Kazanan tarafta herkes çok çalıştığından bahseder başarıya ortak olma çabasına girer. Nitekim Kırıkkale de öyle olmuş olup daha da çok konuşulacağa benziyor
Gerçekten de CHP eğitim birimlerinin ele alarak içerisinde yüzlerde anekdotları barındıran ve hikayenin asıl kahramanı Ahmet Önal'a da ayrı bir başlık açılması gerekiyor.
CHP'de seçim öncesi aday adayları ortaya çıkmış, adaylaşma bekleme sürecinde CHP seçmeni sanki tam ikna olmamış, sokaktan gelen Ahmet Önal seslerine kendi sesine katarak milletvekili Ahmet Önal'ı bekler olmuştu . Yapılan anketlerde Ahmet Önal'da rakiplerine ciddi fark atıyordu. Bu durumu görmüş olan hiç bir CHP yöneticisinin farklı bir pozisyon alması mümkün değildi. Uzatmayalım sonuçta Ahmet Önal adaylaştırıldı.
CHP'nin tüm kadroları moral ve motivasyon üstünlüğü ile seçim yarışına başlarken, diğer adaylar mevcut belediye başkanı Mehmet Saygılı ve geçmişte belediyenin yönetiminde uzun yıllar yöneticilik yapmış ve gittiği partide doku uyuşmazlığı yaşamış ( kamuoyuna yansıyan) Harun Ulusoy, en azından bizden miydi sorularıyla yarışa başladı.
Belediyenin hizmetlerinin memnuniyet ölçümü yapılmışmıydı bilmiyorum ancak particilikten ve bölgecilikten ( mikro düzeyinde ) arınmış memnuniyet oranı sokak ölçümlerim de yüzde olarak veremem ancak dip yapmış durumdaydı.
Seçimlere giderken ülkede siyasi ve ekonomik durum nasıldı derseniz,10 ay önce yapılan seçimlerde ( 14 -28 mayıs) Cumhur ittifakının defteri çoktan dürülmüş,
Seçmen iktidarı değiştirmeye karar vermişken, görünmez sihirli eller devreye girerek 6 masayla ilgili şu veya bu şekilde ülke yönetme konusunda halkta ciddi tereddütler oluşturmuş, üzerine de kaset montajlarıyla halk bir kez daha ( daha önce onlarca kez denendi ) terör ve güvenlik tehdidi altında seçime gitti ve sonuç bilindiği gibi…
Kısaca özetlersek 31 mart seçimlerine giderken halk bir yandan yoksulluk diğer yandan aldatılmışlık duygusuyla kararını günler öncesinden yaparak sabırsızlıkla beklemeye, sandığın önüne gelmesini bekliyordu.
Kırıkkale de seçmen, her seçim öncesi olduğu gibi heybesinde söyleyecek sözü geçmişinde başarı öyküsü olmayan tek sermayesi iftira ve bölgecilik, mezhepçilik, adamcılık ve rant siyaseti olan bir kısım siyasetçi ve siyasetten bıkmıştı. Bunun için, iftira ve çamur bildirileri atılsa da seçmen tüm bunlara itibar etmeyerek, cevabını sandıkta verdi.
Eskiden hatırladığım kadarıyla günlük bir gazete ‘ Dünya her gün yeniden kurulur ‘ diye yazardı şimdi ben diyorum ki her seçimde seçmen yeniden sıfırlanacak ve kararını reel politikaya yani kendisine dokunan siyasetçi veya partilere oylarını tercihlerini yönlendirecektir .
Sonuç olarak Kırıkkale kararını verdi ve bölgecilik, mezhepçilik rantiye ve iftira siyasetini bir daha çıkmamak üzere tarihin çöplüğüne attı.
Haklarını teslim edecek olursak parti içerisinde kavgalı olmayan, iftiralara sabırla cevap vermeden beklemesini bilmiş, ( söyleyecek çok sözü olmasına rağmen) saha organizasyonunu iyi yapabilmiş bir CHP örgütü, kurucu iradenin temsilcisi olmanın vakurluğuyla davranarak seçime hazırlanmıştır.
Kırıkkale halkı da ayrıştırmayacağım, halkın içerisinde olacağım, çok çalışacağım diyen Ahmet Önal'a, inanıp güvenerek oyunu kullanmış belediye başkanı yapmıştır.
Halk beni seçerse çok iyi tercih yapmıştır, seçmezse seçim yapmasını tercihini kullanmasını bilmiyor diye tespit yapanlara kapak bir seçim sürecini geride bıraktık.
Teşekkürler Kırıkkale