Kırıkkale´yi sevmeli ve sevdirebilmeliyiz
Kırıkkale Üniversitesi Öğrenci Konseyi Başkanı Gökhan Uça, göreve başladığı ilk günlerde Rektörlük Meydanında yüzlerce öğrencinin katılımıyla gerçekleştirilen Teröre Lanet Yürüyüşünde oluşturduğu ?Canlı Türk Bayrağıyla? gündeme geldi. Arama Motoru Google´ın Görseller Bölümünde ?Kırıkkale Üniversitesi? ibaresi aratıldığında ilk sıralarda o güzel canlı bayrağın fotoğrafı çıkarken Uça, o günden beri yaptığı çalışmalarla Üniversitesi yönetimiyle öğrenciler arasında iyi bir köprü oluşturmayı bildi. Kendisi de Kırıkkale Üniversitesi Tarih Bölümü Doktora Öğrencisi olan Gazetemiz Köşe Yazarı Habilhan Pehlivanlı, Üniversite Öğrenci Konseyi Başkanı Gökhan Uça ile yaptığı röportajla Öğrenci Konseyinin çalışmaları hakkında bilgi edindi.
***
Habilhan Pehlivanlı (HP): Sayın Başkan öncelikle sizi ve eğitim hayatınızı bilmek isteriz. Bize kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?
Gökhan Uça (GU): Tabi ki. 1991 Kırıkkale doğumluyum. İlk orta ve lise öğrenimimi Kırıkkale tamamladıktan sonra 2010 senesinde Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümünü kazandım. 4 yılda eğitimimi tamamladıktan sonra Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi´nde Pedagojik Formasyon eğitimimi aldım. Edebiyata olan ilgimden dolayı üniversite sınavına tekrar girdim ve Kırıkkale Üniversitesi Edebiyat Bölümüne kayıt yaptırdım. Şu an Kırıkkale Üniversitesinde Edebiyat Bölümüne ve Tarih Bölümünde Yüksek Lisans eğitimime devam etmekteyim.
HP: Ankara´da başarılı bir eğitim hayatı geçirdiğinizi biliyoruz. Neden eğitiminize orada devam etmek yerine Kırıkkale´yi seçtiniz?
GU: Sizin de bildiğiniz gibi bulunduğum her çevrede ?Bu şehre ve bu şehrin insanlarına borcumuz var? anlayışıyla hareket ediyorum. Bu anlayışla faaliyetlerimize devam ediyorum. Herkes İstanbul Boğazı´nın güzelliğini anlatabilir ve sevdirebilir. Mesele bozkırın ortasında bir Cumhuriyet şehri olan Kırıkkale´yi sevmek ve sevdirebilmek.
HP: Sizi Konsey Başkanlığınız görevinden önce de tanıyan biri olarak şunu rahatlıkla söyleyebilirim, ?Konsey Başkanlığına ayrı bir renk kattınız?; siz ne düşünüyorsunuz?
GU: Ankara´da geçirmiş olduğum dört yıl benim için çok önemli bir basamak oldu. Orada edindiğim tecrübeler, görev aldığım öğrenci organizasyonları ve ikili ilişkilerin önemini kavramam Kırıkkale Üniversitesinde yapmış olduğum faaliyetlerde ciddi anlamda bana yardımcı oldu. Şunu da belirtmem gerekiyor, Öğrenci Konseyi Başkanlığı tüm öğrenci arkadaşlarımızı temsil makamı olduğundan Konseyimize hiçbir şekilde siyaseti sokmamız öğrenci arkadaşlarımız tarafından Öğrenci Konseyimizin benimsenmesi ve faaliyetlerine katılımın çok olmasını sağlamıştır.
HP: Şüphesiz Konseyin benimsenmesinin en güzel örneği Kırıkkale Üniversitesi öğrencilerinin derslerde sizi ?Lider? profiliyle ders konusu olarak anlatması nasıl bir duyguydu?
GU: İnanılmaz. Yaklaşık iki yıldır bu görevi devam ettirmekteyim. Öğrenci arkadaşlarımızın böyle bir teklifle geldiğinde o tarihlerde üniversitemizin görevlendirmesiyle Konya Karatay Üniversitesi´nde öğrenci çalıştayına katılacağımı belirtmeme rağmen ısrarla benimle röportaj yapıp sunum olarak derste beni anlatmaları gurur vericiydi. Unutamayacağım bir tecrübe.
