Yaşadığı çevreye duyarlı bir vatandaşımız, şahsımı arayarak, tarım arazilerinin bilinçsiz bir şekilde heba olması, yok olmasıyla ilgili endişe duyduğunu, konuyla ilgilenmemi istedi.
Konuşmasına şöyle başladı:
?Hocam ne olursun konuyla ilgili bir yazı yaz. Keskin´in Kurşun Kaya Köyü´ne yapılan güneş enerjisi üretmek için tarlaların içine, güneş panelleri koymuşlar. Güzelim tarım arazilerini yok etmişler. Daha yukarlarda tarıma elverişli olmayan birçok yer olduğu halde, buraya nasıl izin veriyorlar? Tarım il müdürlüğü, tarım ilçe müdürlükleri uyuyorlar mı? Buralara nasıl ruhsat verdiler? diye derin endişelerini bildirmişlerdir.
Aynı duyarlı vatandaşımız defalarca tarafımı arayarak Arpalık Çukurundan başlayarak Hasan Dede´nin çıkışına kadar olan Karayolları bölünmüş yol arasındaki dikilmiş akasya ağaçlarının sulanmadığını, ağaçların kurumaya başladığını ilgililere söylememi, yazmamı istedi.
Konuşmasını şöyle sürdürdü:
?Benim Hasandede de bahçem var. Her gün o tarafa gittiğimde bölünmüş yol arasındaki ağaçların sarardığını, bazılarının kuruduğunu görünce içim acıyor, yüreğim kan ağlıyor. Ne olursun Hocam, gazetede yazarsan yetkililer belki ilgilenir. Ben konuyu hem valiliğe, hem bazı yetkililere götürdüm fakat ilgilenen olmadı. Belki sizin yazılarınızı dikkate alırlar. Yazarsanız çok sevinirim? diye defalarca tarafıma hem telefonla hem de şahsi olarak bildirmişlerdir.
Önce çevreye duyarlı bu vatandaşımızı kutluyor tebrik ediyorum.
Maalesef yere atılan çöplerden, çevremizdeki bakıma muhtaç hayvanlardan, yok olan tabiattan, hoyratça kullanılan çevremizden rahatsız olmayan bir toplum durumuna geldik. Çoğumuz günü kurtarmaya çalışıyoruz. Kendimiz iyiysek herkesi iyi, mutlu isek herkesi mutlu zannediyoruz. İşin en kötüsü, çevremizdeki olumsuzluklar çoğumuzu rahatsız etmiyor.
Çevreye duyarlı vatandaşlarımız varsa bunları da teşvik edip teşekkür edeceğimize ?Boş ver böyle boş işleri. Sen kendine bak. Üzerine vazife olmayan şeylere karışma? diye akıl veriyoruz.
Kırıkkale´nin çeşitli yerel gazetelerinde 2012 den beri kesintisiz Kırıkkale´mizin sorunlarıyla ilgili yazılar yazıyorum. Geçmiş dönemdeki il Emniyet müdürümüz(Hasan ONAT) hariç, bir yetkili arayıp ta ?Bu sorun nedir, nasıl olması gerekir, olay sizin dediğiniz gibi değil, asıl olan şöyledir? diyen olmadı.
Çünkü çoğu yetkililer günü kurtarmaya çalışıyor. İlgili kişilerin çoğu, sorumluluk alanlarında aykırı bir ses duyulmasını istemiyor.? Varsın pislikler halının altına süpürülsün. Sorunlar çözülmese de olur; kimselere görülmesin yeter? anlayışıyla, işler yürütülüyor.
Çevremizin gelişip güzelleşmesi ve sorunlarıyla ile ilgili bu vatandaşımızı kutluyor, tebrik ediyorum. Kendisinin, yaşadığımız çevreyi koruma ve güzelleştirilmesiyle ilgili duyarlı davranışı, her türlü takdirin üzerindedir. Nasıl olsa sizi de, bizi de anlayan birileri şimdi olmasa da ilerde çıkmasını ümit ediyorum.
İnşallah bu çığlıklarımıza cevap veren yetkililerimiz olacaktır.
Medeni toplumlarda her türlü olumsuzluğun bekçisi, koruyucusu halktır. Bizim de ilerde halkımızın büyük bir kısmı bu bilince ulaştığında çevreye duyarlı vatandaşlarımız çoğalacaktır. İnşallah çevreyi öldürmeden, geç kalmadan.
Bu vatandaşımızın kendisiyle, çocuklarıyla, işleriyle dağlar kadar sorununun olduğunu biliyorum. Kendi katlanmış sorunları içinde tüm toplumu ilgilendiren sorunlarla hala ilgilenebiliyorsa, kendisine ne kadar teşekkür etsek azdır.
Siz yine çevrenizdeki tüm olumsuzlukları her ortamda, biz de gazetedeki köşe yazılarımızla yetkililere duyurmaya çalışalım. Biliyoruz ki iyiler, gönlü, yüreği, iyi insanlar sonunda muhakkak kazanacaklardır.
Çünkü, bu şehir, bu dünya, bu sonsuz gök kubbe, bizim.