KIRIKKALE’DEN LANET YAĞDI
Kırıkkale’de Ülkü Ocakları, Diyarbakır`daki kışlada Türk Bayrağı`nın terör örgütü mensupları tarafından indirilmesini protesto etti.
Sivil Toplum kuruluşları ve vatandaşların da destek verdiği ‘Büyük Bayrak Yürüyüşü’nde’ bayrağa el uzatan kişi ve bu kişinin arkasında olan güçlere lanet yağdı. Kırıkkale Zafer Caddesi’nde üzerinde toplanan yüzlerce kişi elerinde Türk Bayraklarıyla Cumhuriyet Meydanı’na kadar yürüdü. Cumhuriyet Meydanı’nda sık sık, tekbir getirilip, `Bayrağa uzanan eller kırılsın`, `Ülkücü hareket engellenemez`, `Ne mutlu Türküm diyene` sloganları atıldı. Meydanın yakınında bulunan esnaflar ve vatandaşlarla gruba alkışlarla destek verirken, araç sürücüleri ise kornaya basarak yürüyüşe destek verdi.
BAYRAK İÇİN ÖLÜRÜZ
Cumhuriyet Meydanı’nda açıklama yapan Ülkü Ocakları Kırıkkale Şube Başkanı Serkan Tunçbilek, ülkücülerin ve milliyetçilerin olduğu yende bu şanlı bayrağın yere indirilemeyeceğini söyledi.
Türk milletini bölmek, parçalamak ve ayrımlaştırmak isteyen odakların bu emellerinde başarılı olamayacağını belirten Tunçbilek, herkesin Türk bayrağı altında toplanması ve bu uğurda gerekirse ölmesi gerektiğini bildirdi. Şanlı Türk Bayrağı’nın göklere çekilmesi için birçok kişinin şehit olduğunu belirten Tunçbilek, Kırıkkale’nin en çok şehit veren illerden birisi olduğunu belirterek, “Bugün burada ki herkes Türk Bayrağına sahip çıkıyor” dedi.
BİZLERİN DAMARINDA TÜRK KANI VAR
Tunçbilek konuşmasının devamında, “Dün Orta Asya`dan itibaren düştün önümüze, her anda düştün gönlümüze, her yüzyılda yükseldin ellerimizde. Dün Sultan Alparslan`ın elleriyle son yurdumuzun gönderine çekildin, bugün de bizimlesin. Dün Ulubatlı Hasan`ın fedakârlığıyla küffarm burcuna dikildin, bugün de bizimle yüceleceksin. Dün Çanakkale ve Milli Mücadele şehitleriyle vatanımızın üzerine serildin, bugün de bizimle yükseklerdeki yerini muhafaza edeceksin. Dün Viyana önlerine kadar rehberlik yaptm, Gelibolu`dan Ankara üzgün üzgün baktın, Kocatepe`den İzmir`e sel gibi aktın, bugün de bizimle geleceğe kurşun gibi varacaksın. Yemende sığmak Kafkaslar`da iddia oldun, Balkanlarda Evlad-ı Fatihan`ın varlık ve birlik yolunda nişanesi, Afrika`da itibarımızın payesi oldun.”
MİLLET EVLATLARI İZİN VERMEYECEK
“Bu yüzdendir ki, Sana Selam vermeden geçen her canlıyı hasım bildik. Seni çiğnemeye kalkışan her bedbahta nefret duyduk. Sen ki bayrağım, İslam`ın Sancağı, Türklüğün müjdesi oldun. Mazlumlara ümit verdin, zorbaları kahrettin.Sevdanla yaktın, hasretinle kavurdun, varlığınla göğsümüzü kabarttın. Yokluğunla deliye çevirdin, solgun zamanlarımızda ciğerimizi dağladın. Bil ki bayrağım; Senin altında doğduk, Senin etrafında toplandık, Seninle soluklandık ve Senin altında da öleceğiz. Dün Yüzbaşı Şerafettin Bey göğsündeki yarasına aldırmadan seni Konak Hükümet meydanına asmıştı, biz de bugün seni dilediğin yere, istediğin noktaya ve hak ettiğin zirvelere asmaya andolsun ki yeminliyiz. Seni bulunduğun noktadan indirmeye niyeti olanlar, Bölücüler ve Hainler asla unutmasınlar ki millet evlatları olduğu sürece hiçbir kimse bunu gerçekleştiremeyecektir. Çünkü bayrak bağımsızlığımızın sembolüdür. Çünkü bayrak şerefimizin, namusumuzun simgesidir.” dedi.
