İYİLERİ

 

Maçın bana göre en iyisi Emir’di. Defansta çok hata yapmadığı gibi takımı da ileriye çıkaran Emir’di. Maçı en isteyen adamdı. Asıl mevkisi sol açık olan Emir, ilk oynadığında büyük hatalar yapıyordu ama son haftalarda istikrarlı bir şekilde yükselişini sürdürüyor. Böyle devam eder umarım.

Emre Keleşoğlu istikrarlı oyununu bu hafta da devam ettirdi. Yıldıray ilk yarı etkisiz olsa da ikinci yarı biraz ağırlığını koydu ve ustaca bir gol attı. 

 

EKSİKLER VE HOCAMIZ

 

Bu maçta defansımız hatalar yaptı ama tüm faturayı onlara kesmek doğru değil. Bu yenilen gollerde oynayanlar kadar cezalı olan Emre Tosun ve Muharrem’in de hatası vardır. Biz oynamadık, sorumluluğumuz yok diyerek geri çekilemezler. Böylesine kritik bir maç öncesi Çoruhlu maçında bu kadar kolay kart görüp takımı böyle yalnız bırakmaya hakkınız yoktu. Gördüğü kartlarda da tamamen kendi bireysel hataları vardı. Bundan sonra kart konularına da her oyuncunun azami dikkat etmesi gerekiyor. 

 

Maç öncesi Osman’ın sakat olduğu duyurulmuştu ama hafta içi antrenmanlarında kendini iyi hissedince maç kadrosuna alınmıştı. 11 çıkaracak durumda mıydı bilmiyorum ama  45’te oyuna girecek durumdaysa 11 başlayıp 60’ta çıksa daha iyi olabilirdi.  Osman’a da baktığımızda müthiş bir başlangıç yapmasına rağmen son haftalarda çok formsuz. Bu maçta da kafasına gelen net bir pozisyonda golü atamadı. Bunları da atamıyorsa neyi atacak bilemiyorum.

Sevgili hocam, daha önceki maçlarda genelde değişikliklerini eleştirmiştim. Maç analizlerini ve takımı maça hazırlamanı hep övmüştüm. Maalesef bu sefer değişikliklerden çok rakip analizi ve takımın maça hazırlanmasının çok zayıf olduğunu gördük. Ne rakibin tehlikeli oyuncularına önlem alınmış, ne de eksik kadrodaki oyuncular 11 için hazır tutulmuştu. Nurettin ve Buğra oyunda çok fazla kaldı. 51.dakikada Osman girerken neden Buğra’nın çıkmayıp Fırat’ın çıktığını anlayamadım.  Serhat da oyuna girince fena oyun oynamadı. Demek ki 11 olsa sırıtmayacaktı. Hocanın artık kadroda ciddi revizeler yapması gerekiyor. Çok önemli bir 3 puanı kaybetmiş olduk. Bulduğumuz hava da maalesef dağılmış oldu.

SOSYAL MEDYA ELEŞTİRİLERİ

 

Özellikle mağlubiyetten sonra yorum yapan taraftarların daha çok olduğunu görüyoruz. Galip gelirken bu kadar fazla ve olumlu yorum göremiyoruz. Hepimizin ortak paydası Kırıkkalespor. Eleştiriyorsak yapıcı eleştirelim. Bu takım düşünce  hep beraber düşüyoruz. Zira amatörde de gittik kalabalık şekilde bu takımı yine destekledik.  Çıkınca da hep beraber çıkıyoruz, mutlu oluyoruz. Taraftar olarak mağlubiyete de ortak olalım, galibiyete de. 

 

POLATLI MAÇI

 

Ligin ilk devresinin bitmesine 2 maç kaldı. Bu maçlar öncesi hafta içi kupa maçında 1461 Trabzon ile oynayacağız. Kupa maçları bize genelde iyi geliyor. Yine öyle olur umarım.

Hafta sonu da ilk devrenin son iç saha maçında Polatlı’yı ağırlayacağız. Onlar da kötü gidişe önemli bir İstiklal galibiyetiyle dur dediler. Tehlikeli oyuncuları olsa da bizden iyi bir takım değil. Üst tarafta her takım beklenmedik puan kayıpları yaşayabiliyor. Kalan 2 maçı ne olursa olsun almalıyız. Devre arası takviyelerle özlediğimiz yere geleceğimize inanıyorum. 

 

Taraftar olarak küsmeden Polatlı maçında tribündeki yerimizi alalım ve takımımızı sonuna kadar destekleyelim. Başpınar’da görüşmek üzere…

  • Çarşamba 6.9 ° / 0.2 ° false
  • Perşembe 6 ° / 2.1 ° false
  • Cuma 7.2 ° / 1.2 ° false