Tarih: 26.03.2013 06:50

Şükrü ?Fırtına? estirdi

Facebook Twitter Linked-in

-Kırıkkalespor?a transfer hikayeni kısaca anlatır mısın?

Kaleci antrenörümüz Feyzullah hoca sayesinde oldu. Öncelikle 17 bin TL peşinata Kumluca Belediyespor ile anlaştım 17. Daha sonra Feyzullah Hoca arayarak Kırıkkalespor?da beraber çalışmamızı istedi. Hiç düşünmeden Kumluca?dan Kırıkkale?ye geçtim ve 2.kaleci olarak geldim buraya. Hem de Kumluca?ya göre daha düşük bir para olan 7 bin peşinata geldim.

-Sonrasında para artırımı oldu mu?

Oynadığım futbolu görünce Aydoslu kardeşler ve yönetim aldığım bu paranın hakkım olmadığını ve daha fazla almam gerektiğini söylediler ve bir sürü yalan vaatlerde bulunup beni kandırdılar açıkçası. Kandırırken güvendikleri de Türk Metal ile birleşme durumuydu. O olmayınca her şey havada kaldı.

-Sezona kötü bir başlangıç yapıldı, sonrası da pek iyi gitmedi. Sezon başı bu takımın hedefi neydi?

Sezon başı Harun Hoca oyuncalarına çok güvendiğini söyleyip şampiyonluğun hayalini kuruyordu; ama ben anladım o takımla şampiyon olunmayacağını. Çünkü o kadar takımda oynadım ve il gezdim, sadece kendini kandıran ve belediyeden gelen paraları saçma yerlere harcayan, kulüp gideri diye gösteren başka hoca görmedim.

-Para dağıtımında adaletsizlik var mıydı?

Evet vardı. Benden fazla maçı olmayan hatta 1 maç oynamış biri bile sırf Harun Hocanın adamı diye benden fazla para aldı. Üstelik ben bu takıma o kadar puan aldırmışken yaptı bunu. Stoper siyahi oyuncu Mami?ye bile 30 bin TL para harcadılar. Akyurt ve Bartın maçında Harun Hoca?yı Mami konusunda uyarmıştım, bilerek oynamıyor, başka iş var diye ama beni umursamadı.

-Neden istenilen futbol ve galibiyetler gelmedi?

Harun Aydoslu yüzünden. Onda bir hoca otoritesi yoktu ki, kendisi oyunu okuyamıyor, kadroyu çıkaramıyor. İlk 11?i bile nasıl çıkaracağını bilmiyordu ve maç toplantılarında kadroyu açıklaması 15 dakika sürüyordu ama rakip takımı anlatmak 45 dakika. Futbolcuları da strese sokuyordu.

-Rakiplerin maçlarını izliyor muydunuz, onları ne kadar tanıyarak maça çıkıyordunuz?

 

Rakipleri 1-2 defa izlemişler ama rakibin bir futbolcusunu bize yarım saat anlatıyordu, bizi rakibin oyuncusundan çok kendi takımımız oyuncuları ilgilendirir. Öyle bir durum oldu ki artık her maçta rakibe göre oynuyorduk. Büyük takım olacaksan aksi olmalı, rakip bize göre oynamalı ama olmuyordu.

 

-Harun Aydoslu bu kadar başarısızlığa rağmen neden geç istifa etti?

 

İnat etti hem taraftara hem de kendisine. Kulübün başarısı onun için zerre önemli değildi. Sadece kendini tatmin ediyordu. Taraftar bana, kızıma ve eşime o kadar küfür edecek bir dakika durmam o kulüpte ama o çıkarı olduğu için duruyordu. Devre arasında kızının arabasını yeniledi, maddi durumu iyice düzeltti. Başkanın bir gazeteye ?Hocayı Sorgun maçından sonra değerlendireceğiz? demesinin de etkisi olmuş olabilir gitmesinde. Harun Hoca ben değerlendirilecek hoca değilim demişti sonra.

 

-Devre arasında gitmek istedin mi, seni isteyen oldu mu? 

 

Devre arasında 70 bin TL?ye bir takımla anlaşmıştım. Kulübe de bonservis bedeli vereceklerdi, yani para da kazandıracaktım kulübe ama beni göndermediler, inat ettiler. Çoğu maç sakat oynadım, iğneyle oynadım. İşlerini görüyordum çünkü, puanlar aldırıyordum.

 

-Takımdan ayrılma sürecin nasıl gelişti?

 

Son haftalarda vücudum bayağı çökmüştü, herkesin bunu ve bu kadar fedakarlık yaptığımı bilmelerine rağmen adımızı ?maç sattı?ya çıkarttılar. Ben şerefli adamım, böyle iftiraların, oyunların döndüğü bir yerde daha fazla duramazdım.

-Maç sattı dedikoduları nasıl çıktı?

