Kindar Değil, Dindar Bir Adamdı

Kindar Değil, Dindar Bir Adamdı

Saadet Partisi kurucu Genel Başkanı Prof. Doktor Necmettin Erbakan'ı sevenleri unutmadı. Erbakan Hoca”nın ölüm yıldönümü dolayısıyla Saadet Partisi Kırıkkale teşkilatı tarafından rahmetli Erbakan'ı anlatan yazılı bir açıklama yayınlandı.

BAZI İNSANLARIN DEĞERİ ÖLÜNCE ANLAŞILIR

Saadet Partisi İl Başkanlığından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi “Bazı insanlar vardır yaşarken kıymeti bilinmez de ölünce değeri anlaşılır. Hani bir büyüğünün yokluğuna alışır da ceketini gördüğünde içi bir hoş olur ya insanın işte öyle bir durum aslında bu. Kendisi bir fani idi ve Hak vaki oldu ama her Milli Görüş dendiğinde geride bıraktığı eseri hatıra gelmekte Erbakan hocanın ve gözler nemlenmekte. Özlediğini anlarsın ya işte aynen bunun gibidir Erbakan hocanın yokluğu da... Dediklerine bir bir gelinip, söylediklerinin, ilkelerinin, fikirlerinin değeri gün geçtikçe anlaşılınca burnunun direği sızlamakta ve “Seni özledik büyük adam, Mücahit Erbakan” diye bağırası gelmekte ve bir şeyler düğümlenmekte boğazına insanın...”

TÜRKİYE’NİN YETİŞTİRDİĞİ ENDER İNSAN

“Ülkenin son asırda yetiştirdiği ender insanlardan biriydi kendisi. Vatanını seven ve milletinin hak ettiği değere kavuşması için adanmış bir ömür. Gücünü milletten alan ve Yeni Bir Türkiye’nin var olabileceğine milletini de ikna etmekle geçen mücadele dolu bir yaşam. Herkesin sinip sus pus olduğu bir zamanda daha gür bir seda çıkarmak için yola çıkan ve karşılaştığı tüm engellere rağmen yoluna yılmadan devam eden bir şahsiyet.”

NEZAKETLİ VE DAVASINA BAĞLI ÖRNEKTİ

Nezaketinden ve davasına bağlılığından rakiplerinin bile imrendiği, hasmının da hakkını teslim ettiği bir abidevi insan. Bir ömrü Adil Ekonomik Düzen, Milli Görüş diyerek tüketen ama bu milletin büyüğünden küçüğüne kadar her kesimine Siyonizm’i ve oynadığı oyunları anlatan bir öğretmendi kendisi. Millete hizmet için tırnaklarıyla kazıya kazıya iktidara gelerek gardiyan devletle büyümüş insanlara garson devletin nasıl olduğunu gösteren bir başbakandı. Bir ekmek için kış günü yalınayak arabanın arkasından koşan çocuğun halini yüreğinde hissedecek kadar şefkatli, açlık sınırının altında yaşayan emekli, dul, yetime insanca yaşamak adına oldukça iyi bir zam verecek kadar da cömert birisiydi.”

DEVLETİN PARASINI HORTUMCUDAN KURTARDI

“Kurduğu havuz sayesinde devletin parasını hortumcunun cebinden kurtarıp vatandaşına akıtacak kadar milletini seven, denk bütçe yapacak kadar ekonomiyi bilen biriydi. Bu ülke insanı bir cıvata bile yapamaz denilen zamanda motor üretmek için kolları sıvayacak kadar idealistti. “Ağır Sanayii Hamlesi” başlatarak ülkenin ihtiyaç duyduğu temel fabrikaları kuracak kadar ileri görüşlüydü. İlk yerli otomobilimiz olan “Devrim”i yapacak kadar usta bir mühendisti. “Milli Yazılım” ve “Yerli Tank Üretimi” projeleriyle bağımsız bir ordu isteyecek kadar devletini seviyordu. Müslümanların paramparça olduğu bir zamanda İslam Birliği diyecek kadar cesur ve bu birliği tesis etmek için D-8’i kuracak kadar da gözü pekti. “Bir milletin asıl gücü; topu, tüfeği yahut tankı değil imanlı ve inançlı gençliğidir.” Diyerek gençliğe hak ettiği değeri veren bir liderdi. Kendisini engellemeye çalışan hiç kimseye kin gütmeyen bir insandı. Kindar değildi ama seven sevmeyen tüm insanların şehadet ettiği gibi dindar bir insandı. Ve “Ben ne yaptıysam Allah rızası için yaptım.” Diyecek kadar samimi bir kuldu. Rabbim rahmetiyle muamele eylesin. Ruhu şad, mekânı cennet, derecesi âli olsun.”