PARTİ İÇİ ÇEKİŞMELERDEN KİM KARLI ÇIKAR
Hiçbir partinin genel merkezi, görevlendirdiği İl başkanı, İlçe başkanı, kadın kolu başkanı ya da gençlik kolu başkanına: “Hadi gidin bakalım birbirinizle didişin, birbirinizle çekişin!” demez.
Hiçbir partinin genel merkezi, görevlendirdiği başkanlarına, milletvekillerine, belediye başkanlarına: “Hadi gidin bakalım, sahada ayrı ayrı çalışın!” demez.
Tam aksine: “Kendi partisi içinde bile BİRLEŞME-BÜTÜNLEŞME görüntüsü veremeyen, üstüne üstlük, sürekli kavga, SÜREKLİ AYRIŞMA GÖRÜNTÜSÜ VEREN TEŞKİLAT BAŞKANLARININ FOTOĞRAFLARI, HEP BİR HATIRA OLARAK partisinin duvarında asılı kalmıştır”
Hani iki kişi kavga ederken, kavgada birisi aktif olur dayak atmaya çalışırken diğeri de en azından pasif olarak kendini savunmaya çalışır ya?
Tam işte bu anda, kavgada pasif olan; en azından karşısındakinin ceketine yapışır ya da gömleğine yapışır. Bu kavga şöyle ya da böyle biter elbette. Ancak kavganın sonunda, KAVGADA PASİF OLANIN YA DA SAVUNMADA KALANIN ELİNDE DE KARŞISINDAKİNİN YA GÖMLEĞİNİN DÜĞMESİ YA DA CEKETİNİN ROZETİ KALIR”
Yani kısaca siyasi partilerde iç kavgaların, iç çekişmelerin yenileni ilk anda bir kişi olmuş gibi görünse de uzun vadede yenilen ya da zarar gören hep 2 taraf olmuştur.
Bunu neye göre söylüyorum. Parti mekanizmasında 3 dönem İl Başkan Yardımcılığı yapmış biri olarak söylüyorum. Parti Genel Merkezleri: “Ülke genelinde siyasi bir başarı sağlamaya çalışırken, ülke genelinde; 81 vilayet, 922 ilçe, 32273 mahalle ve 18247 köyün tamamında başarılı olmanın yol ve yöntemlerini oluşturmaya çalışırken, ikide bir, şuradaki il teşkilatının-buradaki ilçe teşkilatının- ötedeki kadın kolları teşkilatının, kendi aralarındaki kavgalarına veya çekişmelerine asla tahammüllerinin olmadığını söylemek kehanet değildir.
Bu tür parti içi çekişmelerde ve kavgalarda, milletvekilleri ilk etapta genel merkez nezdinde avantajlı olarak görülebilir.” Çünkü; yasa çıkarma, kanun ve komisyon çalışmalarında parmak hesabının, o milletvekilinin OYUNUN çok önemi vardır. Hele hele o partinin önünde; “oylama” anlamında aşılması gereken bir HEDEF varsa, milletvekilinin o esnada gözden çıkarılması düşünülemez.
Ancak ne var ki PARTİ GENEL MERKEZLERİDE, sürekli bir kavganın, bir çekişmenin içinde olmuş-olan, ya da seçimlerde belirlenecek adaylar konusunda hep kendi isteğinin olması yönünde “AŞIRI ISRARCI” olmuş, ama beklenen başarıyı sağlayamamış VEKİLLERİ DE not defterlerinin bir kenarına not ederler dersek, yanlış bir ifade olmaz sanırım. Parti Genel Merkezleri; parti içi çekişmelerin ve parti içi kavgaların taraflarına bir-kaç kez MİTOLOJİK bir ifadeyle seslenirler; “titreyin ve kendinize gelin!” diye. Eğer anlarlar ve bunun gereğini yaparlarsa ne ala. Yoksa bu çekişmeden ve iç mücadeleden tüm taraflar zarar görür vesselam.