CÜNEYT TÜRKOĞLU


AYNI TAS, AYNI HAMAM

Kırıkkalespor sevdamız için bu hafta da kömürün başkenti Zonguldak’a gittik. Oynadığımız 5 maçın 4’ünü tribünden canlı takip ettim. Ağrı maçını ise internetten canlı izledim. Yani takım hakkında artık tamamen fikir sahibi oldum diyebilirim.


Kırıkkalespor sevdamız için bu hafta da kömürün başkenti  Zonguldak’a gittik. Oynadığımız 5 maçın 4’ünü tribünden canlı takip ettim. Ağrı maçını ise internetten canlı izledim. Yani takım hakkında artık tamamen  fikir sahibi oldum diyebilirim. 

 

Hafta içi başkanın ani kararıyla hocayla yollar ayrıldı. Karar sonrası “Revizyon” isimli yazı yazdım ve hocanın gönderilmesinin doğru karar olduğundan bahsettim. Yerine hocanın yardımcılığını yapan Aykut Erdoğan takımın başına geçirildi. Aykut hoca her ne kadar önceden Ercümend hoca ile çalışmasa da bu sene onun ekibinde yer almıştı. Yani ekollerinin düşüncelerinin farklı olabileceğini, bazı şeylerin değişebileceğini umut etmiştik ama maalesef ilk maçı itibariyle beklediğimiz olmadı.  

 

Standart kadrodan farklı olarak sadece Seyit 11’de başladı. Onu da ikinci yarının başında oyundan aldı. Maçın genelinde diğer maçlardaki gibi hücum organizasyonlarından yoksun, savunmada hatalar yapan bir takım izledik. Rakip Zonguldak da özellikle Güney ile geriden iyi oyun kurmasına rağmen hücumda çok etkili olamadı. İlk gollerini kalecimizin hatasıyla uzaktan attılar. İkinci golde de yine kalecimizin topa çıkmayışı ve savunmamızın dikkatsizliği gole sebep oldu. Bireysel hatalardan 2 gol yiyerek ağır bir yara daha aldık.

 

Her ne kadar Aykut hocadan 3-4 günde çok şey yapmasını beklemek doğru olmasa da ondan beklediğimiz şeyler vardı. En azından ilk yapacağı şey formsuz oyuncuları yedeğe çekmek olmalıydı. Takımı tanıyan bilen birisi olarak çıkardığı kadro fiyaskoydu. Sadece Seyit 11’e girdi ama onu da ikinci yarı hemen çıkardı. Seyit’in de karşısında ligin en iyi sol beklerinden Kadir vardı. Ona rağmen kötü değildi. Seyit yerine ise haftalardır hatalar yapan Abdulkadir tekrar oyuna girdi. 

Sayın hocam; oyun olarak büyük bir değişiklik yapman zaten mümkün değil ama kadroda da bir değişiklik yapmayacaksan giden hocadan ne farkın kalacak? Kadroda yaptığın bazı yanlışlar vardı. Bunları listelersek: 

Haftalardır formsuz olan, hatalı goller yiyen Onur’un hala kalede olması(Bu maçta yediği iki gol de hatalıydı),
Haftalardır hem defansif hem de ofansif hiçbir katkı veremeyen Canberk ile başlanıp  87.dakikada oyunda tutulması,
Haftalardır yaptığı hatalar yüzünden goller yediğimiz Abdulkadir’i hemen 45’te oyuna alması(Bu maçta da yaptırdığı gereksiz bir faul yüzünden serbest vuruş kazandılar ve o da gol oldu)
Bir türlü isteneni veremeyen ve bir maçta erken çıktığı için el kol hareketi yapan Nurettin’in 90 dakika oyunda tutulması,
Muharrem gibi yetenekli bir adamın maçın ikinci  yarısında yine stopere çekilerek orta alanın boşaltılması(en iyi oynadığı mevkinin sağ bek olduğu biliniyor).

 

Bu basit hatalar ve kadro seçimleriyle Aykut hoca da mağlubiyetin hazırlayıcısı oldu.  

Maç sonrası takım yanımıza geldi.  Kaptan Emre Tosun iyi mücadele ettiklerini ama şanssız olduklarını söyledi. Sevgili Emre, takımın belki de en istekli oyuncularından birisin ama gol dışında kaleye isabetli şut atamadan maçı bitiren bir takım nasıl şanssız oluyor? Yediğimiz 2.golde yanındaki adam 3 kişi arasından zıplayıp vururken sen şanssız olduğun için mi zıplayıp vuramadın? 

