Bu hafta evimizde yıllarca Süper Lig’de oynamış, Avrupa’da başarılara imza atmış köklü bir tarihe sahip olan Denizlispor’u ağırladık.
Ligde 6 puanı olan Denizlispor, genellikle altyapı ağırlıklı oyuncularla oynuyor. Ligin ilk haftası galibiyet alsa da sonraki haftalarda büyük düşüşe geçtiler. Normal şartlarda farklı yenmemiz gereken bir maçtı ama geçen hafta da değindiğim gibi puan kaybı bizim için sürpriz olmazdı, nihayetinde olmadı da…
İYİ 11
Karşılaşmaya hocamız hemen hemen istediğimiz bir 11 ile başlamıştı. Geçen haftadan 3 değişiklik vardı. Canberk, Burak ve Can kadroda yoktu. Başladığı kadro itibariyle eleştirilecek çok bir şey yoktu. Özellikle Burak 11 oynadığı maçlarda varlık gösteremezken sonradan girince daha etkili oynayan birisi. Çıkan ilk 11’de sadece Nurettin kafamda soru işaretiydi.
Maçın hemen başında Yıldıray ile net pozisyonu değerlendiremedik. Akabinde Osman karşı karşıya net golü kaçırdı. Nurettin’in boş vuruşunda ise topu çizgiden çıkardılar. Denizli’nin de bir tane net pozisyonu vardı. İlk yarı 3-0 ya da 3-1 bitmeliydi ama olmadı. Erken gol atamadığımız zaman çok zorlanıyoruz. Yani biz bırakın profesyonel ligi, amatör ligden bir takımla bile oynasak erken gol bulamadığımızda onlara karşı da çok zorlanırız gibi duruyor.
BUĞRA YAKIYOR
Hocayı en fazla eleştireceğimiz nokta ise ikinci yarının başındaki değişiklikler oldu. İlk yarı vasat oynayan Fırat ve Yıldıray’ın çıkıp Can ve Burak’ın girmesini bekliyordum. Gidişata göre sonra da Serhat- Nurettin değişikliği yapar diye düşündüm. Hoca Can ve Burak ile beraber Buğra’yı oyuna aldı. Oyundan da Fırat, Emre ve Berkay’ı çıkardı. Berkay ve özellikle Emre’nin çıkması son derece yanlıştı. Oyundan hem 6 numara hem 8 numara çıkıp sadece 6 numara özellikli birini alırsanız orta sahanızın düşmesi çok normaldir. Zira Fırat ve Emre çıkıp o bölgeye sadece Buğra girince ilk yarı pozisyonlara giren takım, bir anda pozisyona giremez oldu ve orta saha da tamamen çökmüş oldu. Orta saha etkinliğimizi Buğra ile kaybettik. Buğra’nın hem 6 numarayı hem de 8’i kapatacak niteliği olsaydı bunca yıldır Kırıkkalespor’da bulduğu forma şansıyla zaten şu an süper ligde olması gerekiyordu. İki haftadır yaptığı Buğra değişiklikleri hocayı maalesef yakıyor.
SOSYAL MEDYA KAHRAMANI
İkinci yarı sahada gezen Yıldıray ve Nurettin çok fazla oyunda kaldılar. Yıldıray’dan geçen hafta hiç oynamadığı için, bu hafta da sahada çok fazla kaldığı için verim alamadık. Yıldıray’ı maalesef kullanamıyoruz. Nurettin’in ise bu formuyla bence hiç kadroda olmaması gerekiyor. İlk yarı çok güzel bir pas atması dışında sahada etkin bir Nurettin göremedik. Sorumluluk almaktan, mücadele etmekten hep kaçındı. Sosyal medyada kendini eleştirenleri engellemekle vaktini geçirmeye devam edebilir.
Bu değişikliklerden sonra pek pozisyona giremesek de kazandığımız penaltıyla maçı kazanma noktasına geldik. Son dakikalarda ise yaşanan bir karambolde o kadar adam içinden Emre Burgaz iyi bir vuruş yaptı ve 1 puanı takımına kazandırmış oldu.
TEBRİKLER COŞKUNDERE
Artık bazı oyuncuların isteyerek oynadığını düşünmüyorum. Çoğu ilk devre bitse de bir şekilde bu takımdan gidebilsek diye düşünüyordur. Bu oyuncularla devam etmek bize bir şey kazandırmadığı gibi artık zarar da veriyor. Bu öne çıkan 4-5 oyuncu yerine alt yapıdan çocuklarla oynasak en azından takıma zarar vermezler. Takımı sezon başında çalıştıran ve bu transferleri yaptıran Ercümend Coşkundere’yi de böyle bir takım kurduğu için tebrik etmek gerekiyor. Nasıl böyle adamları toplamış anlamak mümkün değil. O bu oyuncuları toplarken kimsenin müdahale etmemesi de yönetimin en büyük yanlışı oldu. Duyduğuma göre istediği bazı oyuncular da alınmamış. Eğer onlar da alınsaydı sanırım bu kadar puanı da toplayamazdık.
