PKK terör örgütünün nihai hedefi: Önce gözlemci sonra barış gücü
PKK´nın amacının iç çatışmanın olduğu bölgelere uluslararası gözlemci getirtmek olduğunu ileri süren Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, mesele ?Doğu´da ya da Güneydoğu´da bir sınırın çizilmesi değildir. Eğer o sınırlar çizilmeye başlanırsa, Türkiye´de her yerde her sokak arasında sizin değil oğullarınızın ve torunlarınızın çözemeyeceği bir iç savaş çıkar? dedi.
CENEVRE SÖZLEŞMESİ
Carmin Hotel´de Kırıkkale Barosu tarafından düzenlenen ?Topluluk önünde etkili konuşma hitabet konulu´ konferansa katılan Başkanı Metin Feyzioğlu, avukatlar ve avukat adaylarına bilgiler verdi. Terör örgüttü PKK´nın amacının iç çatışmanın olduğu bölgelere uluslararası gözlemci getirtmek olduğunu beyan eden Feyzioğlu, ?Bu uluslararası gözlemci uluslararası hukuka göre bu ya uluslararası Kızılay ya da uluslararası Kızılhaçtır. Bu bir uluslararası heyet gelsin de buradaki fabrikaların içinde bulunan üretim bandının önünde dursun değildir. Çatışma bölgesine gelecek heyet ya uluslararası Kızılay ya da Kızılhaçtır. Kızılay ya da Kızılhaç, geldikten sonra ikinci adım savaşa tarafların statülerinin uluslararası camiada savaşan taraflara statülerinin verilmesidir. Savaşlara statülerin verildiği anda o topraklarda işlenen, terörist tarafından işlenen suç, savaş taraf tarafından işlenen suça dönüşür ve Cenevre sözleşmeleri devreye girer. Arzu edilen Türk Ceza Kanunun değil, ulusal arası hukukun ve Cenevre sözleşmelerinin uygulanmasıdır. O anda itibaren ele geçirilene terörist değil, savaş esiri demek zorundasınız. İşte uluslararası gözlemci talep edilmesi işi buraya götürür. Bunu bilerek mi aldılar bilemiyorum. 1990´dan beri bölücü örgütün, en iyi düzeyde aldığı uluslararası hukuk danışmanlarının ciddi bir birikimi, o metinde vardır. Şimdi o metne karşı Türkiye´nde en iyi ve en ciddi birikimleriyle cevap vermesi gerekir. Bu basit bir şey değildir. Gelin görün yabancılar izlesin böyle bir şey değildir. ?diye konuştu.
ÜLKE FİLEN BÖLÜNÜR
Kızılay ve Kızılhaç´ın girdiği bir ülkeye Birleşmiş Milletler ve barış gücü günün gelmesi anlamına geldiğini ifade eden Başkan Feyzioğlu, ?Barış Gücünün girdiği bir ülke filen bölünür. Mesele Doğu´da ya da Güneydoğu´da bir sınırın çizilmesi değildir. Eğer o sınırlar çizilmeye başlanırsa, Türkiye´de her yerde her sokak arasında sizin değil sizin, oğullarınızın ve torunlarınızın çözemeyeceği bir iç savaş çıkar. Çünkü Suriye´de, İran´dan, Irak´tan çok farklı olarak, Türkiye coğrafyasında etnik kökenler ve mezhepler Anadolu coğrafyasının her yerine yayılmış durumdadır. Aynı sokakta, caddelerde ve binalarda karşı karşıya yaşarız. Bazen da aynı sofrada otururuz. Etnik köksen sorgulamaları ve mezhep sorgulamaların yapılmadığı ve doğru olmadığı tek ülke Türkiye´dir. Bu yüzden bizim bölünmemiz son derece zordur. Ama bölünme yoluna gidilirse bu Suriye ve Irak´tan bin beter olur? şeklinde konuştu.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ
TBB ve tüm barolar için bir numaralı mesleki sorunun hukukun üstünlüğünün sağlanması olarak gösteren Feyzioğlu, "Hukukun üstünlüğünün sağlanması talebi ve bu yolda yürüttüğümüz mücadele kuşkusuz siyasi bir mücadeledir. Siyaset öcü değildir. Açıkçası hukukun üstünlüğünün sağlanması noktasında hiçbir siyasi parti gerekli samimi çabayı ne dün ne bugün gösterdi. Bu bizim geçmişten beri sorunumuzdur, çözmediğimiz takdirde yarın daha da büyük sıkıntı olarak karşımıza çıkacaktır" dedi.
YATIRIM YAPILACAK
Başkan Feyzioğlu konuşmasının başında Kırıkkale ile ilgili olarak bir itirafta bulundu. Feyzioğlu, ?Kırıkkale Ankara´nın yakınında olması sebebiyle aslında hem şanslı hem şanssız. Ankara´nın bu kadar yakınında ama niyeyse yakında olan gözden uzak mı oluyor. Gönülden uzak mı oluyor anlayamadım. Bir itirafta bulunuyorum. Biz yeterince Kırıkkale´yi herhalde kucaklayamadık. Bununda Kırıkkale´den kaynaklandığını düşünmüyorum. Ben 2 dönem Ankara barosu başkanlığı yaptım. Gittik geldik ama ortak neden çok iş yapmadık. Bunun üstünde düşünelim. Burada huzurunuzda bir söz veriyim. Türkiye Barolar birliği en yakınında duran Kırıkkale´yle bundan sonra siz ne kadar yakın ilişki isterseniz, o kadar yakın ilişki içinde olacağız. Kaybettiğimiz zamanı da artık telefi etmemiz lazım. Bu çerçevede ki önümüzdeki yatırım programımızda Kırıkkale´yi en başlarda görmemiz lazım. Maalesef Kırıkkale arzu ettiğimiz şekilde şehirleşemedi belki de. Çok daha yeşil çok daha güzel çok daha güzel keyifli bir şehir olabilirdi ama belki de biz yaptığımız sosyal idari binamızda bir nebze olsun kendi katkımızı sağlayabiliriz´ ´şeklinde konuştu.
MUTLU GÜN
Kırıkkale Baro Başkanı Erol Çakır, ?Bu mutlu günümüzde ilk günümüzde ilk seminerimizde bizimle beraber olması bizi çok mutlu etti. Özellikle sayın başkanımıza bir konu belirlemedik. Biz serbest bir konuşma ortamı olsun, Özellikle genç meslektaşlarımızla beklentileri gibi bir talepleri iletebileceği bir durumlar varsa soracaklar. Başkanımızın akademisyenler için yazdığı yazıyı tam olarak desteklediğimizi belirtmek isteriz? diye konuştu.