Tarih: 30.03.2022 08:09

Kapımız devlet ve millet aşkı olan herkese açık

Facebook Twitter Linked-in

İl Başkanı Murat Abalı göreve atanması ve sonraki gelişmeler ve önümüzdeki süreçle ilgili “Genel Merkezimizin bir takdiri oldu görev değişikliği ile atama yapıldı, bizim sayın Devlet Bahçeli liderimizin tasarrufunu eleştirme, üstüne laf söyleme şansımız yoktur. Örfümüzde, adedimizde lider konuştuktan sonra üzerine konuşmak olmaz. Eğer bu atama değişikliği ile şahsım nazarında kırgınlıklar, küskünlükler varsa onu telafi etmek benim boynumun borcudur. Kapımız açık, çayımız her zaman taze. Kim olursa olsun bizden güler yüzün dışında başka bir şey görmeyecektir” dedi

MHP İl Başkanı Murat Abalı Gazetemiz sahibi Mehmet Altundağ ve Genel Yayın Yönetmeni Murat Karadağ’ın gündeme dair, sorularını yanıtlarken önemli açıklamalarda bulundu. Abalı “Genel ve yerelde 2023'le ilgili Cumhur İttifakı’nın galip geleceğinden zerre kadar şüphem yok, bölgemizde olan olayları görmeyip oturdukları yerden patates soğan hesabı yapan siyasileri buradan kınıyorum Amerikan politikasıyla hareket ederek, yerli ve milli olmayan kime hizmet ettiği, kimin bayrağına selam verdiği belli olmayan, politikaları önünüzdeki gözünüzdeki perdeyi kaldırın. Allah için kalbinizle dualı olan bu millete yardımcı olun” dedi.

 

 

DEĞİŞİK SÜRELERDE ÜÇ DÖNEM İLÇE BAŞKANLIĞI YAPTIM

 Değişik sürelerde 3 dönem 3’er yıl olmamak kaydıyla toplamda 5 yıl içerisinde 3 kez Merkez İlçe Başkanlığı dönemim oldu.

2017'de seçimle geldim, tam Merkez İlçe Başkanlığı görevini yürütürken Milletvekili seçiminde istifa ederek aday adayı oldum Partimiz bize Genel Merkezimiz 2.sıra Milletvekili adaylığını layık görünce vekil adaylığı dönemi geçtikten sonra beş ay boşluk dönemi oldu

Ve sonra il başkanlığımız ve Genel Merkezimiz ve tekrar Merkez İlçe Başkanlığına yeniden atadılar bizi. Dediler ki “tekrar buyur gel”. Bizde o beş aylık dönemden sonra kongreye kadar atama ilçe başkanı olarak tekrar devam ettik. Sonra geçen sene Ağustos ayında kongre yaptık tek aday olarak merkez ilçe başkanlığına seçildim.

Görevime devam ederken bu sefer genel merkezimiz sayın bilge liderimizin taktır ve tertipleriyle İl Başkanlığı atamamızı gerçekleştirdi. Yani kısa dönem içerisinde üç dönemlik bir merkez ilçe başkanlığı dönemim olmuş oldu. Bizim açımızdan kısa vadelerde ama elimizde olmayan sebeplerden dolayı bunlar gerçekleşti. Şimdide 2 buçuk aydır İl Başkanlığı görevini yürütüyoruz. Ama bundan önce merkez ilçe başkanlığından önce ise İl Başkanı Seyit Ahmet Göçer Beyefendinin zamanında bir yönetim kurulu üyesi olarak başladım. 2007 yılından sonra Erdal Baloğlu başkanımızın döneminde il başkan yardımcılığı görevi yaptım. Sonra merkez ilçe başkanlığı görevi, yani biz 2007 yılı ile 2022 yılları arasında çeşitli görev ve kademelerde hiç fire vermeden partimizin her çeşit alanda her kademesinde görev almış olduk” dedi.

