Projelerimizle geliyoruz

Projelerimizle geliyoruz

MHP Kırıkkale Belediye Başkan Adayı Mustafa Pekdoğan, Kırıkkale'yi Türkiye`nin en modern ve yaşanabilir kenti haline getirmek için çalışacaklarını söyledi. Bir olup, birlik olup 30 Mart'ta Kırıkkale'de emanetlerini tekrar alacağız diyen Pekdoğan, şehrin g

PEKDOĞAN’A DESTEKLERİNİ AÇIKLADILAR

Kırıkkale’de çeşitli partilerde görev yapmış siyasetçiler MHP’ye geçerek, yerel seçim çalışmalarında Mustafa Pekdoğan’a destek vereceklerini açıkladılar. MHP rozetini takan üyeler, MHP’ye destek vereceklerini ve Pekdoğan’ın tekrar Belediye Başkan olması için çalışacaklarını ifade ettiler. Gök Düğün Salonu’nda gerçekleştirilen rozet töreninden sonra merkez büroya yürüyen yaklaşık 3 bin kişi, ‘Başkan Pekdoğan’ sloganlarıyla Kırıkkale’yi inletti. 30 Mart’ta emanet olarak bıraktıkları belediyeyi tekrar alacaklarını belirten Pekdoğan, bu konuda önemli çalışmaların yapıldığını ve teşkilatla birlikte fikir birliği yaptıklarını söyledi. Kırıkkale’nin en büyük salonunu tuttuklarını belirten Pekdoğan, burada bile insanların kalabalıktan ayakta kaldığını ve verilen destekten memnun olduğunu bildirdi.

 

BİZ PROJELERİMİZLE GELİYORUZ

Kırıkkale’de bulunan diğer parti adaylarının hiçbir şey yapmadığını belirten Pekdoğan, projelerini anlatarak gelişmiş bir Kırıkkale’nin nasıl olduğunu herkese göstereceklerini ifade etti. Kendilerinin projelerle, planlarla, belge ve bilgilerle yollar çıkıp, kapı kapı, ev ev, şahıs şahıs iletişim kurduklarını ve vatandaşların derdini dinleyip, çözüm yolları bulmaya çalıştıklarını belirten  Pekdoğan, bazılarının oyları torbalayıp, paketleyip, mazbatayı da almış gibi, vatandaşla muhatap bile olmamakta ısrar ettiklerini kaydetti. Rasattepe Mahallesi’nin nerede olduğunu bilmeyen, artık parti değiştirmekten bıkmamış ve kamuoyunun acaba hangi partide diye birbirine sorduğu adaylara Kırıkkale’nin ders vereceğini belirten Pekdoğan, 30 Mart’ta ders vermenin zamanının geldiğini açıkladı.

 

10 YIL ÖNCE BÜYÜKŞEHİR OLACAKTIK

Şehir nüfusunun 10 yıl önce 390 Bin olduğunu ve o dönem büyükşehir olmaya hazırlandıklarını bildiren Pekdoğan, ekonomik krize rağmen kimsenin yuvasını terk etmediğini belirtti. Sosyal ve kültürel projelerle önemli yerlere geldiklerini ve herkesin huzurunun olduğunu belirten Pekdoğan, “AKP geldi, huzur bozuldu. Millet evinden, yurdundan kaçmaya başladı” dedi. Şimdiki nüfusun, yapılan projelerin ve içler acısı bir durumda olduğunu belirten Pekdoğan, tekrar göreve geldiklerinde kent nüfusunu artıracak yatırımların yapılacağı müjdesini verdi. Kirlenmiş siyasi oyunlara taviz vermeyeceklerini belirten Pekdoğan, hep birlikte Kırıkkale’yi geliştireceklerini ve bu konuda gece gündüz çalışacaklarını açıkladı.

 

ÜNİVERSİTE VE ŞEHİR KOPUK

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın kurucusu olduğu Kırıkkale Üniversitesi’nin şehirle kopuk olduğunu belirten Pekdoğan, bu sorunun aşılması gerektiğini söyledi. Kırıkkale Üniversitesi’nde bulunan öğrencilerin şehirle birlikte kaynaşması gerektiğini belirten Pekdoğan, bugüne kadar bunun hep sözde kaldığını belirterek, “Bu dönem göreve geldiğimizde her şey farklı olacak” dedi. 4 yıl Kırıkkale Üniversitesi’nde okuyan bir öğrencinin şehir merkezine hiç gelmediğini belirten Pekdoğan, kentte buna uygun sosyal projelerin yapılması gerektiğini kaydetti. Merkez’e uğramayan öğrencilerin Yenişehir’de vakit geçirdiğini ve şehirden koptuğunu belirten Pekdoğan, şehir esnafının da bu durumdan olumsuz yönde etkilendiğini bildirdi.

