KABUL EDİLMİŞ ÇARESİZLİK
Türk Milletinin sembolünün 4 parmağın gösterildiği R4BIA işareti değil “Türk-İslam mührünü cihana vuracağız “manasını taşıyan Bozkurt olduğunu belirten Tunçbilek Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede yaşanan gelişmelerde alınan pozisyonların yanlış, verilen kararların isabetsiz ve gerçekleştirilen hamlelerin beyhude olduğunu ifade etti. Tunçbilek “Stratejik derinlik içine düşülen acizlik kuyusunu ifade etmede yetersiz kaldığından “değerli yalnızlık” gibi manasız sözlerin ardına saklanma gayretine girilmiştir. Asıl olan Başbakan’ın küresel aktörlere teslim olduğunu büyük bir gururla açıkladığı “BOP eş başkanlığı” vazifesinin beklenen sonucudur. Ortaya çıkan hal apaçık kabul edilmiş çaresizliktir” dedi.
NAMUSUNU KORUYAMAYAN BİR YÖNETİM
Ülkesinin sınırlarını koruyamayan, hudut namustur ifadesi bağlamında değerlendirildiğinde “milletin namusunu çiğneten” bir idarenin Ortadoğu bataklığında mazlumların hamisi olmaya çalışmasının “iyi niyetle” izah edilmesinin mümkün olmadığını belirten Tunçbilek “Hükümetin Ortadoğu’daki çıkmazı aslında ülkemizde yaşananların gündem değiştirilerek örtbas edilmeye çalışılmasından öte değildir. Biz Türk Milliyetçileri, Türk-İslam Ülkücüleri Dünya’nın neresinde bir vahşet, zulüm, katliam varsa hepsinden üzüntü duyuyoruz bunları yapanların hepsini esefle kınıyoruz” şeklinde konuştu.
İNSANLARIN İNLEMESİNİ DUYMUYOR
Tunçbilek “Çünkü biz insan hayatının kıymetine ve kutsallığını inanıyoruz. Çünkü Yüce Kitabımız Kur’an-ı Kerim`de ifade edildiği üzere "Bir insanı öldürmek, bütün insanları öldürmek anlamına geldiği gibi; bir insanın hayatını kurtarmak da bütün insanların hayatını kurtarmak gibidir" (Mâide, 5:32). Gözyaşının, kanın, işkencenin, haksızlığın siyasî kapsamı, ideolojik karşılığı olmaz, olmamalıdır. Ancak üzülerek görmekteyiz ki ülkemizdeki bazı çevreler sadece Suriye’de ve Mısır’da yaşananları görüyor ne yazıktır ki Kerkük’te her gün patlatılan bombaları ve ölen insanları görmemekte, Doğu Türkistan’da Kızıl Çin’in uyguladığı vahşeti ve insanların diri diri derilerinin yüzülmesini göz ardı etmekte, Karabağ’da Ermeni işgali altında insanların inim inim inletilmesini duymamaktadır” dedi.
SAHTE MÜSLÜMANLIĞI BIRAKIN
Tunçbilek “Ülkenin ana muhalefet partisi Genel Başkanı Irak ziyaretinde Kerkük’e gitmek istiyor ancak güvenlik endişesiyle gönderilmiyorsa demek durum çok vahimdir ve Hükümetin buna derhal müdahil olması gerekmektedir. Hükümet ve bazı çevrelerin artık bu sahte Müslümanlığı bırakıp her yer akan gözyaşının gözyaşı olduğunu, her yerde akan kanın bir olduğunu zalimin dini, dili, ırkı, mezhebi olmadığını bir an evvel anlayıp buna göre hareket etmesi lazımdır. Yaşanan bu süreçte herkesi üzerine düşen vazifeyi yerine getirmeye çağırıyoruz. Ülkemizin kaybedilen günlerinin hiç bir şekilde telafisinin olmayacağının ayrımına vararak, Yarınlarımıza karşı sorumluluğumuzun, dünlerimize karşı borcumuzun idrakinde, İhanetin bağrına hançer olup saplanacak, Büyük Türkiye’yi hep birlikte inşa edeceğiz” şeklinde konuştu.
