ENGELİN EN BÜYÜT ETKENİ TRAFİK VE TERÖR
Vurgun 3 Aralık Dünya engeliler günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, ne yazık ki engelleri ortadan kaldırmanın mümkün olmadığını bildirdi. Vurgun açıklamasında .”Yalnızca ülkemizle ilgili düşünecek olursak, en büyük etken trafik kazaları ile terör olaylarıdır. Bu trafik kazalarının büyük bir kısmı cinayet mesabesindedir. Diğer bütün sebepler ortadan kaldırılmış olsa bile trafik kazaları ve terör olayları önlenmediği sürece ülkemizdeki engelli kardeşlerimizin, özel kardeşlerimizin sayısında azalma olmayacaktır, aksine artışlar yaşanacaktır” dedi.
ONLARIN HAYATINI KOLAYLAŞTIRMAK
Vurgunun açıklaması şöyle “Hayatı onlar için kolaylaştırmak başta ülkeyi yönetenler olmak üzere hepimizin öncelikli görevidir. Engelli vatandaşlarımız için daha yaşanabilir bir ülke sunmak sadece bir görev değil aynı zamanda insani sorumluluktur. Bu sorumluluk da öncelikle iktidarların omuzlarındadır. Maalesef mevcut iktidarda kendisinden önceki iktidarlar gibi bu konuda tatmin edici herhangi bir adım atmamıştır. Engelli vatandaşlarımızın sorunlarıyla ilgilenmek, senede bir gün onları hatırlamak değildir. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle yayınlanacak mesajlar basit bir özürden öteye anlam taşımaz.”
ONLARIN SORUNLARI BİZİM İKTİDARIMIZDA ELE ALINDI
Toplumun her kesiminde olduğu gibi engelli vatandaşlarımızın sorunlarıyla gerçek manada ilgilenilen dönem Milli Görüş iktidarları olmuştur. Engelli vatandaşlarımız için birçok ilk Milli Görüş iktidarlarında hayata geçirilmiştir. Başbakanlığa bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı ilk kez Prof. Dr. Necmettin Erbakan`ın Başbakanlığındaki 54. Hükümet döneminde kurulmuştur. İlk kez engelli vatandaşların kamuda ve özel sektörde istihdamı yüzde 2`den yüzde 3`e çıkarılmıştır. Ayrıca engelli vatandaşlarımızın sorunlarını yılın bir günü değil her günü takipçisi olmak üzere ilk kez Saadet Partisi bünyesinde özürlüler koordinasyon merkezi kurulmuştur. Saadet Partisi olarak engelli vatandaşlarımızın daha iyi şartlarda yaşaması için bundan önce olduğu gibi bundan sonra da aynı çabayla gayretlerimiz sürecektir. Çünkü bu bir insanlık borcudur.”