Unutulmaz siyasetçi Ecevit, vefatının 9. yılında anılıyor
Unutulmaz siyasetçi, efsane başbakan Bülent Ecevit 9 yıl önce 5 Kasım 2006 tarihinde yakalandığı amansız hastalık sonucu vefat etti. 5 kez Türkiye´ye Başbakanlık yapan Ecevit vefatının 9´ncu yılında sevenleri rahmetle anıldı. Ecevit siyasetçiliğinin yanında önemli özellikleriyle de hafızalarda yerini koruyor.
GAZETECİ, ŞAİR, YAZAR, SİYASETÇİ?
1944 yılında Robert Koleji´nden mezun olan Ecevit, 1957´de Rockefeller Foundation Fellowship Bursu ile yeniden ABD´ye gitti, Harvard Üniversitesi´nde sekiz ay sosyal psikoloji ve Orta Doğu tarihi üzerine incelemeler yaptı. 1950´lerde Forum Dergisi´nin yazı işleri kadrosunda yer aldı. 1965´te Milliyet Gazetesi´nde günlük yazılar yazdı. 1972´de aylık Özgür İnsan, 1981´de haftalık Arayış, 1988´de aylık Güvercin dergilerini çıkarttı.
ECEVİT´İN RAHŞAN AŞKI
?Yanımdaki sensin, yalnızlığım sen, kendimden bile uzakta, elim elindeyken..? Bülent Ecevit? Bülent Ecevit, hayatı boyunca yanından hiç ayırmadığı Rahşan Ecevit´le Robert College yıllarında tanıştı. Rahşan Aral´la Bülent Ecevit 22 Ağustos 1946´da Çocuk Esirgeme Kurumu salonunda sade bir şekilde evlendiler.
5 KEZ BAŞBAKANLIK YAPTI
1974 ile 2002 yılları arasında beş kez Türkiye başbakanlığı yapan Bülent Ecevit, Ankara Hukuk Fakültesi sonra da Dil Tarih Coğrafya Fakültesi´ne kayıt yaptırmasına rağmen yükseköğrenimine devam etmedi.
CUMHURBAŞKANLIĞI TEKLİFİNİ TEŞEKKÜR EDEREK REDDETTİ
Türkiye Büyük Millet Meclisi´nde 11. ve 12. Dönem Ankara, 13., 14., 15., 16. ve 19. Dönem Zonguldak, 20. ve 21. Dönem İstanbul milletvekili olarak görev yaptı. 1961?de Kurucu Meclis Cumhuriyet Halk Partisi Temsilciliği (6 Ocak 1961-25 Ekim 1961), Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı, Demokratik Sol Parti Genel Başkanı oldu. Çalışma Bakanı, Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı ve Başbakan olarak görev yaptı; ancak üniversite mezunu olmaması nedeniyle Cumhurbaşkanlığı´na aday olamadı. Koalisyon partilerinin bu hükmü değiştirme teklifini ve kendisine cumhurbaşkanlığı teklifi getirmesini ise teşekkür ederek reddetti.
SÖZÜNÜ HİÇ ESİRGEMEDİ
CHP tarihinde ilk defa bir genel sekreter ilçelerden köylere bütün CHP örgütlerini tek tek gezerek partililer ve delegelerle tanıştı. Ecevit çalışkanlığı, hitabet gücü ve parti içinde demokratik sol duruşuyla giderek sivrildi. İnönü ile anlaşmazlığa düşen Ecevit, 14 Mayıs 1972 yılında da CHP genel başkanı seçildi. 1973 seçimlerinde en fazla oyu almasına rağmen, çoğunluğu sağlayamadı. Milli Selamet Partisiyle oluşturulan koalisyonda Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak görev aldı.
KIBRIS FATİHİ
20 Temmuz 1974 tarihinde başlayan Kıbrıs Barış Harekâtını, 14 Ağustos´ta II. Barış Harekâtı izledi. Kıbrıs Harekâtından sonra Ecevit, ?Kıbrıs fatihi? olarak anılmaya başladı.
8 DEFA SUİKASTA UĞRADI
Bülent Ecevit 29 Mayıs 1977 cumartesi günü seçim kampanyası için gittiği İzmir´de kontrgerilla tarafından düzenlendiği iddia edilen suikasttan sağ kurtuldu. Bu suikast girişiminden bir hafta sonra yapılan 5 Haziran 1977 genel seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisi oyunu yüzde 41?e çıkararak Türkiye Cumhuriyeti tarihinde sol görüşlü bir partinin çok partili siyasal yaşamda kazandığı en yüksek oy oranı olarak tarihe geçti.