HP: Başkanlığınız döneminde çok sayıda faaliyet yaptınız ve bunları gazete olarak yakinen takip ediyoruz. Yapmış olduğunuz faaliyetler arasında sizin için ayrı bir yeri olan faaliyetiniz var mı?
GU: Hiç şüphesiz öğrenci arkadaşlarımızın katılımıyla gerçekleştirdiğimiz ?Teröre Lanet Yürüyüşü? ve ardından Rektörlük önünde çizdiğimiz Türk Bayrağımız. 25 Şubat 2016 tarihinde yapmıştık. O gün Kırıkkale´mizin iki şehidi vardı. Konsey Başkanlığımda yapmış olduğum ilk faaliyetimdi. Türkiye´deki tüm üniversitelerde o sıkıntılı dönemlerde ilk tepki yürüyüşünü Konsey Başkanlığı öncülüğünde yaptık. Ulusal medyada da çok ses getirmişti.
HP: Konsey Başkanlığınız döneminde kendinize kattığınız en önemli özellik nedir?
GU: Görev süresince yaşadığım her dakika benim için tecrübeydi. En önemli özellik mi bilmiyorum ancak yılmamak ve hep mücadele içerisinde olmak. Kimse size gelip hayatın herhangi döneminde bir şeyler yap demeyecektir. Hayal etmek, hayallerinin peşinden gitmek, inanmak bu uğurda devamlı bir şekilde çalışmak. Konsey Başkanlığım döneminde bu özelliğim daha çok belirginleşti diyebilirim.
HP: Konsey Başkanlığınızı hakkıyla yaptığınız aşikâr? Peki, sizin okumayı ve şiiri çok sevdiğinizi biliyoruz. Yakın zamanda da bir şiir kitabı çıkarmayı düşünüyorsunuz? Bu konuda iddialı mısınız?
GU: Eğer okumayı hayatımın merkezine koymuş olmasaydım bu zamana kadar yapmış olduğum hiçbir şeyi yapamazdım. Evet, şiiri çok seviyorum. Şiir ve yazı denemelerim lise yıllarımdan beri var. Öncelikle şunu söylemem gerekiyor, iddialı değilim. Ancak söz uçar yazı kalır gerçeğiyle amatör şekilde yazı denemelerimi bir kitapta toplamayı düşünüyorum.
HP: Fotoğraf paylaşımlarınızda çok sıkça gördüğümüz bir yazı var. Hemen makamınızın arkasında Türkiye Cumhuriyeti Bayrağının altındaki yazı. Ne anlam ifade ediyor?
GU: Konsey Başkanlığı´na seçildiğim ilk hafta almış olduğum bir hediye. Osmanlıca ?Hat Sanatı? ile yazılmış. ?Hiç? yazıyor. Her bu odaya geldiğimde, o koltuğa her oturmaya gittiğimde bu yazı karşılıyor beni. Kısacası o makamlar gelip geçici? Kendini o makama oturmakla insanlardan üstün görme anlamına geliyor. Tabi bir de tasavvufi bir tarafı var. Hiçlik makamı. Ancak o makama ulaşmak için daha çok çalışmak ve gayret kemerini üstümüzden hiç çıkartmamız gerekiyor.
HP: Konsey Başkanlığı göreviniz bittikten sonra ne yapmayı düşünüyorsunuz?
GU: Devamlı bir şekilde çalışıp, kendimi geliştirerek ilerlemeye devam etmek isteğindeyim. Akademik çalışmalarıma hız vermeyi ve bu çalışmalarımla Kırıkkale´nin çehresini değiştirmeyi her zaman hayal etmişimdir. Bunun içinde yabancı dil eğitimime devam etmekteyim. Yaşım henüz 26. Allah sağlıklı bir ömür verirse hayallerimin peşinden gitmek niyetindeyim. Fırsatları değerlendirip, ülkemize ve milletimize yarar sağlayacak yerlerde olmak istiyorum.
HP: Teşekkür ederim Sayın Başkan. Son olarak değinmek istediğiniz bir konu var mı?
GU: Bu fırsatı bana sunduğunuz için ben teşekkür ederim. Ayrıca beni ve yönetimimi her zaman destekleyen başta Rektörümüz Prof. Dr. Ekrem Yıldız ve üniversitemiz yönetimine, konsey yönetimime ve tabi ki benim her daim yanımda olan nazımı çeken Anneme ve Babama sizlerin aracılığıyla bir kez daha teşekkür ediyorum.
ÖZEL RÖPORTAJ: HABİLHAN PEHLİVANLI