Takım geldiğinde kalecimiz Onur’a “Yediğin goller hep hatalı, bunun farkında mısın?” diye sordum. Evet farkındayım, özür dilerim dedi. Bu performansla kalede olmaması gerektiğini aslında kendisi de kabul ediyor ama ne hikmetse teknik heyet bunu göremiyor. Onur şu an son 4-5 sene içinde gördüğümüz en kötü performansa sahip kaleci durumunda.

Takıma “Sorununuz nedir, bir sıkıntı mı var?” diye sorduğumuzda “Hiçbir sorunumuz yok, iyi mücadele ettik”  diyorlar. 

Ne zaman ki kalecimiz hatalı goller yemezse, 

Ne zaman ki defansımız 3 kişi arasından rakibe kolay vurdurmazsa,

Ne zaman ki defansif orta sahalar rakip hücumları daha iyi keserse,

Ne zaman ki kanatlar iyi çalışıp hücumu yönlendiren oyuncular gollük ortam hazırlarsa,

Ne zaman ki forvetler de gol dışında hücumda etkin olabilirse o zaman iyi mücadele ettik deriz. 

 

Lütfen şu durumda çıkıp da iyi mücadele ettik demeyin. Boş koşmak ve boş terlemek mücadele etmek değildir. Taraftar tribünde sizden daha çok terliyor.

Mağlubiyet aldığımız takımlara da bakalım.  İstiklal bizi yendikten sonra 2 maçta yalnızca 1 puan alabildi. Edirne bize karşı ilk galibiyetini almıştı ama bu hafta İzmir Çoruhlu’ya yenildiler ve Çoruhlu ilk galibiyetini aldı. Bu mağlubiyetten sonra Edirne, hocasıyla yolları ayırdı. Yani adamlar o kadar kötüler ki bizi yenmeleri bile hocalarını tutmaya yetmedi. 

Karşımızda henüz mağlubiyet almayan Zonguldak vardı ama maçın geneline baktığımızda öyle şampiyonluğa oynayacak bir ekip izlenimi vermediler. Zonguldak da yakında puan kayıplarına başlarlar. 

Aslında takımda sorun çok ama bu sorunu çözebilecek bir teknik heyet yok gibi duruyor. Başkan bazı kararlar alıyor ama sonuçta takımı çalıştırıp kadro kuracak olan başkan değil. Başkan sene başında hem teknik ekip, hem de futbolcu bazında yaptığı hataların ceremesini çekiyor. Maç sonrası o da gelip konuşma yaptı ve 3 puanlık sistemde her şeyin henüz bitmediğini söyledi. 

Evet henüz her şey bitmedi ama bu hafta ligin en iyi ekiplerinden lider Sebat geliyor. Onlara da yenilirsek şampiyonluk tamamen hayale dönüşürken play-off ise çok zora girecektir. Çünkü takım çok ivme kaybetti, heyecan kayboldu. Taraftar inancını yitirdi… 

Play-off ile ilgili bilinen bazı yanlışlar var, onu da düzeltmek istiyorum. 3.ligde 4 grup var ve toplam 6 takım 2.lige çıkacak. Grubunda şampiyon olan 4 takım  direkt 2.lige çıkacak. Ligi ilk 6’da bitirenler play-off maçlarına çıkacak. Bizim grupta play-off’u kazanan takım, 3.grupta play-off’tan gelen takımla tek maç yapacak ve kazanan 3.lige çıkacak. Yani play-off çok uzun ve zorlu bir yol, oradan çıkmamız çok zor. Şampiyon olamazsak işimiz bayağı şansa kalacak. Onun için bu hafta oynayacağımız Sebat’ı mutlaka yenerek iddiamızı devam ettirmemiz gerekiyor. 

Sebat maçında kadro dışı kalan Can Vural’ın da 11’e dönmesi gerekiyor. Hem yönetimden hem de taraftarlardan özür diledi. Can’ın kadro dışı kalması sadece kırmızı karttan değildi ama Can’a gelene kadar 3-4 tane kadro dışı kalmayı hak eden oyuncu olduğunu da vurgulamak istiyorum. 

Kendim arabamla 2 deplasmana giderek destek vermeye çalıştım. Taraftarımız da 2 deplasmana kalabalık şekilde geldiler. Özellikle Zonguldak maçı cumartesi olduğu için birçok kişi işinden izin alarak geldi. Bu kadar taraftara, bu kadar çileye emeğe yazık oluyor. 

Hem hoca, hem de bazı oyuncular için Sebat maçı son şans. Bu maçta umarım herkes varını yoğunu ortaya koyar. Olumsuz bir sonucu düşünmek istemiyorum.

Başpınar’da görüşmek üzere…

  • Pazartesi 27.5 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Salı 25.1 ° / 11.9 ° Güneşli
  • Çarşamba 27.4 ° / 11.7 ° Güneşli