 

SOSYAL YAŞAM SIKINTILI

Şehrin sosyal yaşam döngüsünün kısıtlı olduğunu, kültürel etkinliklerle Kırıkkale’nin sosyal proje döngüsüne kavuşması gerektiğini belirten Pekdoğan, bunun için önümüzde ki günlerde gençlerle bir araya geleceklerini, gençlerin istek ve taleplerini dinleyeceklerini ifade etti. Başkan olması takdirde üniversite için de projeleri olduğunu belirten Pekdoğan gençleri ortak bir noktada, ortak bir değerde buluşturacaklarını kaydetti. Genç fikirlerin ülkeleri ve şehirleri ileri götürdüğünü belirten Pekdoğan, üniversite şehri olarak adlandırılan kentlerin, öğrenci potansiyeli ile nasıl gelişim gösterdiğini rol model alacaklarını açıkladı. Pekdoğan, kent genelinde öğrencilerin vakitlerini rahatlıkla geçirebileceği yerlerin olacağını ifade etti.

 

ADAMIN ADAMI OLUNUR MU?

Adamın adamı olunmaz sözünü hatırlatan Pekdoğan, Kırıkkale’de adamın adamı olan gölgelerin olduğunu ve bu gölgelerin kukla gibi hareket ettiğini bildirdi. Burada bulunan her partilinin, mecliste ben Kırıkkaleli değilim, ben Kırıkkale Milletvekili değilim, çıkın buradan diyenlere büyük bir ders vereceğini belirten Pekdoğan, hep birlikte, el ele, gönül gönüle bu seçimi kazanacaklarını iddia etti. Kendi döneminde belediye de çalışan işçilerin de burada olduğunu belirten Pekdoğan, kendisinin aday olduğu için hepsinin yüzünde gülümsemenin ve mutluluğun olduğunu ifade etti. Belediye Başkanlığı döneminde 60 ay boyunca bir fiil maaşları ödediklerini belirten Pekdoğan, işçiye ve memura maaşlarının verilmesinin belediyenin temel görevi olduğunu kaydetti.

 

ÇALIŞANLARINI HAKLARINI VERECEKSİN

Çalışanların alnının terinin kurumadan parasının verilmesi gerektiğini belirten Pekdoğan, hükümette olan bir parti belediyesinin işçiye maaş verememesinin utanç verici olduğunu kaydetti. Mevcut Belediye Başkanı’nın doğrularından çok yanlışları olduğunu belirten Pekdoğan, yapılan proje ve çalışmaların tek, tek satıldığını ve kiralandığını ifade etti. 10 yıl önce proje adamı diye lanse edilen Korkmaz’ın, Makro AVM’yi, Otel’i ve Terminal’i sattığını, 11 Milyon TL’ye yaptığı mezbahayı aylık 9 Bin TL’ye kiraladığını bildirdi. Dünyada çok yeri gezdiğini ve dünya üzerinde böyle bir zihniyet ile başkanlık yapan bir Belediye Başkan’ı görmediğini belirten Pekdoğan, yapılan yatırımların satılarak, milletle alay edildiğini belirtti.

 

KIRIKKALE’Yİ PROJELERLE GELİŞTİRECEĞİZ

Projelerle ilgili açıklamalar yapan Pekdoğan, Kırıkkale’yi baştan aşağı değiştirecek projeleri hayata geçireceklerini söyledi. Şimdilik 30 proje üzerinde çalıştıklarını belirten Pekdoğan, Kent Park ve meydan projesi ile halkın yaşam alanını genişleteceklerini belirtti. Pekdoğan “Elektrik projesiyle de Su Arıtma Tesisinin elektriğini kendimiz üreterek su fiyatlarını yarı yarıya düşüreceğiz” dedi. Pekdoğan fazla üretimi satarak Belediye’ye gelir sağlayacaklarını da kaydetti. Pekdoğan, şehrin kentsel dönüşüm çalışmasıyla gelişeceğini ve bu konuda önemli projelerin olduğunu söyledi. Samsun Bulvarı Düzenleme projesi, Yeni Sanayi Sitesi projesi ve Vakıf Üniversitesi öğrenci evleriyle; vatandaşların yaşam alanlarını genişleteceklerini belirten Pekdoğan, şehrin doğu ve batı bölgelerindeki gelişmeyi dengeleyeceklerini bildirdi.

