Tarih: 01.07.2016 15:14

Vekillik Demir´e ağır gelmiş

Facebook Twitter Linked-in

Geçenlerde gazete sahipleri olarak 1 Kasım seçimlerinde ilimizden milletvekili seçilen Ramazan Can, Abdullah Öztürk ve Mehmet Demir´i TBMM´ de ziyaret ettik.

 

Biraz gecikmiş de olsa, aslında hayırlı olsun ziyaretiydi bu bir nevi?

Gerek Ramazan Can, gerekse Abdullah Öztürk gayet samimi bir şekilde, sıcak bir sohbet ortamında bizleri ağırladı.

Sıra Mehmet Demir´e geldi?

Aynı şekilde, aynı sıcaklıkta başladığını düşündüğüm sohbet ortamı içerisinde ?Hayırlı Olsun Sayın Vekilim, biraz geç oldu, kusura bakmayın? dedikten sonra, seçimden sonra gördüğüm bir rüyayı paylaştım.

Rüyamda kendisine bir türlü ulaşamadığımı da anlatınca çok da şaka olmadığı belli olan bir tavırla şahsımın kendisine gerçekte de kolay kolay ulaşamayacağımı ima eden cümleler sarf etti.

Ben de kendisini seçiminin ertesi günü hayırlı olsun dileğinde bulunmak üzere telefonla aradığımı, zatıâlilerinin cevap vermediği gibi, daha sonra dönüş yapmadığını hatırlattım.

Ak Parti Milletvekili Mehmet Demir´in burada -yine gayet ciddi bir tavırla- sarf ettiği sözlerden çıkardığım mana beni de arkadaşları da şok etti.

Demir, gayet açık bir şekilde, seçim sürecinde kendisi için çalışmayanların kendisine ulaşamayacağını, kendisinin de çalışmayanlarla ilgilenmeyeceğini kasteden birden fazla cümle kurdu.

Demir´in bu beklenmedik ve yakışıksız ifadeleri karşısında bir anda beynimden vurulmuşa döndüm!

Hangi partiden seçilirse seçilsin,  bir milletvekilinin sarf ettiği bu cümle, bana göre yalnızca bana değil, Ak Parti´ye oy vermeyen herkese gelmiştir!

Benzetmemi mazur görün, eğer Ak Parti´ye oy vermemiş ve bunu da alenen ortaya koymamışsanız Allah sizi Mehmet Demir´e muhtaç etmesin!

Hem merak ediyorum, herkesin Ak Parti´ye oy verme mecburiyeti mi var? Demokrasilerde farklı görüşlere sahip olmak normal değil mi?

Nitekim Ramazan Can ve Abdullah Öztürk bizlerle neden bu kadar ilgilendi acaba?

Ya da benim Ak Partili olmadığımı bildikleri halde bu iki milletvekilimizle olan ilişkilerimizde neden en ufak bir sıkıntı yaşanmadı?

***

Mehmet Demir´in o imaları bununla da bitmedi zaten?

Seçim sonrasıyla ilgili şöyle bir anekdot paylaştı:

?Seçim sonrasında Kırıkkale´de yaşayan aslen Kırşehirli bir vatandaş, Mehmet Demir´in yanına giderek seçimlerde kendisi için çalıştığını anlatır. Bunun üzerine Demir de yine Kırşehirli aynı köyden kedisine geçe gündüz kendisine çalışan bir isim söyler. Bu isimleri tanıyıp tanımadığını sorar. Vatandaş o kişiyi tanımadığını söyleyince, Mehmet Demir´in tepkisi aynen şöyle olur: ?Bu isimleri tanımıyorsan, senin bana çalıştığına inanmıyorum. Bir daha aday olursam gelirsin yanıma, ne kadar çalıştığına bakarız. Ona göre seni değerlendiririz.´

Anlattığı bu anekdotta bile kendisine çalışmayanların milletvekili olmayacağını ifade eden ve kendisine oy vermeyenlere, kendisi için çalışmayanlara dokunduran Mehmet Demir´in Kırıkkale´deki herkesin milletvekili olduğunu zannederek çok yanılmışım. Meğerse sadece kedisine oy verenlerin milletvekiliymiş?

