25.Dönem Milletvekili Genel Seçimlerinde Ak Parti Ankara 1.Bölge A. Adayı Doç. Dr. Tülin DURUKAN Gazetemizin misafiri. Sn. Durukan öncelikle kısa ve öz olarak okuyucularımıza kendinizi tanıtır mısınız?
Öncelikle Gazetenizin şahsıma gösterdiği inceliğe teşekkür ederek sözlerime başlamak isterim. 1963 Yılında Ankara’da doğdum. Eğitim ve iş hayatımın büyük bir kısmını Ankara’da tamamladım. Sırasıyla Anadolu Üniversitesi, Başkent Üniversitesi ve Gazi Üniversitesinde İşletme bölümlerinde lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimimi tamamladım. Doktora yeterlilik sınavı ve tez araştırmasının yanı sıra İngilizce dil eğitimimi de İngiltere’de Sheffield ve Sheffield Hallam Üniversitelerinde tamamladım. Kırıkkale Üniversitesi’ne 2001 yılında Yardımcı Doçent olarak başladım. 2007 Yılında Doçentlik unvanımı aldım. 2012 yılından itibaren Profesör unvanını almama rağmen kadrosuzluk nedeniyle Profesör Kadrosuna atanamadım. 7 Haziran da yapılacak 25. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri nedeniyle Kırıkkale Üniversitesinde ki görevimi de askıya aldığımızı söyleyebiliriz.
Hocam, Sizi hatırlıyorsanız bir konu ile ilgili Bölüm Başkanlığınızda ziyaret etmiş ve yakın ilgi-alakanızı görmüştüm. BOTAŞ Doğal Gaz Araştırma Projesi ile ilgili bir araştırma yapıyordum. Sizi çok faal bir Öğretim Üyesi olarak hatırlıyorum. Buradan şuraya gelmek istiyorum; O gün bize bahsettiğiniz çalışmalarınız ne durumda kısaca bizleri bilgilendirir misiniz?
Hafızanıza hayranlığımı belirtmeden geçemeyeceğim. Bende şimdi hafızamı tazeledim. Doğru sizinle öyle bir bilgi alışverişinde bulunmuştuk. Evet, çalışmalar artarak devam ediyor. Hem Üniversitemizde görevli olduğum Projeler üzerinde hem de Özel Sektörde yer aldığım projelerde yaptığım Danışmanlıklar ve eğitim konuları var.
T.C. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı - BOTAŞ Türkiye Doğal Gaz Pazar Araştırması Projesi, 2002 ve 2003 yıllarında dört ayrı proje olarak benim yöneticiliğini yaptığım ve o yıllar itibariyle üniversite tarihinin en kapsamlı projeleri idi. 10 vilayet 17 ilçede 5000 kişi ile yüz yüze anket çalışması yapılmıştı. Daha sonra 2008 yılında yine 7,5 milyon TL tutarındaki Devlet Planlama Teşkilatı Altyapı Araştırma Projesinin Müellifi ve Yürütücülerinden biri olarak çalışmak bana nasip oldu. Yine 2006 yılında daha Yrd. Doç. olarak görev yaparken Anadolu İşletmecilik Kongresi gibi bir büyük organizasyonu Yürütme ve Bilim Kurulu Başkanı olarak gerçekleştirdim ve 130’dan fazla Profesör hocamızı o yıllar itibariyle imkânların nispeten kısıtlı olduğu Kırıkkale’mizde 4 gün ve gece ağırladım. Çalışma Bakanlığı ÇASGEM Projesi, Çelikler İnş. A.Ş Finansman Kaynakları Danışmanlığı, B&B Mobilya A.Ş Pazarlama Danışmanlığı yaptığım çalışmalardan bazıları. Ayrıca yarı kamu niteliği taşıyan bir bankada 6 yıl Dış İşlem Müdürlüğünde çalıştım, Fon Yönetiminin kuruluş çalışmalarında görev aldım. Dilerseniz konularımla ilgili size bırakacağım notlardan da faydalanmak suretiyle okuyucularınızı bilgilendirebilirsiniz.
Ancak şunu gönül rahatlığı ile ifade etmek isterim; yaşadığım ve her yurt dışına çıktığımda burnumda tüten ve sabırsızlıkla bir an önce dönmek istediğim ülkeme Türkiye’min güzel insanlarına, Devlet-i Âlime ve Bilime (müspet ve manevi bilimlere) inanmak; onlar için çalışmak beni hiçbir zaman yormamıştır. Bu nedenledir ki yaptığım her işi ve üniversiteme yaptığım tüm projeleri büyük bir fedakârlıkla, severek ve isteyerek yaptım.
Tülin Hocam, sizi kısaca okuyucularımıza tanıttığımıza inandıktan sonra size şu soruyu sormama müsaade eder misiniz? Neden AK Parti? Niçin Ankara?