 

BAYANLARIMIZI UNUTMADIK

Bayanlar için de projelerin olduğunu belirten Pekdoğan, “Hanımlar Lokali, Meslek Edindirme Kursları ve Kreş ve Gündüz Bakımevi” projelerinin olduğunu, hanımların da artık hayatın içinde yer alması gerektiğini söyledi. Belediye Başkanlığı döneminde, Samsun Bulvarı projesini hayata geçirdiklerini belirten Pekdoğan, şimdi Samsun Bulvarı’ndaki konutların Çarşı Merkeze nazaran yüksek fiyatlara ulaştığını bildirdi. Etiler Kavşağı yakınında sonlanan birinci etabın devam ettirileceğini, 10 Kat imar izni Samsun Bulvarı güzergâhında her iki taraf için konut alanı olan bölgelerde şehrin doğu çıkışı istikametinde Osman Gazi Mahallesi giriş yoluna kadar uzatılacağını belirten Pekdoğan, bu projeyle şehrin genişleyeceğini iddia etti. Projenin, Gürler, Sanayi ve Gündoğdu Mahallelerini kapsayacağını belirten Pekdoğan, her mahallenin sorunlarına çözüm bulacaklarını ve iyi yönde çalışma yapacaklarını ifade etti.

 

KENDİ ELEKTRİĞİMİZİ KENDİMİZ ÜRETECEĞİZ

Elektrik projesi hakkında bilgiler veren Pekdoğan yaptığı açıklamada, “Belediyemizin tüm hizmet birimlerinde toplamda aylık 1 Milyon TL civarında elektrik tüketimi olmaktadır. Elektriğe ödenen bu paranın kış ve yaz ayları ortalaması 750 Bin TL’lik kısmı İçme suyu arıtma tesisinde tüketilen elektrik için ödenmektedir. Bu miktar Belediye giderlerinde çok önemli bir yer tutmaktadır. İçme suyu arıtma tesisine Kapulukaya Barajından su taşıyan borulara türbin takılarak hidroelektrik enerjisinden elektrik elde edilecektir. Asıl elektrik üretimi ise Güneş (FOTOVOLTAİK) Enerjisinden Elektrik üretimidir. İçme suyu arıtma tesisi elektrik tüketimine göre günlük 5 MW gücünde elektrik üretecek Güneş enerji santrali bizim için yeterli olacaktır. Tesisimiz bina çatılarında ve200.000 m2olan tesis sahasında proje uygulanacaktır” dedi.

 

BÖLGECİLİK ANLAYIŞINA SON

Kırıkkale’de bölgecilik anlayışının ortadan kaldırılması gerektiğini belirten Pekdoğan, Her şeyden önce şu çok iyi bilinmeli ki, Kırıkkale`nin yıllardır başının belası, Kırıkkale’nin gelişmesi önündeki en önemli engel olan bölgeciliği yok etmeye kararlıyız.  Şu salonda toplanan siz kıymetli hemşerilerim de bunun ispatı değil midir? Seçim kampanyasına "Bismillah" dediğimiz günden bu yana Obalısı, Keskinlisiyle bir bütün olduğumuzu vurgulamıştım. Kırşehirli, Yozgatlı, Çankırılı, Kayserilisi, Nevşehir, Niğde, Aksaray, Ankaralısı ile Kırıkkale’mizin neresinden, Türkiye’mizin neresinden olursanız olun hepimizin Kırıkkaleli olduğunun altını çizmiştim. Şimdi de vurguluyorum: Gelin, artık şuralı buralı değil, KIRIKKALELİ olalım! Allah’ın izniyle Kırıkkale’mizde bu ayrılığı sona erdireceğiz” diye konuştu.  