 

Sorgun maçında hatalı gol yedim. Hatalı golü herkes yiyebilir, hiçbir art niyetim olmadı, olamaz da. Onların derdi takımın başarısız olmasıydı. Ben ve Feyzullah Hoca gitsin ki takım da başarısız olsun. Harun Aydoslu gitti diye Feyzullah Hocanın da gitmesini istediler. Bu dedikoduları ayarlayan Ali Aydosludur. Çünkü Şansal denen bir hoca var, Ali Aydoslu?nun talimatıyla bu şahıs benim hakkımda etrafta maç sattı diye konuşuyor. Şu kulüpte öyle insanlar var ki benim diğer çalıştığım takımlarda bu adamları tuvaletçi bile yapmazlar. Köklü kulübe yakışmayacak çok isim var maalesef.

 

-Bu dedikodular seni nasıl etkiledi?

 

Çok üzüldüm tabii. Namusumuz için yaşıyoruz. Bu iftira ortaya çıktıktan sonra Süper Ligden ve diğer liglerden bir sürü arkadaşım beni aradı. Neden böyle şeyler çıkıyor, sen böyle adam değilsin, ayıptır yaptıkları diye. Destek veren çok oldu, sağ olsunlar. Kırıkkalespor taraftarı da inanmadı bunlara, onlara da teşekkür ederim.

 

-Hoca başarısızdı diyorsun peki takım içinde takıma ihanet eden futbolcular var mıydı?

 

Var ama isimlerini vermek istemiyorum. Özellikle Harun Aydoslu ayrıldıktan sonra daha da arttı. Şehir ve taraftarın bana imparator lakabını takması ve her maçta benim için tezahürat yapmasını bazı futbolcular çekemiyordu.

 

-Takımdaki arkadaşlarınla görüşüyor musun?

 

En çok üzüldüğüm nokta takımdakilerin bana sahip çıkmamasıdır. O kadar puan aldırmama ve mücadele etmeme rağmen biri çıkıp da ?Şükrü böyle bir şey yapmaz? demedi. Son zamanlarda takımda da istenmiyordum. Kimseyle de görüşmüyorum şu an.

 

 

-Genelde Aydoslu ve kardeşleri üzerine eleştirilerin oldu. Başkanın sana yaklaşımı nasıldı, görevini iyi yapıyor muydu?

 

Aydoslular ayrıldıktan sonra başkanın da bana karşı yaklaşımı değişti ama yönetici gibi değildi fazla başkan. Çünkü her şey Ali Aydoslu?nun elindeydi.

 

-Kırıkkalespor`un bir hayli borcu var, özellikle eski yönetimlerden dolayı. Bu yönetim bu borçları temizleme adına bir şey yaptı mı? Kırıkkalespor bu büyük yükten nasıl kurtulur?

 

Hiçbir şey yapmadılar. Tek umutları Metal ile birleşmekti. Bir şeyler yapmayı bırakın paramızı bile düzgün vermiyorlardı.

Bu yükten kurtulmak için kişilere dayalı sistemden vazgeçilmeli. Ben ayrılmadan önce son 2-3 hafta otopark gelirleri kulübe gelmiyordu, peki nereye gidiyordu? Otopark gelirlerini almaya da Ali Aydoslu gidiyordu, düşünün artık. Ali Aydoslu ben olmazsam belediye size para vermez diyordu. Adam kulübü esir almış.

 

-Para konusuna gelelim. Paralarınız ödeniyor muydu ve şu an alacağın kaldı mı?

 

Benim 2000 TL civarı alacağım kaldı, çok değil ama sonuçta alacağım var. Ben bu kadar bu takım için emek harcamışken çıkıp böyle demeleri beni en çok üzen şeydir.

 

Ödemeler genel anlamda da tam yapılmıyordu. Yenersek prim alıyorduk sadece.

 

-Kırıkkalespor maceranda en çok desteği kimden gördün?

 

Feyzullah Hoca ve taraftardan gördüm.

 

-Taraftar hakkında ne söylemek istersin?

 

Böyle bir taraftar grubu(Muhafızlar için söylüyor) şampiyonluk için mücadele eden bir takıma yakışır. Biz bu güzel ve kaliteli taraftar grubunu hak etmiyorduk. Her maç deplasmanlara gelip desteklerini veriyorlardı. Hepsini seviyorum ve desteklerinden dolayı da çok teşekkür ediyorum.

 

-İleride tekrar gelmek ister misin?

 

Gelmek isterim, buradaki ortam çok güzel ama içerideki insanlar iyi değil. Bu yönetim grubuyla asla çalışmam. Futbol hayatıma da şu an devam etmeyi düşünüyorum.

 

 

Editör Cüneyt Türkoğlu?nun notu: Harun Aydoslu konusunda Şükrü ile haftalar ilerledikçe çok konuşmuştum. Hocanın yetersiz olduğunu söylemiştim. Ayrıldıktan sonra beni arayıp zamanında eleştirirken haklı olduğumu, bunu şimdi daha iyi anladığını söyledi. Şu röportajdan sonra da umarım çok kişi bir şeylerin farkına varabilir. Sağlıcakla kalın?




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —