3 MİLYON KİŞİ ŞEKER HASTASI
Türkiye?de yaklaşık 3 milyon kişinin şeker hastalığı problemi olduğunu belirten Sağlık İl Müdürü Mehmet Öncel, yaptığı açıklamada, ?Kalp damar hastalıklarından katarakta, beyin enfarktüsünden seksüel yetersizliğe kadar pek çok rahatsızlığa neden olan şeker hastalığı kan şekeri kontrolünün sağlanmamasından kaynaklanır ve ciddi sağlık problemlerine sebep olabilir. Türkiye?de yaklaşık 3 milyon insanın sorunu olan ?Şeker? yaşam kalitesini düşürdüğü gibi ölümle sonuçlanabilen ağır durumlara da neden olabilir. Şeker hastalığını tedavi yöntemleri ve derecesine göre bu şekilde sınıflandırabiliriz. Yoğun insülin tedavisi alan hastalar, Standart insülin tedavisi alan hastalar, Oral antidiyabetik alan hastalar (Ağızdan hap şeklinde tedavi) Diyetle şekerleri düzenlenen olan hastalar. İlk gruptaki hastaların oruç tutması uygun değildir? diye konuştu.
İNSÜLİN TEDAVİSİ GÖRENLER TUTMAMALI
Yoğun insülin tedavisi gören bir kişinin oruç tutmasının imkânsız olduğunu belirten Öncel, ?Bu gruplardan yoğun ve standart insülin tedavisi ile kan şekerleri düzenlenebilen hastalarda mutlak insülin eksikliği olduğu için bu hastalar insülin almazlarsa kan şekerleri aşırı yükselip bir takım ağır metabolik olaylar ya da organ hasarları oluşabilir. Yine bu hastalar eğer insülin iğnelerini yapıp uzun süre aç kalırlarsa, yapılan iğnenin maksimum etkilerinin gözlendiği ikinci saatle sekizinci saat arasında kan şekeri düşmesine bağlı hipoglisemi koması gözlenebilir. Özellikle şeker hastalığına bağlı organ hasarı gelişmiş hastalarda bu durum daha ağır olur. Bu gruptaki hastaların, saydığımız nedenlerden dolayı oruç tutmaları uygun değildir? dedi.
DOKTOR KONTROLÜ OLMALI
İlaç alan hastalarında doktor tavsiyesi ve kontrolünde oruç tutması veya hiç tutmaması gerektiğini bildiren Öncel, ?Hastalar, bu ibadetlerini, özel durumları nedeniyle, kendilerine sunulan diğer alternatifleri değerlendirerek yapmalıdır. Diğer grup hastalardan oral ilaç kullanan hastalarımız çok sayıda ve değişik cinste ilaçlar alıyor, kan şekerleri ancak bu şekilde düzene girebiliyorsa, bu hastalarında uzun süre aç kalmaları ve bir kerede çok yemek yemeleri sakıncalıdır. Bu tip hastalarda özellikle organ hasarı da varsa oruç tutmamaları uygun olmaz. Ancak tek ilaçla kan şekeri düzenlenen, kan şekeri 140 mg/dl üzerine çıkmayan hastalar, doktor kontrolü ve iyi bir beslenme programı ile oruç tutabilirler. Tabiî ki beslenme programı mümkün olduğunca sık ve az yemeye göre yapılmalıdır? diye konuştu.
BESLENMEK EN ÖNEMLİ TEDAVİ
Şeker hastalarını beslenmesinin önemli olduğunu söyleyen Öncel konuşmasını şöyle sürdürdü, ?Son grupta yer alan hastalar da kan şekerleri diyetle düzene giren hastalar doktor kontrolünde ve iyi bir diyet programı ile oruç tutabilirler. Şeker hastalarının oruç tutarkenki beslenme programı, mümkün olduğunca fizyolojik beslenme düzenine yakın olmalı, iftar ve sahur yemekleri hafif ancak kan şekerini ayarlayıcı şekilde düzenlenmelidir. Örneğin iftarda ağır, yağlı, kızartmalı, hayvansal besinler alınmamalı onun yerine hafif çorba, sebze yemekleri ve yeterli miktarda sıvı alınmalıdır. İftardan bir kaç saat sonra hafif kahvaltı gibi bir ara öğün alınmalı ve yatmaya 1-2 saat kala hafif bir meyve öğünü yenmelidir.
YEMEKLERE DİKKAT EDİLMELİDİR
?Ramazan ayının sonunda bayramın gelmesi ile birlikte, özellikle geleneksel yemeklerimizin ve tatlılarımızın Türk misafirperverliği ile sunulması şeker hastaları için büyük bir zorluk oluşturmaktadır. Hastalar, bu dönemde de ağır yemeklerden kaçınmalı, özellikle de tatlıları yememelidirler. Tüm gün diyetimizi yaptığımız halde yenen küçük bir parça tatlı bile tüm gün kan şekeri ayarımızı bozabilir. Ancak bayramda da doktorlarına danışarak ve kalori hesabına göre diyet değişim listesini kullanarak, değişik tatları azda olsa tadabilirler. Burada önemli olan, yemeği saatinde ve uygun miktarda yemektir. Bu da iyi bir diyet programı ile sağlanabilir? dedi.