OLAYI HEP BİRLİKTE LANETLİYORUZ
Vatan İçin Can Verenler Derneği Başkanı Mümtaz Torunlu ise yaptığı açıklamada, “Kıymetli Kırıkkale halkı, Diyarbakır`ın "Lice İlçesinde, askeri birlikte asılı olan şanlı Türk Bayrağımızın indirilmesi olayını kınamak ve lanetlemek için buradayız. Bunca olumsuzluğun arasında ne acı ki bir de bayrağımız indirildi... Hem de Kolordu seviyesindeki bir askeri birliğimizin nöbetçi kulübesi önünden!Sahip olup göndere çekmek için milyonlarca şehit verdiğimiz; rengini şehitlerimizin kanından alan; şan, şeref, haysiyetimizin; varlık, birlik ve bağımsızlığımızın sembolü ay yıldızlı şanlı bayrağımızı, bulunduğu yerden indirenler ve indirilmesine göz yumanlar. Sizde hiç mi şeref, namus, haysiyet yok?
Var olduğu günden beri hiçbir milletin kutsallarına yan gözle bakmayan, önüne serilen Yunan Bayrağını bile yerinden kaldırtan bu milletin evlatları, bugün gelinen noktada kutsallarına saldırılan ve ne yazık ki kendi kutsallarını korumaktan aciz hale getirilen bir millet olmuştur.”
UĞRUNA KAÇ ŞEHİT VERDİK
1984`ten beri uğruna şehitler verdiğimiz Güneydoğu Anadolu Bölgemizi adeta kurtarılmış bölge haline getiren teröriste bu kadar yüz verenler, bu kadar taviz verenler, teröristlerce düzenlenen her türlü gösteriye, yürüyüşe, toplantıya izin verir hale gelmiş, sonunda da bayrağımızın indirilmesine ses soluk çıkartılamamıştır. Hatta bir iddiaya göre,böyle bir olayın istihbaratını alan birliğin o anki yetkili komutanı provokasyon olmasın diye bayrağın indirildiği bölgedeki nöbet kulübesine asker dahi göndermemiştir.Eğer bu iddia doğruysa yazıklar olsun! 1984`ten bu yana biz, evlatlarımızı bu topraklar bölünmesin, bu bayrak inmesin, bu ezan dinmesin diye şehit verirken provokasyon mu yapmış olduk? Şehit olan evlatlarımız provokatörlük mü yapmış oldu? Son yıllarda ortaya konulan açılım safsatasıyla "analar ağlamasın" sloganları atanlar."Şehit gelmiyor, daha ne istiyorsunuz ki?" diyerek biz şehit
ailelerinin ağzına bir kaşık bal çalanlar."Siz yoksa barış istemiyor musunuz?" diye bizi avutanlar.Böyle barış olmaz olsun. Alın barışınızı başınıza çalın”
BİZİM EVLATLARIMIZ CAN VERDİLER
“Bizim evlatlarımız şehit olurken, şanlı bayrağın gölgesinde yaşanacak bir vatan için can verdiler. Peki, sizin barışınızda uğruna canlarımızı feda ettiğimiz bayrağımızı ayaklar altına mı alacağız? Yoksa vatanımızı o itlere peşkeş mi çekeceğiz?"Şehit gelmiyormuş!" Gelmez tabi ki! Bizim evlatlarımız, bu vatan, bu bayrak uğruna şehit oldu. Bugün o vatan, o bayrak, terörist hainlere altın tepside sunuluyor. Adamlar istediklerini adım adım elde ediyor. Neden şehit gelsin, neden çatışma olsun ki? Terörle mücadele edilir, mübadele edilmez! Hele hele bayrak, vatan peşkeş çekilmez!.. Bayrak şereftir, şerefsizler bunu bilmez!.. Bu vatanda ebediyen ezan dinmez, bayrak inmez. Şanlı bayrağımızın ebediyen, barış ve huzur içerisinde dalgalandığı mutlu bir Türkiye dileğiyle” diye konuştu.
