Ah be “Hacı Ağam”, kaç yıl önce bir laf ettin, ne zaman içimizdekini dışımıza çıkaramayacak olsak senin bu lafına sığınır olduk.
Gerçi bu lafı çok kullanıp da pek de makbul işlerin içinde olmayan birileri bu lafı da alıp Neşet Ertaş’a mâl ettiler ya!..
Bunu söylerken sakın ha Neşet Ertaş’ı sevmediğim ya da küçümsediğim anlamı asla çıkmasın, çıkarılamaz da zaten. Orta Anadolu’nun “eniğini cücüğünü” doktora seviyesinde akademik anlamda çalışacak kadar entelektüel bilgi birikimine sahibim Allah’a şükür. Dahası, Kırıkkale başta olmak üzere Orta Anadolu’nun birçok il ve ilçesinin yerel ağzına, yerel halk kültürüne de hâkimim. Bu kültürü tanıtmak için yaptığım çalışmaları da iki satır okumayı bilenler iyi bilir. Bakmayın, siz benim mümkün olduğunca düzgün bir diksiyonla konuştuğuma, bendeki ağız ve kelime bilgisi “ebelerimden, dedelerimden” bana mirastır. Gerektiğinde onun da eğitimin verebilirim.
*
Neyse, beni boş verin, ben Allah’ın gariban bir kulu, Orta Anadolu’nun kültür neferiyim.
Amma velakin, ne olacak Allah aşkına bu Kırıkkale’nin hâli?
Kaynak kişisi Hacı Taşan olan ve Nida Tüfekçi tarafından derlenip notaya alınan bir türkü bile Neşet Ertaş’a mâl ediliyorsa, haksız mıyım bu soruyu sormaya?
“Ne olacak Allah aşkına bu Kırıkkale’nin hâli?”
Sanırım sorunun çözümü de kaynağın içinde!
- Hacı Taşan nereli? - Keskinli.
- Neşet Ertaş nereli? - Kırşehirli. Kırşehir’in Akpınar ilçesine bağlı Kelismailuşağı köyünün Kırtıllar mahallesinden. Peki, Kırtıllar ya da Kelismailuşağı nerede? Keskin’in Hacıömersolaklısı ve Takazlı köyleriyle komşu. Komşuluğun da ötesi, toprakları birbirinin içine girmiş.
E, zaten Hacı Taşan’la Neşet Ertaş da dayı yeğen…
“Bak şimdi Habilhan’ın yaptığına!” Hemen kendime bir fırça atıyorum:
“Sen kim oluyorsun da Hacı Taşan’ı, Neşet Ertaş’ı birbirinden ayırmaya kalkıyorsun?”
İyi de bunu ben yapmıyorum ki!
Hatta ben bunu yapanlara kızıyorum işte.
Kendime attığım fırçadan şöyle sağa sola okkalı bir fırça da ben atayım o zaman:
“Siz kim oluyorsunuz da Hacı Taşan’ı, Neşet Ertaş’ı birbirinden ayırmaya kalkıyorsunuz?”
!!!
Ben 48 yaşındayım. Hani yeni nesil atasının, dedesinin memleketine değil de kendi doğduğu ya da yaşadığı topraklara sahip çıkıp “Oralıyım” diyor ya. Ben de o mantığa göre 48 yıllık Kırıkkaleliyim. Bu durumda, nereli olursa olsun 49 yıldır Kırıkkale’de yaşayan birisi benden daha Kırıkkalelidir.
Dahası, iki nesildir, üç nesildir Kırıkkale’de yaşayan, Kırıkkale’de ekmeğini kazanan, bu şehirde karnını doyuran, Kızılırmak’ın boz bulanık suyunda abdest alıp Dinek Dağı’nın, Halifeli’nin suyunu kan kana içen, Kılıçlar’ın suyuyla çayını demleyen nereli olur bu durumda?
*
Kırıkkalespor-Kırşehirspor, Kırıkkalespor-Yozgatspor, Kırıkkalespor-Çorumspor, Kırıkkalespor-Çankırıspor maçlarında bile içtenlikle Kırıkkalesporlu olamayan bu “üç nesillik Kırıkkalelilerin” durumu tam olarak bu değil mi?
Eski sistemde, sayım zamanı, üç nesil önce Kırıkkale’ye göç ettikleri memleketlerine koşarak gidip oralarda sayılıp sonra da Kırıkkale’ye yapılan hizmetleri eleştirenlerin durumu tam olarak bu değil mi?
Uzun lafa gerek yok, nerelisin sorusuna hâlâ “Kırıkkaleliyim” diye cevap veremeyip üç nesil önce Kırıkkale’ye göç ettikleri memleketlerini söyleyenlerin durumu tam olarak bu değil mi?
*
Aaah… ahh… Emin olun, daha diyecağamm çok amma, bek kalabalık yerdesin Habilhan!
Sitemim kendime inanın. Sitemim kendi kendime söylenip kendi kendime sinirlenişime. Sitemim kimseye değil, bu şehre gönül verip bu şehir için gönlünden geçenleri yapabilmek uğruna gençliğini heba eden Habilhan’a!
Sitemim, Kırıkkaleli olmadığı ve bu şehirde üç beş sene çalışıp gideceğini bile bile gecesini gündüzüne katıp bu şehre bir çivi çakmaya çalışanlara… Yüreği Kırıkkale ve vatan aşkıyla çarpanlara… Dahası üç nesildir Kırıkkaleli olamayanlardan daha da Kırıkkaleli olanlara!
Ne derdimiz var ki sanki? Bırakın, kim n’apıyorsa yapsın! Hatta alın Kırıkkale’yi geri Ankara’ya bağlayın. Yok, daha olmadı Kırşehir’e, Çankırı’ya, Çorum’a, Yozgat’a bağlayın! Kırıkkale ne ki sanki(!), Kırıkkale diye şehir mi olur?
Kırıkkale’den olsa olsa Kırıkkaleli olmayı beceremeyenlerin “oyuncağı” olur!