 

BİZ SİYASETÇİLERİN SİYASETTEN ŞİKAYET ETME ŞANSIMIZ YOK

Günümüzde siyaset yapmanın güç olduğunu ancak siyasetçinin siyasetten şikayetçi olma gibi bir şansının olmadığını söyledi. Gülü sevenin dikenine katlanması gerektiğini belirten Abalı “Tabi şöyle bir şey var yetişiyoruz. Yetişmekte zaten bizim görevimiz. Bizim tabiri caizse (Gülü seven dikenine katlanır) diye bir lafımız var. Hem hukukçu olmam hem bir aile babası olmam hem de bu partimizin şanlı şerefli her kademesinde görev yapmış biri olarak Allah’u Teala'nın da Allah olan inancımız, itikadımız, imanımızda da şu var Allah’u Teala insanlara kaldıramayacağı yükü vermezler. Bazı insanların toplum içerisinde sorumlulukları, misyonları, farklı görevleri güçlü yanları vardır. Ben kendimi memleketime adamış, memleketime hizmet etmek isteyen ve o taşın altına elini değil gövdesini sokan bir kişi olarak görüyorum. Bunu yapabilirim yapamam bilmiyorum ama niyetler çok önemlidir. Yola ne ile başladığınız bitirmenin yarısı niyet etmektir, hayal etmektir. Bizim siyasi ikbalden ziyade, ticari ikballerden ziyade Dedem rahmetli ve babam rahmetlinin geçmişten gelen soyadını memlekette kalıcı hale getirmek hem memleketimize milletimize devletimize de bu vesile ile hizmet ederek bu vesileyle bu soyadı burada kalıcı hale getirmenin derdi bizde olduğu için şikâyetlenmiyorum, herhangi bir yerde yaptığım işten gocunmuyorum. Yaptığım maddi manevi ne varsa da bir yere varırım varmam helal ediyorum. Yani yetişiyorum yetişmekte zaten boynumun borcu. Eğer yetişemeyeceğime inanırsam burada olmamam gerekiyor zaten. Görevimin sorumluluklarını yerine getiriyorum. Ama fedakârlık yapıp bazı şeylerden kısarak yetişiyoruz. İşte çocuğum yeni doğdu iki aydır iki buçuk ay oldu. Bazen onu görme zamanımızdan kısıyoruz Şeklinde konuştu

 

BİZLER SİYASETÇİLER HER TÜRLÜ ELEŞTİRİYE AÇIK OLMALIYIZ

İl Başkanı Murat abalı Cumhur ittifakının ortağı olarak sahada vatandaşlarla sürekli birlikte olduklarını söyledi. Abalı; tabiki eleştirilerinde zaman zaman muhatabı olduklarını belirterek şöyle konuştu “Şimdi şöyle. Bu makamı temsil eden bizler; Milletvekili, İl Başkanı, İçe Başkanı, Belediye başkanı gibi, Ya da bir sivil toplum örgütünün başkanı, Baro Başkanı, Ticaret Odası Başkanı ve bunları çoğaltabiliriz. Bu makamlarda olan insanlar vatandaşa iyi gününde değil, kötü gününde de memleketin sadece iyi ve refah içinde olduğu dönemlerde değil, özellikle bu tür zor zamanlarda sahada olmak zorundayız zaten. “Aman birileri bizi eleştirecek, aman birileri yüzümüze bir şey söyleyecek” diye biz eğer kendimizi geri çekersek öyle de bir kaygımız yok zaten biz her türlü eleştiriye üslubu ve sınırları dahilinde açık şahsımıza partimize hakaret boyutuna varmayacak, Liderimize, Cumhurbaşkanımıza, Sayın Devlet Bahçeli'ye hakaret boyutuna varmayacak her türlü eleştiriyi biz burada göğüslemek zorundayız ve bunu yapmak zorundayız zaten. Ve halende yapıyoruz zaten. Burada vatandaşımızda aslında şunu gördük, biz sahadayken vatandaşımız biraz eleştirse bile şu hakkı da teslim ediyor. Diyor ki;” bu zamanda dahi, caddede, pazar da seçim zamanı olmamasına karşın ve zor zamanlardan geçmemize karşın, bizim içimize girip bizi dinliyorsanız, size helal olsun” diyor. Aslında sağduyulu vatandaş kızgın da olsa yiğidin hakkını yiğide veriyor yani bu bir gerçek. Biz bu çerçevede şunu biliyoruz. Vatandaşla empati kurmak, işte bazen çocuğuna bir çikolata götüremeyen bir babayı anlayabilmek, bir patates, bir soğanın kilosu artmışsa ekmeğin fiyatı artmışsa, çok nüfuslu olan bir ailenin bu nüfusu geçimini rızkını sağlayabilmek adına çektiği kaygıyı anlayabilmek, bu yükü paylaşabilmek için buradayız zaten.”

 

BİZİM GÖREVİMİZ MAKAMI KULLANIP ONU BUNU TAYİN ETTİRMEK DEĞİL

“Yani biz makamın gücünü kullanmak birilerini sadece şuradan şuraya tayin ettirip terfi yaptırmak, oy ikbali ve kaygısıyla hareket etmek için değil biz vatandaşımıza hizmet etmek ve onları anlayabilmek adına buradayız. O yüzden memleketimizin bu içinde bulunduğu durumu biliyoruz ama şunu da biliyoruz. Bugün Ukrayna ve Rusya'da bir savaş var aslında savaşlardan iyi bir şey çıkartmak bizim fıtratımızda yok. Hiçbir coğrafyada Müslüman coğrafyası olsun, Hristiyan coğrafyası olsun hiçbir Savaşı tasvip etmiş değiliz. Ölenlerin üzerinden yaralananların üzerinden de nemalanacak da değiliz. Ama bugün bu savaşla birlikte şu gerçeği görmemiz gerekiyor son zamanlarda patates, soğan üzerinden ya da buna benzer şeyler üzerinden Cumhur ittifakını ve ülkenin dinamikleri ile oynamak isteyen algı yaratmak isteyenlere de şunu söylüyorum.

Bugün kağnı yükü paranız, altınınız olsa hangi bankamatikten çekeceksiniz? Bugün bombalar düşerken çocuğunuz metroların altında, taş duvarlar da yatıp ağlarken hangi sırça köşkteki yatak ve evin varlığından bahsedeceksiniz?”

 

PATATES SOĞAN YERİNE KONUR, AMA VATAN NAMUS KONMAZ

“Demek ki patates soğan yerine konulabilir. Bugün 3 lira iken yarın bir liraya alınabilir. Mazot bugün 20 lira iken yarın 10 liraya alınabilir ama ırz, namus, şeref, devlet, millet, can yerine konamaz. Dolayısıyla biz dualı bir milletiz, Türk milleti sağduyulu bir millettir burada bu millet hakkını her zaman teslim edecektir. Sandığa geldiğinde neyin ne olduğunu, neyin haklı haksız olduğunu çözecektir ve ona göre hareket edecektir.”

Bu vesileyle genel siyaset ve yerel siyaset bazında 2023'le ilgili Cumhur İttifakı’nın galip geleceğinden zerre kadar şüphem yok, kaygım da yok. Yerli ve milli olan bu Cumhur İttifakı’nın son dönemlerde silah sanayinde yaptığı atakların, terörle mücadelede yapmış olduğu atakların, Libya da bugün münhasır ekonomik Bölge’nin sınırları çizilirken, Doğu Akdeniz'de rezervler bulunup yarın torunlarımızın torunlarına gelecek, ikbal, rızk temin edecek yerler yataklar bulunurken, bugün Afrika'da Fransa Cumhurbaşkanı hakaretle karşılanır bizim Cumhurbaşkanımız ve vatandaşlarımız hürmet ve saygıyla karşılanırken bunlar tabii ki Ülke içindeki bazı dinamiklere yansıyacaktır. Bunlar kendiliğinden olmuyor. Tutup işte neden Somali’ye 5 milyon dolar yardım yaptınız dediklerinde bizim vereceğimiz cevap;(oradaki insanlara da, mazlumlara da bu coğrafyada Türk milletinin el uzatması elzemdir.

Yarın o coğrafyada da biz olacağız, Libya'da da biz olacağız. 30 yıllık Karabağ işgali sonlandırılırken nasıl oradaysak her yerde olacağız. Ve bunun bir faturası, bedeli, zor zamanı, kemer sıkacağımız dönemler olacak. Bunlar oturduğumuz yerde olmuyor, bir anda olmuyor.”

O yüzden bunları patates soğanla kapatmaya çalışanları kınıyorum üzülüyorum ve Amerikan politikasıyla hareket ederek, kime hizmet ettiği, kimin bayrağına selam verdiği belli olmayan, politikaları öne sürenlere buradan diyorum ki:” gözünüzdeki perdeyi kaldırın. Allah için kalbinizle dualı olan bu millete yardımcı olun. Hata varsa da bu hata dan dönün diyorum”

 

MİLLETİMİZ VE DEVLETİMİZ ATIYIM SÜRECİNDE

Ülkenin Milli meseleleri varken patates soğan hesabı yapanları kınadığını belirten Abalı “Bu sadece Cumhur ittifakı döneminin kanayan bir yarası değildir. Bazı şeyleri yine oraya bağladı diyecekler 15 Temmuz süreci yaşandığı güne kadar kadrolarımız içine sızmış. Bunun nasıl sızdığını da tartışmıyorum. Öyle sızmış böyle sızmış netice bu sızmış. Ve çok önemli yerlerde görev almış bu insanların bilinçli ve organize şekilde yapmış olduğu politikalarla ülkenin önünde bir perde, gözünün önünde bir perde vardı. Fakat 15 Temmuz sürecinden sonra yerli ve milli kadrolarla birlikte ülkemizin hangi alanlarda ne tür yatırımlar yapması, dışa bağımlılığı nasıl halletmesi gerektiği artık bir zorunluluk haline gelmiştir ve bu zorunluluk çerçevesinde aslında geçmişten bu zamana kadar yansımasını gördüğümüz üretkenlik, üretememe, dışa bağımlılığını en aşağıya indiren, ham maddesi ile üretimiyle, kendi ayakları üzerinde duran Türkiye gerçeğinin idrakiyle artık bu atılımı yapma dönemi geldi.

 

2023 BİZE BİR VİRAJ OLMASININ SEBEBİ VAR

2023'ün bize bir viraj olmasının en önemli sebebi ise, yapılmaya başlanan ve meyvelerini aldığımız silah sanayinden tutun, savunma sanayinden tutun, daha bunu genişletebileceğimiz birçok alanın devamının gelebilmesi için 2023'te Cumhur İttifakı’nın zaten zafere ulaşması gerekiyor diyoruz.

Kendi parasını değerlendiren, tarımı, hayvancılığı ile dışa bağımlılıktan kurtulup ithal değil, ihraç edecek pozisyona gelen millet ve bu ülkeden bahsetmek için 2023 diyoruz.

Evet tarım ülkesi olan Türkiye'nin buğdayı dışarıdan alması yani kabul edilebilir bir şey değil. Dolayısıyla tarım politikalarının zaten bir sisteme oturtulması gerektiğini son dönemlerdeki bakan değişiklikleri ve sürekli arayış içinde olunmasından da anlamamız gerekiyor. Yani buralarda bir sistem oturtulmaya çalışıyor belli yani bu gözümüzün önünde.

Bir bakan yeni atandı yeniden belli bir süre sonra bir bakan değişikliğe gidiliyorsa, ekonomide de aynısı oluyorsa tam manasıyla sistemin oturtulmasına yönelik bir çaba ve arayış olduğunun göstergesi olarak görüyorum ben bunu işin açıkçası. Dolayısıyla Doğu Akdeniz'de bulduğumuz rezervlerin hayata geçirilmesi ile dışarıya olan yakıt bağımlılığımızı, akaryakıt bağımlılığının, doğalgaz bağımlılığının minimuma indirilebilmesi kendi faaliyetleri ile yapılan politikalarla hayvancılık politikalarıyla dışarıya bağımlılığımızın en asgariye indirildiği bir Türkiye hayali hepimizin hayali. Bu konuyu eleştiriyorum ben de geçmişten bugüne burada eksikliklerimiz olduğunu düşünüyorum ama şunu da düşünün, terörle mücadele ile ilgili farklı bir politika söz konusuyken bugün terörün bitme noktasına geldiği ve kandilin bile yerinde vurulduğu bir politikaya gelindi ise ülke yavaş yavaş hatalarını yanlışlarını eksiklerini tamamlayarak geleceğe umutla, ufka umutla baktığını da görüyorum. Yani karamsar bir tablo çizmenin bir anlamı yok. Ülke hepimizin. Bu gemide hepimiz varız. Dolayısıyla yanlışlarımızı düzelterek, empati yaparak, eleştirerek, eleştiriye açık olarak, doğruyu bularak gitmemiz gerekiyor.” Diye konuştu.

 

Cumhur ittifakının ortağı olarak sürekli sahada olduklarını anlatan Murat Abalı “Evet biz Cumhur İttifakı içerisinde Cumhur İttifakına yürekten destek veren milliyetçi ülkücü kadrolarız. Ve liderimizin emri ile talimatlarıyla da bunun zedelenmemesi için elimizden gelen hassasiyeti gösteriyoruz.

Fakat vatandaşımızın nezdinde şu var. Evet. Devlet Bey isterse olur. Milliyetçi-Ülkücü kadrolar isterse olur. Bizim herhangi bir bakanlığımız yok. Şurada burada genel müdürlüğümüz, bürokrat olarak yerleştirdiğimiz insanlar yok. Biz sadece şunun için buradayız. Bu dönem için konuşuyorum bunu. Önümüzdeki dönemlerde Sayın Liderlerimiz ne konuşurlar nasıl bir yol izlerler onu bilmiyoruz. Nasıl bir ittifak modeliyle yürürler onu bilmiyoruz. O onların takdirinde ve tasarrufunda olandır.

Bize onların talimatıyla hareket etmek düşer. Buradaki amaç bu kadroların amacı: tamamen devletine ve milletine hizmet etmek ve ülkenin zor zamanlarında yerli ve milli olan bu Cumhur İttifakına destek olmak.

 

Bizim her zaman inandığımız şudur. Rahmetli Başbuğumuzun 3 milletvekili ile de özgül ağırlığı ile o mecliste Türkiye Cumhuriyeti'nin temel taşı olmuştur. Bir milletvekili ile de olmuştur. Meclise hiçbir vekil sokmadığımız zamanda Milliyetçi, Ülkücü kadrolar bu devletin ve bu milletin temel kolon taşı olmuştur.

 

BİZİM özgür ağırlığımız BÜYÜK BİZ BÜYÜK BİR HAREKETİZ

Biz kendimizi ne vekil sayımızla ne bakan sayımızla ne de bürokrat sayımızla ölçerek ya da oy oranı ile ölçerek o kaba girmeyiz. Bizim kabımız büyük. Biz dünya çapında yeri geldiği zaman Naim Süleymanoğlu'nu bile bu ülkeye getiren milliyetçi-ülkücü kadrolarız.

Sadece Türkiye'de değil dünya coğrafyası üzerinde Rusya'nın yapmış olduğu araştırmada dünyanın en büyük sivil toplum hareketinin bir parçasıyız. Ülkü Ocaklarımızla, siyasi parti olarak kadrolarımızla ve ülkücü camiaya gönül vermiş, gönül vermiş olan vatandaşlarımızla, Dolayısıyla bizi bir siyasi parti olarak görmek aslında temelde yanlış bir şeydir. Biz hareketiz. Biz devletin ve milletin hareketiyiz” dedi.

