GERÇEK BİR BARIŞ
Kavlak açıklamasında şu ifadelere yer verdi; ?Türkiye?nin ihtiyacının hukukun üstünlüğüne, adalete, demokrasiye ve özgürlüğe dayalı tam bir iç ve dış barıştır Bu, ne savaş çığırtkanlığıyla, ne de Silivri zihniyetli mahkemeler ile sağlanabilir. Gerçek bir barış, ortak aklın yaygın bir ulusal uzlaşı içinde oluşturacağı birlik ve beraberlik ile sağlanır. 1939 yılında Nazi Almanya?sının Polonya?ya saldırdığı gün olan 1 Eylül yıllardır Dünya Barış Günü olarak kutlanmaktadır. Tüm dünyanın barışı selamladığı bugün aslında Dünya?nın barışa en fazla ihtiyaç duyduğu gündür.
EGEMEN GÜÇLERE KARŞI HALK YANLISI
Dikta ve baskı rejimleri altında ezilen Ortadoğu ve Kuzey Afrika halklarının demokrasi, özgürlük, eşitlik ve refahtan hakça pay alma isteğiyle başlattıkları Arap baharı bugün egemen güçler tarafından kendi emelleri doğrultusunda kontrol edilmek istenmektedir. Türkiye, bu kontrolü sağlamak için savaş dahil her yolu denemeye hazır olan egemen güçlere karşı bölge halklarının meşru isteklerinin savunucusu olmalıdır. Bu, Cumhuriyetimizin temel dış politika düsturu olan ? Yurtta barış Dünya?da barış? ilkesinin de bir gereğidir.
MAŞA DURUMUNA GELDİK
Geleneksel olarak istikrar yaratıcı, barış kurucu, ara bulucu olarak tüm komşularının güven ve itibarına sahip bulunan Türkiye, bugün Suriye?ye yönelik olarak uygulanan dış politika ile bir yıl içinde bütün komşularıyla ve bölge ülkeleriyle kavgalı, savaş kışkırtıcısı, güvenilmez, hatta dostluğu ve yakınlığı tehlikeli bir ülke haline gelmiştir. Türkiye, uluslararası camianın saygın ve ağırlıklı bir üyesi konumundan egemen güçlerin bölgedeki maşası durumuna süratle sürüklenmektedir. Bu gidişe dur denilmesi lazımdır.
TÜRK HALKI SAVAŞ İSTEMİYOR
Türk halkı savaş istememektedir. Türk halkı tüm sorunların barış içinde çözülmesini istemektedir. Bölgemizin ve dünyanın, özellikle ülkemizin gerginliklere ihtiyacı yoktur! Bu duygu ve düşüncelerle başta ülkemiz olmak üzere, komşularımıza, mazlum milletlere ve insanlık dünyasına barış diliyor, barışın egemen olacağı bir ülkede, bir coğrafyada, bir dünyada yaşamak özlemini çekiyoruz.
