Basın açıklamasında Saadet Partisi İl Başkanı Veysel Kutluca, Millî Görüş hareketine karşı adımlar atıldığını anımsatarak, “İktidar partisi ve müttefikleri, bizim kendilerini ifşa eden siyasetimizden rahatsızlar. Bu çevreler bu nedenle, bizi taklit etmeye, Millî Görüş’ün fikri yapısını tahrif ve tahrip etmeye meyilli bir oluşumu palazlandırdılar. Hatta ‘Millî Görüş’ü kim temsil ediyor?’ tartışmasını bile başlatmaya yeltendiler. Millî Görüş gömleğini çıkaran ile Millî Görüş gömleğini kendisinin sanan arasındaki iş birliği, herkesin malumudur” dedi.
“HEPSİ SINIFTA KALMIŞTIR”
Gazze’de üç çeyrek asırdır İsrail’in saldırılanına devam ettiğini belirten Kutluca, saldırıların ise 7 Ekim’den bu yana daha da arttığının altını çizerek, “Tüm bu olup bitenlerin hepsi dünyanın gözünün içine baka baka, biz Müslümanlara da adeta meydan okurcasına yapıldı ve yapılıyor! Sözde aslî görevleri dünya üzerinde huzur ve barışı tesis etmek olan uluslararası kurum ve kuruluşlar ise aylardır kör, sağır ve dilsiz kesildiler! ABD ve sözde ‘gelişmiş kabul edilen’ Batılı ülkelerin tavrı ise çok daha vahim. Her fırsatta barıştan, özgürlükten, demokrasiden dem vuranlar, söz konusu suçlu Siyonist rejim olunca tüm bu değerleri rafa kaldırdılar. Zulme engel olmak bir yana, adeta zulmün destekçisi olmak için birbirleri ile yarışır durumdalar. Çok net söylüyorum; hepsi sınıfta kalmıştır. Hepsi samimiyetsiz ve ikiyüzlü olduklarını tescil ettirmişlerdir! Al ABD’yi vur İngiltere’ye, al İngiltere’yi vur Fransa’ya, al onu vur Hollanda’ya; hiçbir farkları yok!” diye konuştu.
İslam dünyasının da sınıfta kaldığını belirten Kutluca, Batılı ülkelerin destek için somut adım atarken İslam ülkelerinin ise mazluma destek için somut adım atmadığını ifade ederek, “Birileri kınıyor, birileri tarafsızlık ve itidal çağrısı yapıyor; birileri alttan alta ticaretine devam ediyor, birileri de İsrail’in yanında utanmadan saf tutuyor! Hiç kimse kusura bakmasın, çok net söylüyorum ve bu ifadeyi bilerek kullanıyorum; zira merhum Cemil Meriç’in de ifadesiyle; ‘Zulmün olduğu yerde, tarafsızlık namussuzluktur!’ Bir de mesele Filistin ise, mesele Mescid-i Aksa ise, söz konusu masum insanların zulüm görmesi ise; bu ifadeler bile çok hafif kalır” dedi
İran’ın gerçekleştirdiği operasyona yönelik olarak yapılan açıklamalara değinen Kutluca, Saadet Partisi’ni İrancılıkla suçlayanlara dikkat çekerek, “Biz Millî Görüşçüyüz! Biz Saadet Partisiyiz! Dün nerede duruyorsak, bugün de aynı yerde duruyoruz! Dün Irak ve Afganistan’ın işgalinde, adına Arap Baharı denilen süreçte, Suriye meselesinde nerede durduysak, bugün de aynı yerde duruyoruz!
Çünkü biz, coğrafyamızda olup bitenlere hiçbir zaman Washington’dan, Londra’dan aldığımız gözlüklerle bakmadık, bundan sonra da bakmamakta kararlıyız!” diye konuştu.
Büyük Ortadoğu Projesi dahilinde Irak, Afganistan, Libya ve Mısır’da gerçekleştirilen plana dikkat çeken Kutluca, şimdi ise İran ve Türkiye’ye yönelik atılan adımlara rıza gösterilmeyeceğini belirterek, “Washington’da, Londra’da, Brüksel’de ve Tel Aviv’de senaryosu yazılan bu filmin figüranlığına Müslüman ülkeler hiçbir zaman razı olmamalıdırlar. Ankara’nın, Tahran’ın, Bağdat ve Şam’ın bir araya gelmesi mümkündür ve bu sadece bir tercih değil artık zorunluluktur. Bu konuda da ülkemize büyük sorumluluklar düşmektedir. Artık bugün Gazze, insanlığın turnusol kâğıdı olmuştur. Hak ile batılın mücadele merkezi bugün Gazze’dir. Gazze imtihanından geçemeyen hiçbir insanın, hiçbir kurumun, hiçbir siyasi parti veya iktidarın, diğer sınavlardan geçme imkân ve ihtimali yoktur.
