AYYAŞ DİYENLERİ SANDIĞA GÖMÜN
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, partisinin belediye başkan adaylarını tanıtmak üzere Kırıkkale’ye geldi. Kırıkkale’nin 1925 yılında MKE ile canlandığını belirten İnce, herkesin babasının veya dedesinin kursağından o fabrikanın ekmeğinin geçtiğini söyledi. Atatürk’ün 1925 yılında Kırıkkale’yi hatırladığını, Kırıkkale halkının da Atatürk’e ayyaş diyen AK Parti’yi sandığa gömmesi gerektiğini bildirdi. 2013 yılında Kırıkkale’nin unutulduğunu belirten İnce, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve milletvekillerinin esnafın karşısına çıkamadığını ve parti binasından Ankara’ya gittiğini iddia etti.
ÇANTADA KEKLİK GÖRÜYORLAR
AK Parti’nin ‘AK Parti’de aday olmak zor, Belediye Başkanı olmak kolay’ sözünü eleştiren İnce, Kırıkkale’yi çantada keklik görenlere büyük bir ders verilmesi gerektiğini ifade etti. Şehrin eskiden 4 milletvekili olduğunu ancak nüfus düşüşü yüzünden sayının 3’e düştüğünü belirten İnce, Kırıkkale halkının artık bu duruma bir cevap vermesi gerektiğini kaydetti. Kötü gidişe artık dur demenin zamanı geldiğini belirten İnce, “Bir çivi bir nalı kurtarır, bir nal bir atı kurtarır, bir at bir yiğidi kurtarır, bir yiğitte memleketi kurtarır” dedi. İnce, Kırıkkale CHP Belediye Başkanı Ahmet Eroğlu’nun da Kırıkkale’yi kurtaracağını açıkladı.
CEZAEVLERİ NEDEN BOŞALACAK
Türkiye’nin de günden güne kötüye gittiğini belirten İnce, eğer PKK kuruluşunu kutluyorsa, Başbakan Kürdistan diyorsa, Barzani’nin ayağına gidiyorsa, bu memleketi bölmek istiyorsa, andımızı kaldırıyorsa, bu durumun kötüye gidişin başlangıcı olacağını kaydetti. Türkiye’nin ayrıştırıldığını belirten İnce, ülkede Kürt Türk Sünni Alevi çatışması yapmak isteyenlerin bunda başarılı olamayacağını ifade etti. Seçimlerde AK Parti’nin tekrar iktidar olması halinde Anayasa’nın değişiceğini, cezaevlerinin boşalacağını ve Apo’nun milletvekili olacağını belirten İnce, Türk milletinin artık uyanması gerektiğini belirterek, “1989’da ki gibi uyanma vakti geldi, artık AKP’nin iktidarını istemeyen bir çok çoğunluk var” dedi.
KARDEŞİM DEDİĞİNİ SATTI
İnce, Başbakan Erdoğan`ın, Irak Kürt Bölgesel Yönetim Başkanı Mesut Barzani`ye "dostum, kardeşim" dediğini anımsatarak, "Başbakan birine`kardeşim` demişse, bilin ki o bedbaht olur. Esad`a, Kaddafi`ye `kardeşim` dedi, Barzani kendine dikkat etsin" ifadesini kullandı.Erdoğan`ın "Dağdakiler inecek, cezaevleri boşalacak" dediğini de hatırlatan İnce, "Cezaevinden teröristleri dışarı çıkaracaksın da yer altındaki kınalı kuzuları yeryüzüne çıkarabilecek misin " diye sordu. İnce, Başbakan Erdoğan`ın "Kürdistan sorunu" yarattığını savunarak, Kürt sorununun çözülebileceğini, ancak "Kürdistan sorununun" çözülemeyeceğini söyledi.