Akademik ve ticari hayatım odaklandığım eğitim konusunda, başta kadınlarımız olmak üzere tüm halkımızın mesleki eğitim almaları ve topluma daha fazla katma değer üretmeleri gerektiğini düşünüyorum. Kadınlarımızın girişimci olabilmeleri anlamında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Eğitim Araştırma Merkezi (ÇASGEM) ve İş-Kur işbirliği ile çok sayıda proje ürettim ve çok sayıda Kadınımıza iş imkânı sağlanmasına vesile oldum. Bu ve benzeri projelerle Kadın emeğini-göz nurunu iş ve toplumsal hayata katabilmenin sürdürebilirliğine inandığım AK Parti Kadroları içinde bulunmak amacıyla, doğduğum ve tarihsel dokusuyla bütünleştiğim Ankara 1. Bölgeden Aday Adayı oldum.
Bunca yıl birikimlerimi güzel insanlarımızla paylaşabilmek için,
Sn. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da buyurduğu üzere: “ Daha çok demokrasinin, özgürlüklerin yaşandığı; İnsanlık onurunun zirveye taşındığı YENİ TÜRKİYE’NİN inşasında yer alıp, tüm gücümle çalışarak “TARİHE TANIKLIK ETMEK” için Adalet ve Kalkınma Partisinden Aday olmak istiyorum.
Sevgili hocam, sizinle konuştukça başka yönlerinizin bulunduğunu anlıyoruz. Kısaca bu yönleriniz hakkında bizleri bilgilendirebilir misiniz?
Öncelikle kendimi övmekten Allah’a sığındığımı belirtmek isterim. Tülin Hocanız bahtı - ömrünü hem öğrenci yetiştirmek ve bilimsel araştırmalar yapmakla harcamadı. Sosyal Projelerde de çalıştı, iş hayatına atıldı. YAMAÇ Şirketler Grubunu kurdu. Eğitim, sağlık, madencilik ve yenilenebilir enerji alanlarında ticari faaliyetler sürdürdü. Hayır, işlerini kurumsal hale getirebilmek için TİGSEV Türkiye İş Sağlığı ve Güvenliği Tülin Durukan Eğitim Vakfını kurdu. Ülkemize iş kazalarının önlenebilmesi için bir kültür oluşturmak ve hayatını iş kazalarında kaybeden anne babaların çocuklarına eğitim hayatları boyunca karşılıksız burs verdi ve vermeye devam etmekte. Söz konusu hayır amaçlı vakıf faaliyet konuları itibariyle Türkiye’nin ve dünyanın ilk ve tek vakfıdır. Uluslar arası Çalışma Örgütü – ILO’ ya üye ve iş sağlığı güvenliğinin uluslar arası protokollerle düzenlediği 160’dan fazla ülkede böyle bir vakıf yoktur. Dolayısıyla benim açımdan hayatımda yaptığım en anlamlı ve en kıymetli iş olduğunu söyleyebilirim. Zira söz konusu vakıf ben hakka yürüdükten sonra bile inşallah nesiller boyu devam edecektir. KARAM Karadeniz Araştırmaları, Balkan, Kafkas, Doğu Avrupa ve Anadolu İncelemeleri Merkezi, Kırıkkale Üniversitesi Çevre Araştırmaları Merkezi Yönetim Kurulu Üyelikleri yaptım. Bu çalışmalarımla ilgili bilgi almak isteyen okuyucularınıza www.tulindurukan.com, “Doç.Dr. Tülin Durukan Facebook” ve “twitter @ TulinDurukan “ adreslerini ziyaret ederek öğrenebilirler. Bu arada bu imkânı bana sağladığınız için de ayrıca sizlere minnettarlıklarımı sunmak isterim.
Hocam, Temsil görevine talip oluyorsunuz! Bu vazifenin zorluğunun bilincinde Milletin Temsilcisi olmaya mı yoksa kariyerimde birde Milletvekili yazsın, eh emekliliğimizde de üç-beş kuruş daha fazla maaş alırım diye mi talipsiniz?
Öncelikle açık sözlülüğünüze çok teşekkür ediyorum. Bende aynı açık sözlülükle ifade edeceğim. Diyeceksiniz ki çok faal bir kişiliğiniz var, hissedarı olduğunuz Şirketler gurubunuz var; üstelikte adınıza kurulu bir Vakfınız var. Niçin Milletin Temsil görevine talipsiniz? Efendim, yıllardır asil olarak sürdürmekte olduğum Türkiyemin güzel insanlarına daha fazla ve daha iyi hizmetler sunmayı görev telakki ettiğimin bilinmesini isterim. Biliyorsunuz Başbakanımız Ahmet Hoca’mız da (Böyle hitap için bağışlasın) Akademik ortamda bizler birbirimize bu şekilde; Hoca diye hitap ederiz. Ne diyorduk Sn. Başbakanımızda bildiğiniz gibi bir Akademisyen ve Üniversitedeki görevini bırakarak lüzumu halinde Devletinin hizmetine koşabilmeyi bilmiştir. Onun gibi bizler de bunca yıllık birikimlerimizi Milletimizin İradesini alarak onların hizmetkârı olarak sürdürmek istiyoruz.