OYUN KURUCU EKSİKLİĞİ
Oyunu açacak, yönlendirecek, ince paslar atıp takımı rahatlatacak, kapalı takımların kilidini açacak çilingir niteliğinde oyun kurucunun olmaması takımımızın en büyük eksikliği gibi duruyor. O mevkide oynamaya çalışan oyuncunun nelerle uğraştığına yukarıda değindim. En büyük eksiklik oyun kurucu gibi görünüyor ama genel anlamda takım bütünlüğümüz de oluşmadı. Çok dağınık bir takım kurulmuş, özellikle hücum hattında kimse mevkisinde oynamıyor. Biz maalesef tam anlamıyla takım olamadık. Bireysel çabalarla da ancak bu kadar puan toplanabiliyor.
İSYAN EDEN YOK
Dünkü maçlarda Nilüfer ve Sebat bir karakter koydu ve 90’a kadar mağlup durumdayken uzatmalarda maçı kazandılar. Her hafta takımlar son düdüğe kadar mücadele ediyorlar. Bizim takım ise 70’den sonra tamamen oyundan düşüyor. Takımın gidişine saha içinde isyan eden bir oyuncu grubu da yok. Bu da geleceğe daha karamsar bakmamıza sebep oluyor.
TARAFTARLARDAN AYRILDIĞIM NOKTA
Geldiğimiz noktada Aykut Erdoğan eleştirilebilir ama takımı o kurmadı, transferleri de o yapmadı. Bunu dememin sebebi bazı yorumlarda takımı Aykut Erdoğan kurmuş gibi yorum yapanlar gördüğüm içindi. Yoksa takımı kim kurarsa kursun bu takımı yönetmeye talip iseniz kadrodan ve bu durumdan şikayet etmeye pek hakkınız yok. Ercümend Coşkundere ile ilk kez çalıştığı için transfer konusunda da çok sözü geçmedi. Ercümend Coşkundere kendi adamlarını aldı geldi.
Hoca konusunda birçok taraftarımızdan ayrı düşünüyorum. Yaptığı hatalara rağmen Aykut Erdoğan’a birkaç maç daha sabredilmesi kanaatindeyim. Hem antrenmanlarda, hem de kenarda bizim kadar uğraşıyor, bizim kadar üzülüyor. Kırıkkaleli olduğu için buraya da iyi şeyler bırakmak istiyor, aidiyet hissediyor. Şu an yeni gelecek hocanın takımı tanıması da vakit alacaktır. Para yeme ihtimalini daha fazla görüyorum, o yüzden şu an yeni sinirlenecek hamlelere gerek yok. Bu oyuncu grubuyla kolay kolay kimse başarılı olamaz. En azından takımı bilen Aykut Erdoğan ile Mardin ve Ordu maçlarını da geçirmeliyiz.
Edirne, Turgutlu ve Denizli maçlarında yaşanan puan kayıplarıyla play-off hattından da şu an kopmuş durumdayız. Hocanın en büyük sıkıntısı maalesef oyuncu değişiklikleri. Takımın maça hazırlanmasında göze batan bir sorun göremiyoruz. Futbolcular tarafından hocaya yapılan bir saygısızlığı da hissetmedim. Doğru zamanda doğru değişiklik ve 11 çıkarırsa sonuca ulaşabilir. Değişiklikleri tekrar tekrar izlemeli ve üzerinde çok çalışmalıdır. Tabii hoca birkaç maç daha devam etmeli diyorum ama özellikle taraftar nezdinde hocanın hiç kredisi kalmadı. Önümüzdeki 2 maçtan birinde alınacak bir hezimet onun sonu olacaktır.
KUPA SERÜVENİ
Hafta içi kupa maçında Malatya’yı konuk edeceğiz. Bu sene resmi maçlarda henüz puan alamadılar. Bizim maçta bir ilk yaşamak isteyeceklerdir. Bu maçta özellikle Nurettin, Yıldıray, Burak, Can Vural ve Canberk 11 oynamalıdır. Bu oyuncular dinlenmeyi hak etmiyorlar. Bir de bunları yedek bırakıp “Siz bizim as oyuncumuzsunuz, sizlere çok ihtiyacımız var” imajı verilip iyice havaya girmelerine de izin vermemeliyiz.
MARDİN MAÇI
Haftaya da ligde namağlup Mardin’e konuk oluyoruz. Onların da hafta içi maddi sıkıntılarının olduğu medyaya yansıdı. Buna rağmen mücadelelerinden bir şey eksilmedi ve İstiklal deplasmanından puan ve moralle döndüler. Zor bir maç bizi bekliyor. Beraberlik iyi diyemiyorum. Beraberliğe değil cesurca galibiyete oynamalıyız, kaybedecek bir şey kalmadı artık. Bu grupta her takımın birbirini yenebildiğini, puan alabildiğini gördük.
Zor ama tekrar umutlanabilmek dileğiyle…