 

100 PROJE YAPTIK

Göreve geldiği gün Kırıkkale’nin projelerle geliştiğini belirten Pekdoğan, “1999 seçimleri öncesinde Kırıkkale için 14 proje sözü vermiştim. 14 projeyi 1 buçuk yılda gerçekleştirdik. Ama sizler de biliyorsunuz ki, bunla da yetinmedik,  şehrimizin ihtiyacı olan 100 ayrı projeyi de geri kalan 3 buçuk yıla sığdırdık. Ama “Bizi şunu yaptık, bunu ettik” diye övünmedik. Sadece görevimizi yerine getirmenin huzurunu yaşadık. Yalnızca sizler bilin istedik. Yalnızca Yüce Yaratan takdir etsin istedik. On yıl önce "Biz sözümüzün eriyiz” diyerek sizden vekâlet almıştık. Sözlerimizin hepsini yerine getirdik. Bu gün huzurlarınızda söz veriyoruz. Kırıkkale`yi çağdaş modern bir kent haline getireceğiz. Kırıkkale göç veren değil, göç alan bir şehir olacak. Yaşlımızın, gencimizin, kadınımızın, kızımızın huzurla yaşayacağı, iş ve aş kaygısı çekmeyeceği Kırıkkale`yi hep beraber, el ele inşa edeceğiz” dedi.

 

30 MART FIRSAT

MHP İl Başkanı Seyit Ahmet Göçer ise yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin toparlanması, normale dönmesi ve nispeten doğru bir kulvara gelmesi için 30 Mart bir fırsattır, bir imkândır, bir çaredir. Kuşkuları yenmek, korkuları ezmek, karanlığı yarmak için 30 Mart iyi değerlendirilmelidir. Başbakan Erdoğan’ın demokrasiyi tanımayan, çoğulculuğu yok sayan, katılımcılığı ihmal eden, çatışmaları körükleyen ilkel siyaset tutumuna en iyi cevap ve demokratik karşılık 30 Mart’ta verilecektir. İnanıyor ve görüyorum ki, iktidarın kontrolsüz, dengesiz, başına buyruk ve ahlak dışı muameleleri milli irade tarafından terslenecektir. Türk Milleti 30 Mart’ta güzele, adalete, hakkaniyete ve doğruya bağlılığını kanıtlayacaktır. 30 Mart’ta Türk Milleti Milliyetçi Hareket Partisi diyecek ve oyuna üç hilale basacaktır.”

 

DAVAMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ

“Bu kadar yıldır, davasına dört elle sarılmış Milliyetçi-Ülkücü ömürler kan pahasına, can pahasına fazilet ve ahlak yolundan dönmemişlerdir. Ne mutlu bizlere ki, çileyle dolu 45 uzun yılın hiçbir bölümünde çıkar hesabı yapmadık. Siyaseti zenginleşme aracı olarak görmedik. Milletimizin kabullenmeyeceği, ahlak ve inancımızın onaylamayacağı hiçbir ilişkinin tarafı olmadık. Hep ülkücü olduk, hep ülkücü kaldık ve de hep ülkücü durmaya ant içtik. Şehit versek de 45 yıllık kutlu varlığımızdan ödün vermeyeceğiz. Örtülü veya açık operasyonlara uğrasak da doğrularımızdan bir an olsun caymayacağız. Demokrasiden, hukuktan, millete hizmet yolundan asla ayrılmama konusunda kararlı olduğumuzu herkesin, özellikle AKP-PKK ortaklığının iyi bilmesi şarttır.

Demokrasilerde iktidar tek partinin tapulu malı değildir” diye konuştu.

 

YOLSUZLUĞUN ÜZERİ ÖRTÜLEMEZ

MYK Üyesi Halil Öztürk ise yolsuzluk olaylarının üzerinin örtülmeye çalışıldığını söyledi. Öztürk “Onlar adına yapılan fezleke Adalet Bakanlığına ulaştı ve Adalet Bakanlığı inceliyor. Yasaklar dediler yasaklarla ilgili ne yaptılar. Yasaklarla mücadele etmediği gibi parti başka yasaklar kurmaya başladı. Türk’üm demek yasak oldu. Andımızı kaldırdılar. TC yasaklandı. Türk kavramı insanların belleğinden çıkarılmak isteniyor. Bebek katili Abdullah Öcal ile Türkiye Devleti görüşmeye başladı. Bir de yoksulluk var. Etrafımıza baktığımız zaman insanlarımızın yoksulluk içerisinde hayatlarını sürdürmeye çalıştığını görüyoruz. Işıklarda durduğumuz zaman bir çocuk geliyor. Mendil satmaya çalışıyor. Annesinin babasının ve ya kendisinin geçimini sağlamak için çalışıyorlar. Geçen gün bir şehit babasının ne halde olduğunu gördük delik ayakkabısını kapatmaya çalışıyordu. Kırıkkale’de, Ankara’da herkes yaptıkları yardımlarla övünüyor. Yolsuzlukla mücadele eden bir hükümet bunlarla övünülür mü?’’şeklinde konuştu.