Talip olduğum Temsil Görevinin zorluklarını biliyorum. Hem de Kadın olarak sürdürmenin ülkemiz koşullarında ne kadar zor olduğunu da biliyorum. Ancak AK Parti, Parti Tüzüğünde ve Seçim Beyannamesinde “Kadınlara” ve “Gençlere” bir hayli önem verildiğini de bilmekteyim. İşte bu sebepler muvacehesinde konuyu değerlendirdiğimizde Bilimsel-Kültürel ve Toplumsal birikimlerimi güzel insanlarımızın hizmetkârlığında kullanma yolunu tercih ettim. Özellikle de Kadın ve Gençlerimizin emrinde.
Çok iyi ifade ettiniz hocam, ağzınıza sağlık. Şöyle diyebilir miyiz? Kadınların ve Gençlerimizin bir Vekili olacak? Bunlarla ilgili ne gibi projeleriniz var sormam da bir mahsur var mı? Yok, ise bizi kısaca bilgilendirebilir misiniz?
Söylediklerinizin bir teveccüh olduğunu belirterek sözlerime başlamak istiyorum. Burada Erkek, Kadın ve Genç ayırımı içinde olmadığımızın bilinmesini dileyerek, çalışma sahamın içinde en çok karşılaştığım gurupların Kadın ve Gençler olması sebebiyle onların dertlerini-problemlerini iyi bildiğimi ifade etmek isterim.
Ataerkil bir toplum olduğumuz varsayılırsa; Ülkemizde en çok ezilenin Kadınlar ve Gençler olduğu görülecektir. Bu olumsuzluğu ortadan kaldırmak için en çok çalışan parti gurubunun da AK Parti olduğu görülecektir. Taze acımız Özgecan kızımızın olayında Sn. Cumhurbaşkanımız ve Sn. Başbakanımız ve AK Partimizin aldığı tutum buna en güzel örnek olacak niteliktedir.
Üniversite yaşamım içinde de en çok ilgilendiğim, “Canımın Cananı, Gözümün Nuru Öğrencilerim” ve garip “Anadolu Kadınlarımız” olmuştur. Halen bugün bile yüzlerce öğrencimden ve kadın girişimci yaptığımız kadınlarımızdan; “ Yolun açık olsun hocam. Dualarımız seninle” tebriklerini alıyorum. Gururluyum ve Mutluyum.
Konuyla ilgili sorduğunuz projeler ifadesine gelince; Bu güne kadar yapmış olduğumuz onlarca projelerimiz var. Birincisi bunların sürekliliği sağlanacak. İkincisi bu konuda Üniversitelerimiz de oluşturabileceğimiz Danışma Kurulları marifetiyle Kadın ve Genç Girişimcilerimizin Dünya Pazarında yer alması sağlanabilir. Devlet-Özel Sektör anlaşması sağlanarak Kadınlarımıza ve Gençlerimize yeni iş alanları açılabilir. Özellikle yeni istihdam alanları konusunda çok iddialı birkaç projem var. İnşallah bunları hayata geçirme fırsatı bulurum. Sizleri daha fazla meşgul etmemek adına konuyu birkaç ipucu vererek kapatmak yararlı olacaktır.
Sn. Hocam son olarak size şu soruyu yönlendirmek isterim. Allahtan izin, Milli İradeden yani seçmenlerinizden onay alır ve TBMM’de Temsil Görevini alır iseniz nasıl bir Milletvekilliği sergileyeceğinizi ve doyduğunuz yer olan Kırıkkale İnsanımıza nasıl bir yaklaşım içinde olacağınızı bilmek istiyorum? Bu benim özel sorum olsun. Bize ve Gazetemize gösterdiğiniz yakınlığa Teşekkür ederek bu röportaja son vermek istiyorum…
Öncelikle şunu belirtmeliyim ben şu anda Aday Adayıyım. Ankara İl Başkanlığı İlçelerimizin görüşünü belirten bir temayül yoklaması yapacak, sonra AK Parti Genel Merkezinde bir mülakata katılacağız. Yapılacak değerlendirmeler neticesinde ancak Ankara 1. Bölgeden Adaylığım gerçekleşebilecek. O zaman bu sorunuzu cevaplamak isterim.
Ancak şunu da açık yüreklilikle ifade etmek isterim. Yüce dinimizin Hatemül Enbiyası, son nebisi Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (S.a.v)’ın Hadis-i Şeriflerinde de buyurdukları gibi: “Kişi sevdikleri ile beraberdir”. Bu muhteşem Hadis-i Şerifin kılavuzluğunda, kalbimin ve aklımın bana önerdiği gibi; AK Parti Kadroları ile birlikte tam bir disiplin içinde, Milletimin emrinde, “Doğduğu ve Doyduğu” insanlarına borcunu çalışarak ve hizmet ederek ödeyebilen bir Milletvekili olabilmek, bu şerefli görevi üstlenebilmek arzusu içinde olduğumun bilinmesini isterim. Ben de bana gazetenizde bu imkânı sağladığınız için çok, çok Teşekkür ederim. Tüm üniversite camiası ve Kırıkkale halkımın bana haklarını helal etmelerini istiyor, onları Allaha emanet ediyorum. Yeni Türkiye’de Yeni Çalışmalarda bulunmak dileğiyle Hoşça kalın.