Tarih: 11.08.2011 08:51
MUCİZE TAŞ?IN HİKAYESİ?
OĞULLARI VE KIZININ MEZARIDA AYNI YERDE
Oğulları Şeyh Halil İbrahim, Şeyh Mustafa ile kızı Ümmühan Ana?nın müşterek türbelerinin bulunduğu Hasandede?ye ziyarete gelenler türbe ziyaretinde çeşitli dileklerde bulunuyorlar. Adak kurban kesip yemekler yapıyorlar. Türbeyi daha çok Bektaşi vatandaşların yanında devlet büyükleri de ziyaret ediyorlar. Parti liderlerinin hemen tümünün ziyaret ediği söylenen türbeyi son olarak ünlü modacı Cemil İpekçi?de ziyaret etti. İpekçi 400 yıllık tarihi bir şamdan hediye etti. 6. kuşaktan torunları tarafından bakımı ve koruması yapılan Hasandede türbesinin çevresindeki mezarlıkta da yakınlarının mezarları bulunuyor. Belediye tarafından beldenin Cumhuriyet meydanında birde heykeli bulunan Hasandede?nin ulvi gücünün olduğuna inanlar Cami ve Türbesini ziyaret ederek adaklarda bulunuyorlar.
DUVARDAKİ TAŞA EL VE YÜZLERİNİ SÜRÜYORLAR
Ziyaretçiler ayrıca Cami duvarındaki Hacer-ül-esved taşı olduğu söylenen taşa ellerini ve yüzlerini sürerek hac farizasını yerine getirdiklerine inanıyorlar. Cami duvarındaki taşın nasıl geldiği konusunda ise Hasandede?nin 6. kuşaktan torunu Haşim Demirhan 1570 yılında Mimar Sinan?ın kalfaları tarafından yapılan Caminin yapımı sırasında ustaların Camiye yakışır bir taş aramaları üzerine Hasan Dede?nin taşın geleceğini söylemiş olduğunu belirterek taşın Mekke?den geldiğini ve mucize eseri duvardaki yeri aldığını kaydetti. Haşim Demirhan taşın üzerindeki ??Güvercin?? figürünün de taşın buraya nasıl geldiğini anlattığını kaydetti.
MEKKE ŞIHININ GÖNDERDİĞİ SÖYLENİYOR
Cami duvarı yapılırken uygun bir taş bulunamadığı için boş kalan yere Mekke?den gönderildiği söylenen taşın getirildiğinde güvercin olarak buraya tünemesinden sonra taş olduğu anlatılan taşın üzerinde birde güvercin figürü bulunuyor. Hasan Dede?nin torunu bu taşa insanların 400 yıldan bu yana ellerini yüzlerini sürerek hacı olduklarına inandıklarını da bildirdi. Hasandede?nin 6. kuşaktan torunu Haşim Demirhan taş ve taşın mucizesi konusunda şöyle konuştu: ?1570 yılında camii Mimar Sinan?ın kalfaları tarafından yapılıyor. Taşın olduğu yerler özenle işlenerek dört köşe yapılmıştır. Ustalar yapımda Camiye yakışır bir taş arıyorlar, Hasan Dede taşın geleceğini söylüyor. Kırıkköy?lü Ahmet Efendi Kâbe?ye hacca gidiyor. Hacca giderken Hasandede?yi de çağırıyor. Hasandede?ye, eve gelerek evin ihtiyaçlarını gider diyor. İki ay sonra Hasan Dede Ahmet Efendi?nin evine varıyor. Ahmet Efendi?nin hanımı Hasandede?ye ikram olsun diye un helvası yapıyor. Hanım, un helvası ile Hasandede?ye ikramda bulunurken, Ahmet Efendi?de çok severdi bu helvayı diyor. Hasandedebunun üzerine bir tabak daha ver Ahmet Efendi?ye götüreyim diyor. Kadın buna inanmıyor ve bir tabak daha helva dolduruyor.?
HASANDEDE KABEYE SICAK HELVA GÖNDERİYOR
Hasandede velayet gücü ile almış olduğu bir tabak helvayı sıcağı, sıcağına Kâbe?ye götürüyor. Ahmet Efendi?nin omzuna vuruyor. Ahmet Efendi bunu sizin evde yedik, helvayı ye, tabağını geri getir, abla inanmadı diyor. Daha sonra Ahmet Efendi hac işlemini bitirdikten sonra Mekke şıhı bir tellal bağırtıyor. Engürili, Kalecik kazası, Kırşehir Sancağı, Çukurca Yurdu?ndan kim var? Bizim Kırıkköylü Ahmet Efendi çıkıyor. Ben varım efendim diyor. Hasandede nerde diye sorunca, Ahmet Efendi, Hasandede?nin zatıâlinize selamları var, kendisi camii yaptırıyor, onun için gelemedi diyor. Hasandede?nin verdiği çıkıyı çıkarıp Mekke şıhına uzatıyor. Mekke Şıhı?da, Bismillahirrahmanirrahim deyip çıkını açtığında karpuz çekirdekleri yere düştüklerinde iki tane büyük, büyük karpuz, kömür parçası da sim siyah bir koç oluyor. Hadi bu koçu da götürün Hasandede?nin kurbanını kesin, onunda haccı kabul olsun deyip bu işi yapıyorlar.
MEKKE ŞIHI HASANDEDEYE GÖNDERİYOR
Daha sonra Mekke şıhı, neyiniz eksik diye soruyor Ahmet Efendi?ye. Efendim her şeyimiz var da Kâbe?nin duvarında şu hacerülesvet taşı var ya, ondan yok deyince, Mekke şıhı bir taş veriyor ve diyor ki, Ekonomik nedenlerle parası olmayıp da Kabe?ye gelemeyenler buna elini yüzünü sürsün deyip Hasandede?ye hediye yolluyor. Çıkı yapıp Ahmet Efendi?nin çantasına koyuyor. Günümüzde olduğu gibi o dönemlerde de hacı karşılıyorlar. Keskin?in orda hacıyı karşılıyorlar, bizim Ahmet Efendi gidin, gidin bana gelmeyin, esas hacı Hasandede diyor. Kerameti gördü, helvayı getirdi sıcak, sıcak. Orda iki karpuz çekirdeği karpuz oldu, siyah kömür, simsiyah bir koç oldu. Eroğlu evine geliyor, bu evde tabağı ablaya ver diyor. Tabağı götürüp hanımına veriyor. Sonra Mekke Şıhı?nın hediyesini gösteriyor. Çıkını Hasandede açtığında güvercin Camii?nin taşına konuyor. O güvercin taş oluyor, daha sonra herkes buraya el sürerler. Taşa çaprazdan bakarsanız güvercin figürü olduğunu görürsünüz. 440 senedir türbeyi ziyaret edenler gelip bu taşa elini yüzünü sürenler hacı olduklarına inanırlar ve giderler.
Orjinal Habere Git
— HABER SONU —