Küreselcilerin, Batı âleminin, Filistin’i, ülkemizi, coğrafyamızı ve aslında tüm yeryüzünü ifsâd etmelerine engel olmak boynumuzun borcudur” dedi.
Gerçekleştirilen yerel seçimlere yönelik açıklamalarda bulunan Kutluca, değerlendirmeler yapılırken siyasi partiler arasındaki güç farkına dikkat çekerek, “İktidar partisinin belediye başkan adaylarına saatlerce yayın imkânı veren TRT, Meclis’te grubu bulunan partilerin genel başkanlarına dahi, seçim sürecinde bir dakika olsun yayın imkânı vermedi. Bırakın bizimle ilgili haber yapmayı, seçim döneminde kendi bütçemizle TRT’de parasını vererek reklam yayınlatma talebimiz bile kabul edilmedi. Devlete ait imkânları, millete ait kaynakları kendisinin malı kabul eden anlayışı bu seçim döneminde açıkça gördük. Sayın Erdoğan’ın, AK Parti genel başkanı olarak kürsüye çıktığı mitinglerde Cumhurbaşkanlığı’nın uçakları, helikopterleri, otobüsleri ve personeli dahi pervasızca kullanıldı.
Bakın, Saadet Partisi olarak biz Hazine yardımı almayan partiler arasındayız. Diğer taraftan, en çok seçim çevresinde seçime katılan partiyiz. Biz, teşkilat mensuplarımızın ve vatandaşlarımızın katkılarıyla oluşturulmuş bir bütçeyle seçim kampanyamızı yürüttük. Milletin huzuruna, milletin hukukuna halel getirmeden çıktık” diye konuştu.
Millî Görüş hareketine karşı adımlar atıldığını anımsatan Kutluca, yeni tartışmaların dahi gündeme getirildiğini belirterek, “İktidar partisi ve müttefikleri, bizim kendilerini ifşa eden siyasetimizden rahatsızlar. Bu çevreler bu nedenle, bizi taklit etmeye, Millî Görüş’ün fikri yapısını tahrif ve tahrip etmeye meyilli bir oluşumu palazlandırdılar. Hatta ‘Millî Görüş’ü kim temsil ediyor?’ tartışmasını bile başlatmaya yeltendiler. Millî Görüş gömleğini çıkaran ile Millî Görüş gömleğini kendisinin sanan arasındaki iş birliği, herkesin malumudur. Taklitçiliğin ve işbirlikçiliğin hüküm sürdüğü bu süreçte işimizin zor olduğunu biliyoruz. Bu nedenle, yapılan yanlışları ifşa, yapılması gereken doğruları izah eden biz olmamıza ve bu noktada takdir edilmemize rağmen, milletimizin seçimde mührü neden başka partilerin üzerine vurduğunu elbette değerlendireceğiz” dedi.
Seçim sonuçlarının farklı bir seçim olduğunu gösterdiğini ifade eden Kutluca, 2023 seçimlerini sadece oy oranları üzerinden değerlendirmenin doğru olmayacağını belirterek, “2016’dan itibaren yaşanan süreç, 2018, 2019 ve 2023 seçimlerinde yaşananlar, ittifaklar, algı ve medya manipülasyonları denkleme dahil edilmeden, bugünkü sonuçlara dair yapılan tüm yorumlar eksik kalacaktır. Bizler, başta Meclis grubumuz olmak üzere, genel merkez ve il-ilçe teşkilatlarımızla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da her daim ahlakı ve adaleti önceleyecek, doğruyu destekleyecek, doğruyu teklif edeceğiz. Artık yeni bir dönem başlamıştır. Bugünden sonra bizler açısından zaman ve zemin hiç olmadığı kadar müsaittir. Millî Görüş’e duyulan ihtiyaç ise her zamankinden fazladır" ifadelerini kullandı.