TÜRKİYE AYRIŞTIRILIYOR
İnce konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi, “Türkiye’yi ayrıştırıyorlar, Türkiye’yi Kürt Türk diye ayırmaya çalışıyorlar. Türk milletinin bir parçasıyız. Başbakan Kürdistan diyor. Seçimlerde bunlar tekrar iktidar olursa, Abdullah Öcalan’da milletvekili olacak. Buna dur demenin yolu var. Cumhuriyet felsefesini yeniden yaşatmalıyız. Onun eserlerine sahip çıkmalıyız. Burada Başbakan Yardımcıları var, Kırıkkale yoksulluk içerisinde. Nüfus giderek düşüyor, bu kötü gidişe dur demek lazım. Çiftçinin mazotuna para yetmiyor, emekli geçinemiyor. Herkesin çocuğu Kırıkkale’den gitmiş, başka illere yerleşmiş ve orada çalışıyor. Kırıkkale’nin hali bu”
ÜÇ MİLLETVEKİLİ DE AMPUL
“Ama siz ne yazık ki üç milletvekilinin üçünü de ampule vermişsiniz. Memleketin haline bir bakın, patlama olmuş, gencecik çocuklar şehit olmuş, Valiler Genelkurmay Başkanına hediye verme derdine düşmüş. Valileri bir ayrı dert. Törenleri yasaklayan, 29 Ekim’leri, 23 Nisanları yasaklayan bir devlette karşı karşıyayız. Vatandaşa hakaret eden valiler var. Çelenk koymayı yasaklayan Valiler PKK’nın kuruluşunu kutlatıyor. Bir olmalıyız, diri olmalıyız ve hep beraber mücadele etmeliyiz. Öğretmenler gününde onları coplayan, ODTÜ öğrencilerini coplayan bir Türkiye var. Gazi olan ilini EL Kaide üstü yapmış bir Türkiye var. Temel ihtiyaç gıdalarında KDV var, ancak pırlanta da KDV yok. Ey aziz milletim senin evinde pırlanta var mı, uyanın artık”
YOKSULLUK İÇİNDEKİ KENT
“Yoksulluk içerisinde bir kent olmuş. Milletvekili sayısı düşen bir kent olmuş. Kırıkkale’ye gelip esnafın içinde gezemiyorlar, parti de toplantı yapıp gidiyorlar. Halkın içine çıkarmıyorlar. Kırmızı plaka kullanamıyorum, Bakan sanıp üstüme saldırıyorlar. Memleketin hali bu ama bunları sandığa yansıtmak gerekiyor. 1989’da nasıl yaptıysak, aynısını yapmalıyız. Çiftçiler perişan, köylü perişan Tarım Bakanına Fransa devlet nişanı veriyor. Bakanlar Belediye Başkanı olmak isterlerse direk aday olacak, istifa etmelerine gerek kalmayacak. İşte Türkiye’de ki adalet sistemi budur. Emniyeti cemaate verdik diyorlar. Yargıyı kime verdiniz, ihaleleri kime verdiniz, devletin mallarını kime peşkeş çektiniz o zaman”
OLANLARI UNUTMAYACAĞIZ
“Reyhanlı’da 54 vatandaş ölürken, istifa yok. Bir de Sünni vatandaş öldü diyor, biz ne zaman ölülerimizi ayırdık. Bu olanları unutmayacağız. Cezaevlerini dışarı çıkaracağım diyor. Cezaevlerindekini çıkaracaksın da yerin altındaki şehitleri nasıl yeryüzüne çıkaracaksın. Cumhuriyet’in kuruluşundan beri köyken kasaba olmuş insanlarsınız. 1925’de o ülkenin kurucusu sizi gelip hatırlamıştır. MKE’yi kurmuştur ve hepinizin kursağında o fabrikanın lokması var. Kiminin dedesi, kiminin babası o fabrikada çalışmıştır. Sandığa gittiğinizde Atatürk’e, İsmet İnönü’ye ayyaş diyenlerden hesap soracak mısınız. Yoksa dedelerinizi üzecek misiniz. Kararı siz verin”
HAZİNE SOYULURKEN ALDIRMIYOR ÖKÜZLER
“Kırıkkale 1925’de hatırlanmış, 2013’de unutulmuş. Bunlar sizi çantada keklik görüyor. AKP’nin yaydığı dedikodu şu, aday olmak zor, başkan olmak kolaydır diyorlar. Bu ne demektir. Kırıkkale’yi çantada keklik görüyorlar demektir. Siz çantada keklik olursunuz. Bir daha ki dönem 2 milletvekiline düşer. Bu seçimde ampulü sola çevirin, sola çevirdiğiniz zaman dibinden gevşer ışık vermez. Bir oyun önemi var. Bir oyla bunları deviririz. Bir soğan soyulurken yaşarıyor gözler, hazine soyulurken aldırmıyor öküzler. İşte Türkiye’de ki hükümetin özeti bu” ifadeleri kullandı.