Durumu biraz daha abartıp, 1 Kasım seçimlerinde Ak Parti´nin 3-0´lık sonucu kendisi sayesinde yakaladığını anlatmaya başlayınca birden düşündüm de, 7 Haziran sonrası MHP´nin rehavet başta olmak üzere bir dizi hatalarıyla kıl payı milletvekili seçilen Demir kendisini şimdiden dev aynasında görmeye başlamış bile!

2011 Seçimlerinde Ak Parti yine 3 milletvekili çıkarmış, bu başarının üçüncü sıradaki Ramazan Can´a ait olduğu söylendiğinde kendisi gayet mütevazı bir tavırla, ?Böyle bir seçimi hiç kimse tek başına kazanamaz. Bu bir ekip işidir. Kazandıysam, ekibimle kazandım? ifadesini kullanmıştır. Ve bugün Ramazan Can istikrarlı bir şekilde yükselerek, partisinin Kırıkkale´deki birinci sıra milletvekili olmuştur.

Ya da Abdullah Öztürk?

O da aynı partinin milletvekili? Ama her ortamda Kırıkkale için bir şeyler yapabilmenin çırpınışları içerisinde gayet beyefendi kişiliğiyle kendisini yeni tanıyan herkesin takdirini kazanan Abdullah Bey, neden böyle bir hava içerisine girmemiş! Gerçi bu bir kişilik meselesidir ya! Zaten Abdullah Bey gibi birisinin bu tür bir davranış içerisine girmesini kimse beklemez!

Bu ülke, bu şehir 1923´ten beri binlerce milletvekili gördü.

Kimi davranışları ve çalışkanlığıyla halkın takdirini kazanıp onlarca yıl yeniden yeniden milletvekili seçildi. Kimisi de -teşbihte hata olmasın- mantar misali ?Bir varmış, bir yokmuş? oldu.

Sen hangi hakla başkalarının hangi partiye oy verip vermediğini sorguluyorsun, Şimdi adama sormazlar mı?

2009 Yerel Seçimlerinde sırf hemşerilik muhabbetine Demokrat Parti Adayı Mahir Yılmaz´ı destekleyen Mehmet Demir o zamanlar Ak Partili değil miydi?

2014 Yerel Seçimlerinde şu anki Ak Partili Belediye Başkanı Mehmet Saygılı´nın kaybetmesi için karşısındaki en güçlü rakibi olan MHP´li Mustafa Pekdoğan lehinde kulis yapan Mehmet Demir Ak Partili değil miydi?

 

7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde istediği sıralama olmadığı için alenen MHP´yi destekleyen, her ortamda ?Bu seçimin sonucu kesinlikle 2-1? diyen, partisinin aldığı orandan çok daha düşük anket sonuçlarını yakın çevresine ile paylaşan Mehmet Demir Ak Partili değil miydi? Madem bu kadar gücü vardı da 7 Haziran´ın üçüncü sıra adayı Abdullah Öztürk´ü de milletvekili seçtirseydi ya?

?

Bu seçimde de Mehmet Demir yatsın kalksın MHP´lilere dua etsin. Çünkü kendisi bizzat MHP´nin ve MHP´lilerin hatalarının ürünüdür!

***

Her neyse?

Mehmet Demir bu tavırlarını sürdürmeye devam ederse ne etrafında bir Allah´ın kulu kalır, ne de bir daha o milletvekilliği koltuğunu görebilir. Bir dönemlik milletvekili olarak Kırıkkale siyaset tarihinde yerini alır. Zira sandığa giren oylar yalnızca kendi hemşerilerinin, kendi taraftarlarının oyları olsaydı, Demir o vekilliği de, o koltuğu da ancak rüyasında görürdü.

Zaten şimdiden ağır gelmeye başlamış bile o koltuk!..

Ben başardım, ben yaptım, ben olmasaydım 3-0 olmazdı?

Ben? ben? ben demek şeytan işi?

Sana tavsiyem, şeytanın avukatlığına soyunacağına milletin vekilliğine soyunsan daha hayırlı işler yaparsın!!!




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —