Programın açılış konuşmasını yapan Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fahrettin Horasan, “2023 yılında, Rektörlüğümüzün akademik ve idari birimlere göndermiş olduğu yazıda 17 tane stratejik hedef belirtilmişti. Bu yazıda belirtilen hedeflerden bir tanesi de Dijital Arşiv Projesi’ydi. Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı olarak bu projede görev alıyoruz. Bu proje, Kütüphane ve Dokümantasyon Dairesi Başkanlığı kontrolünde ve Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığının yürütücü sorumluğunda gerçekleştirilecektir. Koordinasyonumuz ise Rektör Yardımcımız Prof. Dr. Sayın Erol Yılmaz tarafından yapılmaktadır. Sizlere kısaca Dijital Arşiv Projesi’nden bahsetmek istiyorum. Çağımız, bilişim çağıdır ve bu çağda bilgiye erişim sistemleri ciddi önem kazanmış durumdadır. Üniversitemiz, devletimiz ve diğer devlet kurumları da bu bilgi ve belgelerin artık fiziki ortamlarda değil; dijital ortamlarda saklanması konusunda kayıtsız kalmayacaktır. Firmalarla yaptığımız görüşmelerde Üniversitemiz gerçekten ciddi bir vizyon çizmiştir. Fiziksel arşivlerden dijital arşive geçiş yapma hedefi Üniversitemize önemli katkıları olacak projelerden biridir. Tasarruf tedbirleri kapsamında yayımlanan genelgeye bakarsak orada fiziki arşivlerin dijitale aktarılmasına, artık fiziki arşivlerin ve dosyaların kullanılmamasına yönelik bir madde var. Üniversitemizin çok uzun zaman önce böyle bir karar alması ve böyle bir strateji ile ilerlemesi çok iyi bir vizyon sahibi olduğunu gösteriyor. Toplantımıza katıldığınız için ve bundan sonraki süreçte bizlere destek olacağınız için şimdiden teşekkür ederim.” dedi.
Rektör YardımcısğProf. Dr. Erol Yılmaz, “Bugün yeni bir haftaya çok önemli bir konuyla başlıyoruz. Konu son derece önemli ve yeri netleşmiş bir konu olarak öne çıkarılmıştır. Modern arşiv tabirini 1845-1846 yılına kadar indirebiliriz fakat Cumhuriyetle birlikte çalışmalar devam etmiş olsa da 1984 yılında kurulan Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğüyle bugünkü modern arşivcilik çalışmaları ivme kazanmıştır. Cumhuriyet arşivi Ankara’da yoğunken Osmanlı arşivi İstanbul’da daha yoğundur. Bu arşivler özellikle hem lisans hem doktora eğitimim sırasında kullandığım arşivler arasında yer alır. Üzülerek şunu söylemek isterim ki bu arşivi bizden çok yabancılar kullanıyor. Ruslar, Japonlar, Amerikalılar, İngilizler bizim Osmanlıca dediğimiz eski Türkçe’yi o kadar güzel öğrenmişler ki arşivlerde onların daha çok çalıştıklarını görebiliyoruz. Bizde de tarihçiler, edebiyatçılar çok güzel eserler vererek çalışıyorlar ama keşke hepimiz bu Osmanlıca Türkçesi’ni bilsek de 700 sene önce kendi uzmanlık alanlarımızda neler olduğunu görebilsek. Teknik tanımının ötesinde arşivi çok basit bir şekilde, milletlerin ve devletlerin hafızası diye özetleyebiliriz. Buradan yola çıkarak arşivlerin bir millet için öneminin ne olduğuna bakacak olursak; bin sene öncesini bugüne getiren, bugünün koordinasyonunda temel bilgileri veren, bugünü de yarına taşıyan dolayısıyla bir milletin, dünü ile yarını arasında köprü görevi gördüğünü söyleyebiliriz. Arşivin kurumlar için önemine baktığımızda, kurumların ilgi alanları çerçevesinde başarılı veya başarısız olarak yaptığı harcamaları, planları ve projeleri bugüne getirip bugünle harmanlayıp yeni çalışmaların ve projelerin daha verimli şekilde yapılmasına katkı sağlayan bir birim olarak hizmet ettiğini söyleyebiliriz. Yani Kırıkkale Üniversitesinden bahsediyorsak bu arşiv belgelerinin bizi 1992 yılından bugüne getirdiği gibi; bugünden de yarına götürecek hayati bir önemi vardır. Birimlerimizde yaptığımız çalışmaların geriye dönük olarak hikayesine baktığımızda o projelerin hangi tarihlerde yapıldığını, hangi harcamalar yapıldığını, projelerin doğru veya yanlışlarını görmek istediğimizde ilk başvuracağımız yer, birim arşividir.” şeklinde konuştu