SİYASETTEN MEN EDİLDİ
12 Eylül 1980 darbesi sonrasında, askeri darbelerin antidemokratik olduğunu düşünerek karşı çıktığı askeri yönetim tarafından üç kez hapse mahkûm edildi, birçok siyasetçi ile birlikte 10 yıl süreyle politikadan uzaklaştırıldı. Bu dönemde gazetecilik yaptı. Arayış dergisini çıkardı. 1981?de çıkan dergi 1982?de askerî rejim tarafından kapatıldı.
DSP-MHP-ANAP
1987?de yapılan halk oylaması sonunda siyasetle uğraşma yasağı kaldırılınca 1985 yılında Rahşan Ecevit´in başkanlığında kurulan Demokratik Sol Parti genel başkanlığına getirildi. 1999´daki seçimlerin ardından 28 Mayıs 1999´da MHP ve ANAP´la koalisyon hükümeti kurarak başbakanlık koltuğuna oturdu.
SİYASAL HAYATA VEDA
3 Kasım 2002 seçimlerinde DSP barajı aşamayınca aktif siyaseti bırakma kararı aldı. Ecevit, 22 Mayıs 2004 tarihinde düzenlediği basın toplantısıyla halefini ilan etti ve görevi Genel Başkan Yardımcısı Zeki Sezer´e devretmek isteğini belirtti. 25 Temmuz 2004 tarihinde yapılan DSP kongresi ile aktif siyaseti bıraktı.
?KARAOĞLAN NİREDE HA EVLATLAR?
İşçilerle ve çiftçilerle her zaman yakın bağı olan Ecevit, halkın her kademesini kucaklayan yapısıyla, yaşlı bir teyzenin, ?Karaoğlan nirede ha evlatlar, Karaoğlan´ı görmek istiyom.´ demesi sonucu ?Kara Oğlan´ lakabını siyasal hayatında isminin önüne geçti.
POLİTİKAYLA YOĞRULAN BİR HAYAT
İlerleyen yaşı, bozulan sağlığı ve doktorlarının karşı çıkmasına rağmen, Danıştay Saldırısı´nda yaşamını kaybeden Yücel Özbilgin´in 19 Mayıs 2006´daki cenazesinde beyin kanaması geçirdi. Bülent Ecevit, bitkisel hayata girdikten 172 gün sonra dolaşım ve solunum yetmezliği sonucu hayata veda etti.
SADECE SİYASETÇİ DEĞİLDİ, TUTKULARI DA VARDI
Bülent Ecevit, dürüstlüğüyle tanınan bir siyasetçi olmasının dışında aynı zamanda bir şair ve yazardı. Birçok yapıtı Türkçeye çevirdi, İngilizce, Sanskritçe ve Bengalce çalışmaları ve incelemeleri yürüttü. 1976´da ?Şiirler?, 1978´de ?Işığı Taştan Oydum?, 1997´de ?El Ele Büyüttük Sevgiyi? ve 2005´te ?Bir Şeyler Olacak Yarın? isimli şiir kitaplarını çıkarttı. Şiir kitapları dışında, siyaset konulu kitapları işe şöyleydi: ?Ortanın Solu? (1966), ?Bu Düzen Değişmelidir? (1968), ?Atatürk ve Devrimcilik? (1970), ?Kurultaylar ve Sonrası? (1972), ?Demokratik Sol ve Hükümet Bunalımı? (1974), ?Demokratik Solda Temel Kavramlar ve Sorunlar? (1975), ?Dış Politika? (1975), ?Dünya ? Türkiye ? Milliyetçilik? (1975), ?Toplum ? Siyaset ? Yönetim? (1975), ?Türkiye / 1965 ? 1975? (1976), ?İşçi ? Köylü Elele? (1976) ve ?Umut Yılı? (1977).
İŞTE, O EŞSİZ ŞİİRLERİNDEN BİRİ
El Ele Büyüttük Sevgiyi
Birlikte öğrendik seninle
avcumuzda yüreği çarpan
kuşa sevgiyi
elele duyduk kumsalda denizin
milyon yılda yonttuğu
taşa sevgiyi
tırtılları tanıdık seninle baharda
tırtılken daha sevmeyi öğrendik
sevgiden üreyen kelebeği
toprağı evimiz gibi sevdik seninle
birlikte sevdik kuru toprakta
ev küren köstebeği
köstebeğinden toprağına taşına
tırtılından kelebeğine kuşuna
elele sevdik bu dünyayı
acısıyla sevinciyle sevdik
yazıyla kışıyla sevdik
köy-köy ülke-ülke
gökler gibi sardı dünyayı
yağmur gibi sızdı dünyaya
dünya kadar oldu sevgimiz
elele büyütüp elele derdik
elele derip insana verdik
verdikçe çoğalan sevgimizi