Bu hafta evimizde ligin güçlü ekiplerinden Orduspor 52 FK’yı ağırladık. Yeni hoca değişimiyle moral kazanmak isteyen Ordu, istediğini bulamadı.
Önce dereden tepeden bahsedip maça geçeceğim. Yıllar önce yazılmış bir aşk türküsüydü Ordu’nun Dereleri…
Ordunun dereleri
Aksa yukarı aksa
Vermem seni ellere
Ordu üstüme kalksa
Sevdiği kız Hacer’i çevre baskısı yüzünden kaybeden Mehmet’in, acıklı bir hikayesini anlatır bu türkü. Tüm sevenlerin buluşabilmesini dileyerek Ordu’ya sevgilerimi iletiyorum.
***
HIZLI BAŞLANGIÇ
Kadroda geçen hafta sakatlanan Aykut ve Doğukan yerine, Bayram ve Tamer vardı. Maça hızlı başlayan taraf biz olduk. Henüz 4.dakikada ele avuca sığmayan Kerem’in ortasında Mehmet Albayrak’ın ustaca kafa vuruşuyla öne geçtik. Bu pozisyonun ilginç yanı duran top olmamasıydı. Yani kaptanımız Mehmet, sol kanattan gelişen atakta bilinçli bir şekilde gelip mükemmel bir gol attı. Golden sonra ise cılız gelişen bir atakta defansımızın tekme atması sonucunda hakem penaltı kararı verdi. Karar doğruydu. Penaltılarda iyi olan kalecimiz Kerem, yine müthiş bir kurtarışa imza atarak galibiyetin mimarlarından oldu.
***
EKMEĞİNİ TAHA’DAN ÇIKARTTI
Maçın 30.dakikasında ise Taha, rakipten topu kaparak çizgiye indi ve Yusuf’a müthiş bir asist yaptı. Yusuf da düzgün bir vuruşla bizi rahatlatan golü attı. Golden çok Taha’nın topu rakipten kapıp direkt Yusuf’a al da at demesi, maça damga vuran hareketlerden biriydi. Taha genç yaşına rağmen çok iyi mücadele etti, elinden geleni fazlasıyla yaptı.
İlk yarı bunların dışında gayet hareketli geçse de çok önemli gol pozisyonları çıkmadı. 37.dakikada sakatlanan Muhammed’in yerine Buğra girdi ve ilk yarı 2-0 üstünlüğümüzle tamamlandı.
***
KAPALI SAVUNMA
İkinci yarıya Ufukcan-Hasan değişikliğiyle başladık. Skorun da vermiş olduğu rahatlıkla topu daha çok rakibe bıraktık. Onların üzerimize gelmesini ve kontrayı düşündük. İyi kapandık. Ordu kapalı savunmayı aşamadı. Üretken olamadılar. Biz de onlar da çok ciddi pozisyon yakalayamadı. Maç saatlerce devam etse Ordu’nun gol atabilmesi çok zordu. Savunma anlamında mükemmel bir maç çıkardık. Ordu’da kaliteli ayaklar olmasına rağmen bir varlık gösteremediler. Maçı da 2-0 gibi net bir skorla kazanmış olduk.
***
ENLER
Maçın en iyileri kalecimiz Kerem ve kaptanımız Mehmet’ti. Kerem çıkardığı penaltı ve oyunu soğutmasıyla, Mehmet de tüm hava topları ve ikili mücadeledeki üstünlüğüyle maça damga vurdu. Son iki iç saha maçında kaleci ve defansların çok iyi oyunuyla maçları kazanıyoruz. Yine Taha genç yaşına rağmen çok iyi mücadele etti ve farkı ikiye çıkarmamızı sağladı. Kerem tekniğiyle, Yusuf da mücadelesiyle fark yarattı. Takım genel anlamda da çok iyi mücadele etti.
Maçın bence en vasatı sağ bekimiz Bekir’di. Hem arkaya çok adam kaçırdı, hem pozisyonları süzemedi. Sarı kart da gördüğü için mücadelesi de eksik kaldı. Hoca niye değiştirmedi onu da anlamadım. Ufukcan da haftalardır süren formsuzluğunu bu maçta da devam ettirdi. Ufukcan’dan çok şey bekliyoruz ama bir türlü bekleneni veremiyor.
***
GENEL EKSİKLER
Eğer Onur sağ beke düşünülmezse sağ bek, ofansif orta saha ve en önemlisi bir forvet eksikliği göze çarpıyor. Savunmamızın müthiş oyununu taçlandıracak bir forvet alamazsak bu kadar emek de boşa gidebilir. Savunmayla bir yere kadar gidebiliriz.
***
TEKNİK DİREKTÖR VE TARAFTAR ATIŞMASI
Maç içinde taraftar küfür ya da hakaret etmeden serzenişini dile getirmekte özgürdür. Aksayan bir şey gördüğünde onu da ifade edebilir. Aksayan oyuncuyu değiştirme ya da geriye çok çekildiğimizde rakibin baskısını kırmak adına hocadan bir şeyler yapmasını bekleyen taraftara karşı bugün hocanın anlamsız tavırları vardı. Birkaç taraftarla atışma boyutuna gittikten sonra el kol hareketi yaparak da tribünleri boş yere gerdi. Burada ben taraftarın haklılığını ya da haksızlığını söylemiyorum. Ortada bir küfür ya da hakaret yok iken profesyonel bir hoca taraftarla bu tip bir münakaşaya giremez, girmemeli. Profesyonellik işine odaklanmayı ve kulak tıkamayı gerektirir.
Hocanın daha önce profesyonel bir takım çalıştırmamasının eksikliğini bugün bariz gördük. Hocadaki bu özgüvenin altında takımın iyi gitmesinin de elbette rolü var ama biz daha olmadık hocam. Henüz ne oldum dememeli. Ligin daha başındayız. 2 mağlubiyet alsak işler bir anda terse dönebilir. Taraftarla uğraşmayıp sahaya yoğunlaşsanız daha iyi olur. Tabii hoca sadece taraftarla değil kulübeyle de uğraşıyor. Yardımcı hocalara “içeri gir, itiraz etme” demekten bir ara maça yoğunlaşamadı. Yıllardır ilk kez böyle bir hoca profili görüyorum. Bu davranışlarla sağlıklı bir yol alacağımızı da düşünmüyorum.
Haftaya ligin iyi ekiplerinden Küçükçekmece Sinop’a konuk olacağız. Hocasıyla, taraftarıyla ve oyuncusuyla umarım iyi bir maç çıkarırız. Oradan da puan ya da puanlarla dönmek dileğiyle…