DÜNYA OSTEOPOROZ GÜNÜ DOLAYISIYLA KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİNDE PANEL DÜZENLENDİ
?Kemiklerini Çok Sev?
Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Osteoporoz ile Yaşam Derneği tarafından ?Dünya Osteoporoz Günü Kemiklerini Çok Sev? isimli panel 14 Mart Konferans Salonunda yapıldı.
ÖĞRETİM ÜYELERİ VE ÖĞRENCİLER KATILDI
Panele Kırıkkale Üniversitesi FTR Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Keskin, Gazi Üniversitesi FTR Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Belgin Karaoğlan, Ankara Eğitim ve Araştırma Hastanesinden Doç. Dr. Burcu Duyur Çakıt, Ankara Memorial Hastanesinden Dr. Gülseren Kayalar, Kırıkkale Halkı, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
AMAÇ HATALIĞA DİKKAT ÇEKMEK
Panelin açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. Belgin Karaoğlan; ?Osteoporoz derneği olarak amacımız Osteoporoz hakkında halkı bilinçlendirmek, farkındalığını artırmaktır. 15 yıldır bu konuyla ilgili çeşitli toplantılar, etkinlikler yapıyoruz. 20 Ekim Osteoporoz günü nedeniyle tüm dünyada halkı bilinçlendirmek için toplantılar düzenleniyor. Bizim de burada Tıp Fakültesi olarak bulunma amacımız hastalığa dikkat çekmek ve hastalık hakkında halkı bilgilendirmek.? dedi
OSTEOPOROZ TANINABİLİR VE TEDAVİ EDİLEBİLİR HASTALIK
Panelde konuşma yapan Doç. Dr. Burcu Duyur Çakıt, kemikler kaslarımızı destekler, akciğer, kalp gibi organlarımızı korur ve vücudumuzda kalsiyum depolarlar. İlk 20-30´lu yıllarda kemiklerimizin en güçlü olduğu dönem olduğunu belirten Doç. Dr. Çakıt, ?Osteoporoz olan kemikler kalsiyumlarını kaybeder ve daha kırılgan hale gelirler. Kemiğin iç yapısı bozulur ve kütle haline gelirler. Dünya genelinde 65 yaş üstünde kalça, kürek, bel ve omurgalarda kırıklara çok rastlanıyor. Türkiye´de son 4 yılda kemik kırılma oranı yüzde kırk artmıştır.
OSTEOPOROZ EN ÇOK GÖRÜLEN HASTALIK
Yaşam süresinin uzamasına bağlı olarak Osteoporoz ve Osteoporoz´a bağlı kemik kırılmalarında artış gözüktüğünü söyleyen Doç. Dr. Çakıt, ?Kırıklar en sık omurga el bileği kalça ve üst kol kemiklerinde görülüyor ve bu kırıklar hafif düşme veya çarpmadan sonra bile oluşabilmekte. Osteoporoz hastalarında boy kısalması ve sırtta kamburluk ortaya çıkmasının sebebi osteoporoz hastalığı yüzünden omurlarda kırılmalar meydana gelmesidir. 65 yaşın üstündeki tüm kadınlara her yıl kemik yoğunluğu ölçümü yapılmalıdır. Erkekler için ise 65 yaş üzerinde kemik mineral yoğunluğu değerlendirilmelidir.? şeklinde konuştu.
SPOR VE SAĞLIKLI BESLENME ŞART
Osteoporoz ve Beslenme hakkında konuşma yapan Kırıkkale Üniversitesi FTR Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Dilek Keskin, Belirli bir kemik yapısıyla dünyaya geliyoruz. Kemiklerinizi sevin kemiklerinize yatırım yapın eğilmeden ayakta kalın. Omurganın sürekli dik tutulmasına özen göstermenizi istiyoruz. Omurga dik bir şekilde dururken yaşla beraber kadınlarda öne doğru eğilme göstermekte olduğunu ifade eden Prof. Dr. Keskin; ?Bunu önlemek için beslenmeye ağırlık veriyoruz. Aktif yaşam biçimleri istiyoruz. Güneş ve D vitamininden yararlanıyoruz ve egzersizi öneriyoruz. Her zaman süt içilmesini özellikle içebiliyorsanız keçi sütü içilmesini tavsiye ediyoruz. Eğer süt içemiyorsanız bir kâse yoğurt veya bir kibrit kutusu kadar beyaz peynir yiyebilirsiniz. Günde en az 6 adet badem tüketmenizi tavsiye ediyoruz potasyum açısından zengindir, içerdiği Omega 3 açısından oldukça faydalıdır.
?SİGARA ÖNEMLİ RİSK FAKTÖRLERİNDEN BİRİ, ARTIK PASİF SİGARA İÇİCİLİĞİ DE OSTEOPOROZ İÇİN RİSK TAŞIMAKTADIR?
Tuza dikkat edilmesi gerekiyor tuzdan fakir beslenirsek kemik sağlığınızın arttığını gözlemleyebiliriz. Ekmekte birçok maddede tuz olduğu için farkında olmadan çok fazla tuz tüketiyoruz. Süt yoğurt ve peyniri çok fazla tüketmemiz gerekiyor. Hipertansiyona tedbir olarak peynir tüketimini artırabilirsiniz. Kahve ve çay tüketiminin kemikler için zararlı olduğunu biliyoruz. Çayda bir istisna var çayda kemiği koruyan maddeler olduğu için çay tüketimi kahve tüketimine göre daha iyidir bunun için kahve veya cay alışkanlığınız varsa bunu cay yönünde kullanın diyoruz. Sigara önemli risk faktörlerinden biri, artık pasif sigara içiciliği de osteoporoz için risk taşımaktadır Olabildiğince sigara kullanılan ortamlarda bulunmamanızı tavsiye ediyoruz.
GÜNEŞ D VİTAMİNİNİN DOĞAL KAYNAĞI
?Çağımızın en büyük sıkıntısı fastfood dediğimiz hazır gıdaların tüketilmesinin azaltılmasını arzu ediyoruz. Güneş D vitaminin doğal kaynağı cam arkasından değil tamamen açık havada güneş ışığına maruz kalmanızı tavsiye ediyoruz. Güneş kremi kullanmadan cilde günde 1 veya iki kez toplam 20 dakikalık bir güneş ışığı almanız gerektiğini söyleyebiliriz.? dedi. Panelin sonunda konuşma yapan katılımcılara teşekkür belgesi verilerek program sona erdi.
