Milli görüş zulme sessiz kalmayacak

Milli görüş zulme sessiz kalmayacak

Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Vurgun, darbeler ve cuntalar ile ülkelerin bir yere varamayacağını, aksine 50 yıl geriye gideceğini söyledi. Mısır’da yaşanan demokrasi baltalanmasının, halkın iradesine karşı suikast olduğunu belirten Vurgun, Müslüma

DARBELER ÇARE DEĞİL

Saadet Partisi İl Başkanı Faruk Vurgun, Mısır’da yaşanan olaylar ve askeri darbe hakkında basın açıklaması yaptı. Darbelerle ülkelerin çözüme kavuşamayacağını, aksine 50 yıl geriye gideceğini savunan Vurgun, halkın iradesi ile seçilen Nursi’nin yine halkın iradesi ile görevinden alınacağını söyledi. Arap baharı ve Müslüman ülkelerde yaşanan karışıklıkların inanılmaz bir boyuta ulaştığını belirten Vurgun, Müslüman ülkelerin toplanarak bu konuyu gündeme alması gerektiğini ve çözüm önerisi bulmaları gerektiğini bildirdi. Milli görüşün de darbe ve cunta ile hükümetten alındığını hatırlatan Vurgun, darbenin demokrasiye ve insan haklarına karşı gelen bir mekanizme olduğunu ifade etti.

 

MISIR HALKININ DRAMI

Vurgun konuşmasının devamında, “Üzülerek şahit olduk ki Mısır’da ordu bir darbe yaparak, Mısır halkı tarafından bir sene önce seçilen Cumhurbaşkanı’nı görevden alarak anayasayı askıya aldığını ilan etti. Her ne kadar ordu ve bu ihtilala destek verenler aksini iddia etseler de, bu müdahaleyi, Mısır halkının sandıkta yaptığı tercihe bir ihanet olarak görüyoruz ve şiddetle kınıyoruz. Bilinmelidir ki, darbe duyurusunun, seçimlerde başarısız olmuş grup ve parti temsilcileri ile birlikte yapılması, bu darbeye meşruiyet kazandırmaz. Meydanlarda toplanan kalabalıkların bir kısmını Mısır halkının temsilcisi kabul edip, diğerlerini dikkate almamak da Mısır halkına değer vermek manasına gelmez.”

 

SENARYO OYNANIYOR

“Sandıkta halkın desteğini alamayan muhalefet liderlerinin bu senaryoda yer alması ve askeri müdahaleye destek vermesi, sadece düştükleri acziyetin ne kadar onur kırıcı olduğuna işaret eder. Ayrıca Mısır ordusunun, Yüksek Mahkeme Başkanı’nı “Mısır’ın Cumhurbaşkanı” olarak tayin etmesi ve bu tayinin mahkemece uygun görülmesi, adalet mekanizması için yüz kızartıcı bir tavırdır.Son bir yıl içinde seçilmiş parlamentoyu fütursuzca lağveden, seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi’nin icraatlarını engelleyen, seçimlerin tekrarlanmasına mani olan ve böylece politize olduğunu ortaya koyan bir adalet kurumunun varlığı, demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü prensibinin önündeki en büyük engeldir.”

 

 

İHTİLALLERE ALKIŞ TUTULMAMALI

“Seçimlerde başarısız olmuş siyasiler, siyasileşmiş yargıçlar ve ülkelerini dış tehditlere karşı koruma görevini yerine getireceklerine aciz siyasetçilerin menfaatlerine alet olan ordu mensupları, her zaman ve her ülkede demokrasiye ve insan haklarına karşı en büyük darbeyi vurmuşlardır. Yani darbeler, aslında yöneticilerden çok, insan haklarına, hukuka ve demokrasiye karşı yapılmıştır ve bundan en büyük zararı ülke halkları çekmiştir. Bir takım taleplerini ve tepkilerini samimi olarak dile getirmek için meydanlara dökülenler, ihtilallere alkış tuttuklarında, çok geçmeden bu yaptıklarının yanlışlığını görürler, ama iş işten oktan geçmiş olur.” dedi.