 

HEDEF 2023

2023 yılına kadar hiçbir siyasi ikbal ve insanların ana amaç ve gayesi olmalıdır, idealleri olmalıdır. Ama bu ideallerin altında yatan hedefleri de olmalıdır. Tabii önce dediğim gibi ana amaç ve gaye ideal anlamında bir çizgi çekmek altını da doldurmak gerekiyor. Ana gayemiz bu memleketin evladı olarak, öncelikle devletine ve milletine faydalı olabilmek ve arkasından da memleketine güzel işler yapabilmek, doğduğumuz doyduğumuz memleketimize, sonrasında da bunu gerçekleştirebilmek için ki bunu gerçekleştirmenin birçok yolu vardır. Siz bir polis memuru olarak, düzgün ve dürüst memur olarak, siz bir Silahlı Kuvvetler mensubu olarak bir Vergi Memuru olarak, bir Esnaf olarak da bu memlekete hizmet edersiniz. Borcunuzu verginizi ödersiniz. Düzgün işler yaparsınız. Herkes kapısının önünü süpürür kendine ait özgü alanında en güzelini yapar memleket için ve bu memlekete hizmet eder, işte bizim gaye ve hedefimiz cumhur ittifakını 2023te hedefe ulaştırmak, bundan sonra da bu memlekette bir eser bırakmak.

ÖNCE HEDEFİMİZİ KOYDUK SONRA YÜRÜMEYE BAŞLADIK

“Birileri de bürokrat olarak, siyasetçi olarak hizmet etmeyi tercih eder bu alanda bulunur. Şimdi siyasi hizmetin genetiklerinde de kademe kademe hedefler vardır. Ben en başta yönetim kurulu üyesi olarak ülkücü milliyetçi kadrolar benim gönlümün yattığı yerdir. Eğer ben siyaset yapacaksan benim siyasetimin olacağı tek yer Milliyetçi Hareket Partisidir dediğim yaşadığım okuldan sonra geldiğim o dönemde burada siyaset yapmaya başladığım gün ne hedef koymuşsan bugün aynı hedef yolunda yürüyorum zaten. Yani hedefler bugün konulmuş hedefler değildi. Zamanın konjonktürüne göre, işte bize olan ilgi ve alakaya göre konulmuş bir hedef değildi. Biz önce hedefi koyduk sonra yürümeye başladık zaten Allah’ın izniyle.” Allah'a çok şükür. Elhamdülillah camiamızın dışında da destek gördük. Bugün Cumhuriyet Halk Partili olan, İyi Partili olan ya da AK Partili olan ya da partisiz olan, bu memleketin evladı olmuş aynı hassasiyetleri taşıdığımız, yani başka bir çatıda olsa dahi aynı hassasiyet, memleket hassasiyetini taşımış, eşimiz, dostumuzda bize teveccühü gösterdi. Bizi mutlu eden tarafıdır zaten bu işin. Camiamızın güçlü destek vermesinin dışında, bu memleketin evladı olarak, kimisi dedemizin torunu diye, kimisi Ömer’in emaneti diye, kimisi de bu çocuk bu evladımız düzgün dürüst diye bize teveccüh gösterdi, kimisi de ülkücü bu bizim evladımız diye teveccüh gösterdi. Bu bizim artımızdı, bu bizim avantajımızdı ama biz çalışmaktan vazgeçmedik, hedef koymaktan vazgeçmedik.

Şimdi ilk hedefim şu. Sayın Liderimiz Devlet Bahçeli Beyefendinin takdir ve tensipleri ile bize emanet edilen bu görevi öncelikle layıkıyla yapabilmek. Yani bu il başkanlığı görevini görevimiz sonuçlanacağı güne kadar düzgün bir şekilde en etkin şekilde görevimizi yerine getirmek. Sonrasında ise şartlar zaman eğer gösterir alacak nefesimiz varsa, genel merkezimiz bir teveccühte bulunursa, atıyorum Kırıkkale memleketimiz bize karşı bir teveccühte bulunursa ve tabii ki bunların en başında zaten nefesimiz yeterse diyerek Yüce Allah’ımız yani Allah'ın takdiri olur “Ol deyince olduran” olduğu için bu memlekete

Hizmet etmek ve sonrasında bir eser bırakmak isteriz. Ama şunu belirtmek isterim ki 2023 yılına dair bir hedefim yok benim. Yani böyle bir hedef içerisinde değilim. Ama 2023’den sonra ne gelir ne biter, şartlar ne getirir onu da zaman içerisinde değerlendireceğim.

