HP- Malum, yeni nesil gençliğin ne yazık ki Türk Halk Müziğine olan ilgisi oldukça zayıf. Bu durumu ortadan kaldırabilmek ve yeni neslin ilgisini çekebilmek için herhangi bir çalışma yapıyor musunuz?
Nİ- Biraz önce de ifade ettiğim gibi ben memleketimi seviyorum, bundan sonra da seveceğim. Ancak bu benim geleneksel olanla modern olanı bir araya getirebilen ve Türk Halk Müziği ile çok fazla alakası olmayan akranlarıma kendimi dinletemeyeceğim anlamına gelmez! Bu amaçla, gerek türkü formundaki besteleri ya da kendi bestelerimi olsun, gerekse üstatların türkülerini olsun, seslendirirken ?abdal geleneğinin? bozlak özünü ya da diğer formları bozmadan ama Batı enstrümanlarını da işin içine katarak daha dikkat çekici hale getirmeye çalıştım. İlk single, ardından ilk albüm derken, bundan sonraki aşamaya da bu heyecanla hazırlanıyorum. Açıkçası, albümü çıkan bir sanatçı olmanın tadını aldım ya, artık heyecanlara doyamam. İlk maçını kazanan bir takım gibi daha çok maç kazanacağım, memleketimi daha çok temsil edeceğim. Gençlere, özellikle İç Anadolu saz ve söz üstatlarını dinlemenin zevkini tattırıp, onları dinlerken bizim hissettiğimiz duyguları hissetmelerini sağlayacağım.
HP- Bu meslekte bayan olmak, özellikle de Kırıkkale gibi birçok anlamda kabuğunu kıramamış, muhafazakârlık derecesi oldukça üst seviyelerde olan bir şehirde zorluk yaşıyor musunuz?
Nİ- Hatırlarsanız, sizinle ilk tanıştığımız 2010 yılındaki Hacı Taşan Türkü Yarışmasında şöyle bir hedef koymuştum önüme: Kaliteli, kurumsal ama Kırıkkale kültürünü yayan bir sanatçı olacağım? Bugün geldiğim noktada, emin olun o aşamaların birçok basamağını koşar adım çıktım, çıkmaya da devam ediyorum. Yalnızca düğün sanatçılığı yapan abi ve kardeşlerimi asla hor görmüyorum, ama onlar erkek oldukları için bu tür ortamlarda bir bayandan çok daha rahat hareket edebiliyorlar. Çünkü özellikle farklı şehirlerde bir düğüne gittiğimizde, daha önce hasbelkader o köyde ya da yakınlarında sanatçılık(!) yaptığını zanneden bazı bayanların gayriahlaki davranışlarını genellemeye kalkıp, bana da farklı davranışlar içerisine girmeye çalışanlara, en kibar tabiriyle haddini bildiriyorum. Bunun yanında, bu memleketin çocuğu olduğum için Kırıkkale´de bu tür olaylar neredeyse hiç yaşamıyorum. Çünkü kalitemi bozmuyorum. Öte yandan bu kalitemin ispatı olarak ve eğitim yuvam olarak Kültür Bakanlığı Gençlik Korosu yeterince referans oluyordur, sanırım.
Zaten Kırıkkale halkı sağ olsun, sahnelere adım attığım günden beri hiçbir zaman yalnız bırakmadı. Hemşerilerim her zaman yanımda oldular. İnanın, bir ses sanatçısı olarak, ne kadar çok dinlendiğimi fark edersem o kadar çok motivasyonum ve heyecanım artıyor. Aldığım tepkiler beni yönlendiriyor. Hem ayrıca karşıdan alacağınız tepkilerin sizin duruşunuzla çok fazla alakası var. Bunu sahneye çıktığımda daha iyi anlıyorum. İster düğünlerde, ister festivallerde olsun, beni sahnede gördükleri zaman hemen konser pozisyonunu alıyorlar. Bu yüzden de bu zamana kadar ciddi anlamda kötü bir davranışla karşılaşmadım. Hep sanatıma ve şahsıma saygı gördüm. Anadolu insanıyız? Aslında kalbimiz temiz. Mesela mikrofonu alınca yaşlı teyzelerin sandalyelerini alıp, koşarak sahne yakınına gelmeleri yok mu, mest ediyor beni. Nasıl durursanız insanlar size öyle bakar! Sen de bu bakışı, bu tepkiyi onlara yansıtırsın?
Sanatçı bir nevi aynadır? Kim bana ne şekilde bakarsa, ben onu yansıtırım her zaman? Çok şükür bu zamana kadar da en güzel şekilde yansıttım. Güzel baktıkları için de her şey çok güzel oldu. Bundan sonra da inşallah güzel olmaya devam edecek?
HP- Gençlere, özellikle de sizinle bu mesleği paylaşmak isteyenlere ne gibi tavsiyeleriniz olacak?
Nİ- Hayallerinin peşinden gitmekten korkmasınlar. Kendi açımdan baktığımda diyorum ki, bu saatten sonra hiçbir şey olmasa bile, bir albümüm oldu. Size basit gelebilir ama bu benim hayalimdi ve ben hayalimi gerçekleştirdim. İnsanın bu hayatta hayalini gerçekleştirmesi kadar güzel bir şey yok?
Çünkü hayallerini gerçekleştiremeyen o kadar çok insan var ki? İçinde ukde kalan?
HP- Nurhan Hanım, bu güzel sohbetiniz için çok teşekkür ederim. Biz, Kırıkkale´mizden sizin gibi kaliteli insanların ve sanatçıların çıkmasından dolayı çok mutlu ve gururluyuz. Son olarak okurlarımızla ne paylaşmak istersiniz?
Nİ- Emin olun, ben de sizinle böyle bir söyleşi gerçekleştirme fırsatı elde ettiğim için çok mutlu oldum. Sanata ve sanatçıya bu denli değer veren Pusula Gazetesinin kıymetli sahibi Mehmet Altundağ başta olmaz üzere, şahsınıza ve gazetemizin tüm çalışanlarına sonsuz teşekkürler ederim.
Sevgili Kırıkkale halkına da bu güne kadar bana vermiş oldukları destekten dolayı ne kadar müteşekkir olduğumu belirtsem az gelir. Daha önce de ifade ettiğim gibi ben Kırıkkale´nin Keskin ilçesinden Nurhan İner´im. Bu gerçek hiçbir zaman değişmeyecek. Dünyanın neresine gidersem gideyim, bu güzel memleketimin sesi, soluğu, sözcüsü, temsilcisi, kültür elçisi olacağım.
Bu vesileyle, bana bu fırsatı veren Pusula Gazetesine ve şahsınıza bir kez daha teşekkür eder, sizin vesilenizle tüm Kırıkkale halkına sevgi ve saygılarımı sunar, önümüzdeki hafta idrak edeceğimiz Kurban Bayramının şehrimize, ülkemize ve tüm dünyaya esenlikler getirmesini temenni ederim.