İçişleri Bakanlığının yürüttüğü operasyonlarla ilgili Kutluca, “Doğrusu İçişleri Bakanı’nın suç örgütlerine ve özellikle mafya ve belirli çete türü yapılara karşı yürüttüğü anlamlı ve kararlı mücadeleden rahatsız olanları anlamakta zorlanıyor insan” dedi. Kutluca, ekonomide yaşanan krizden mutlu bir azınlığın etkilenmediğine dikkati çekerek, “Ekonomik krizin faili hükümet, fırsatçısı sermaye ve yandaşlar, mağduru ise dar ve sabit gelirli vatandaşlarımız olmuştur. Son dönemde mağdurların, bedel ödetilen vatandaşların içindeki en büyük kitle ise hiç kuşkusuz emeklilerdir, dul ve yetimlerdir” dedi.
“YÖN TAYİN EDİCİ BİR ROL ÜSTLENECEĞİZ”
Kutluca, bu yasama yılının bir kaynaşma, kucaklaşma ve ortak zeminde çözümler arama iradesiyle huzur içinde geçmesini temenni ettiklerini söyledi. Kutluca, “Önümüzdeki süreçte yapıcı siyaset anlayışı ve gerçekçi önerileriyle grubumuzun yön tayin edici bir rol üstlenmesi için tüm gayretimizle çalışacağımızı özellikle belirtmek isterim” dedi.
"TÜRKİYE’NİN YENİ VE SİVİL ANAYASA KONUSUNDAKİ ARAYIŞI, KAT ETTİĞİ MESAFE VE BUNU İCRA KAPASİTESİ BELLİDİR"
Son dönemde Sayın Cumhurbaşkanı tarafından birkaç kez ve tahkir barındıracak bir şekilde ‘Yeni Anayasa-Sivil Anayasa’ yapmak noktasında çağrı yapıldı. Esasen Cumhurbaşkanı’nın kullandığı dil ve üslup davet tanımı yapmayı çok mümkün kılmıyor. Bir başka husus da Cumhurbaşkanı sivil anayasa mı istiyor yoksa sivil anayasa söylemiyle kendisine ve seçimine ilişkin sınırlamaların kaldırılmasına yönelik fırsat oluşturmak mı istiyor? Türkiye’nin yeni ve sivil anayasa konusundaki arayışı, kat ettiği mesafe ve bunu icra kapasitesi bellidir. Diğer taraftan, ‘öncelikli ihtiyaç yeni anayasa mıdır, yoksa yeni dönemi anlayan bir yürütme anlayışı mıdır’ sorusunu Erdoğan kendisine sormalıdır. Çatışmanın olağan, çekişmenin gerekli, kutuplaşmanın anlamlı olduğu inancı oluşturmaya çalışan mevcut iktidarın, yasama faaliyetleri aracılığıyla bu alanı tahkim etmesine engel olmak öncelikli görevimizdir.”
“OPERASYONLARDAN RAHATSIZ OLANLARI ANLAMIYORUM!”
Kutluca, İçişleri Bakanlığı’na yönelik terör saldırısı girişimini lanetleyerek, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın terör ve suç örgütlerine yönelik verdiği mücadeleyi takdir etti. Türkiye’nin terörü tüm kaynaklarıyla birlikte yok etme gücüne ve kabiliyetine fazlasıyla sahip olduğunu söyleyen Kutluca, “Terörün kazanma ihtimalinin olmadığını, kaybetmesinin de kesin olduğunu defalarca ispatlamış mümtaz bir millet ve kadim bir devlet, Türkiye'nin terörle mücadeledeki en büyük gücüdür. Ancak pazar günü bertaraf edilen terör saldırısı sonrasında; arkasında kimlerin belli olduğu kimi kesimler ve mecralar tarafından, İçişleri Bakanı'na, bakanlığa ve bağlı birimlerine yönelik sataşmalar, isnat ve ithamlar da söz konusu oldu. Doğrusu İçişleri Bakanı'nın suç örgütlerine ve özellikle mafya ve belirli çete türü yapılara karşı yürüttüğü anlamlı ve kararlı mücadeleden rahatsız olanları anlamakta zorlanıyor insan” diye konuştu.
“EKONOMİK KRİZİN MAĞDURU EMEKLİLER, SABİT GELİRLİLER OLDU”
Merkez Bankası faiz artırım kararına ve açıklanan enflasyon verilerine değinen Kutluca, “Her iki taraftaki veriler bize şunu söylüyor; Türkiye, yüksek faiz ve yüksek enflasyon sarmalına çok bilinçli bir şekilde sokuldu. Bu sarmalın ödülünü alanın ve her geçen gün servetini artıranın mutlu bir azınlık olduğu tartışmasız. Tartışmasız olan bir başka husus ise yüksek enflasyonun ve yüksek faizin faturasının gelirleri düşük, sayıları ise oldukça büyük toplum kesimlerine kesildiğidir. Evet, ekonomik krizin faili hükümet, fırsatçısı sermaye ve yandaşlar, mağduru ise dar ve sabit gelirli vatandaşlarımız olmuştur. Son dönemde mağdurların, bedel ödetilen vatandaşların içindeki en büyük kitle ise hiç kuşkusuz emeklilerdir, dul ve yetimlerdir” şeklinde konuştu.
"GECEKONDU KİRASI DAHİ 7 BİN 500 TL"
Türkiye’de 10 milyonu aşkın kişinin asgari ücretle geçindiğini hatırlatan Kutluca, şöyle devam etti: “Yani 11 bin 400 lira ile geçinebileceğine inanmak zorunda bırakıldı. Evet, söylemesi kolay, fakat yaşaması vahim olan bir durumdur. Bundan daha da vahim olanı ise en düşük emekli aylığı tutarının 7 bin 500 lira olmasıdır. Üstelik kök maaş olarak durum daha da aşağıdadır. Biz Saadet ve Gelecek partileri olarak, Meclis grubumuz aracılığıyla Temmuz 2023’ten geçerli olmak üzere bütün emeklilerimizin aynı oranda yararlanacağı bir zam teklifini Meclis’e sunacağız. Gecekondu kirasının dahi 7 bin 500 lira olduğu bir ülkede, emeklilere verilmesi gereken en düşük maaşın; bunun iki katından az olmayacak, açlık sınırının üstünde, yoksulluk sınırını zorlayan bir eşikte belirlenmesi gerekir. Biz, kök maaş olacak biçimde, en düşük emekli maaşının Temmuz 2023’ten geçerli olmak üzere 10 bin TL olmasını sağlayacak teklifimizi çok kısa sürede Meclis Başkanlığı'na sunacağız.”