Ama şu var 2023'te 2024 tür 2030 dur 2050'dir şunu biliyorum ki ömrümün yettiği nefesimin yettiği süre boyunca Milliyetçi Hareket Partisine hizmet edeceğim. Ama il başkanı olarak, ama bir nefer olarak, ama bir vatandaş olarak, ama bir gönüldaş olarak.

Taş yerinde ağırdır. O yüzden Allah nasip eder etmez onu zaman içerisinde göreceğiz. Bir hizmet aşkımız bizim de memlekete var elbette.”

 

ZAMAN ZAMAN SİYASİ PARTİLERDE DEĞİŞİKLİKLER OLUR

Siyasi partilerde zaman zaman görev değişikliklerinin olduğunu belirten Murat Abalı kendisinin de alınan bir karar gereği bu göreve atandığını belirterek “Geçmişten bugüne kadar oldu tabi ki. Ben şöyle söyleyeyim. Ben haklı-haksız ayrımına girmiyorum. Bir vesile ile kırılmış olan tüm büyüklerimi kucaklamak, empati kurmak, bir il başkanı olarak zaten bu benim asli görevim.

Bir kere biz bu makama oturduktan sonra şahsi ikballerimizi ve nefsimizi bir kenara bırakmak zorundayız.

Ben Teşkilat Başkanıyım. Murat Abalı olarak birine kırılabilir, kızabilirim, haz etmeye de bilirim. Ama buraya geldiğim gün itibariyle o ikballer, o nefis bir kenara durmak zorundadır. Ben Teşkilat Başkanıyım. Toparlayıcı olmak, kucaklayıcı olmak, herkesi bir araya getirmek, önce kendi nefsimi terbiye etmek benim görevim.

Bu görev bana emanet çünkü. Dolayısıyla; belki benim, belki onun, bu kim olabilir kimin hatası olduğunu tartışmam, ilk el uzatan olmayı yeğlerim. Bunu şunu içinde yeğlerim. Ben Teşkilat Başkanlığının dışında da esas anlamda bir Müslüman olarak Elhamdülillah, itikadı, inancı olan bir insan olarak, bir Müslümanın üç günden öte küs kalmamasını gerektiğini bilen biri olarak başlarım. Kırgınlıkların bu tür durumların uzatılmamasını gereken Peygamberimizin sünnetinde olan bu durumda da benim bunu yapmamam gerektiğini biliyorum Dolayısıyla Milliyetçi Hareket Partisi'nin geçmişte hizmet etmiş bir gün bile hizmet etmiş kim varsa Allah'ın izniyle onun elini sıkar, o gelmiyorsa da ben giderim. Dolayısıyla geçmiş dönemde kıymetli başkanımız Erdal Baloğlu beyefendi 7 yıl süresince bu partiye hizmet etti, emeği var. Bizim için bir gün dahi hizmet eden ile 7 yıl hizmet eden aynı kıymet harbiyesi taşımak da. Genel Merkezimizin bir takdiri oldu, kendisini görev değişikliği süreci ile aldılar beni atadılar. Bizim sayın Devlet Bahçeli Beyin, liderimizin tasarrufunu eleştirme, üstüne laf söyleme şansımız yoktur. Bizim örfümüzde, adetimizde Lider konuştuktan sonra üzerine konuşmak olmaz. Ama eğer bu atama değişikliği ile kırgınlıklar varsa, küskünlükler varsa, bu atamadan sonra onu telafi etmek benim boynumun borcudur.

Kapımız herkese açık. Çayımız her zaman taze. Kim olursa olsun buraya geldiğinde bizden güler yüzün dışında, elini sıkmamızın dışında, başka bir şey görmeyecektir. Yani onu açık yüreklilikle söyleyebilirim.” Diye konuştu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —