İstiklal Marşı, işgale karşı direniş beyannamesidir

İstiklal Marşı, işgale karşı direniş beyannamesidir

AYNI DURUMU MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE YAŞADIK

İstiklal Marşı, işgale karşı direniş beyannamesidir

Kırıkkale Üniversitesi Yahya Kemal Salonunda ?Vefatının 80. Yılında Mehmet Akif Ersoy ve İstiklal Marşı´ konulu konferans verildi. Türk Dili ve Edebiyatı Topluluğu tarafından düzenlenen etkinlikte Ankara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurullah Çetin konuşmacı olarak yer aldı. Konferansa akademisyenler ve öğrenciler büyük ilgi gösterdi.

BAĞIMSIZLIK MÜCADELESİ İSTİKLAL MARŞIMIZIN TEMEL ÇIKIŞ NOKTASIDIR

İstiklal Marşının bizi millet yapan temel metinlerden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Nurullah Çetin ?İstiklal Marşı sıradan bir edebi metin değildir. Bu metin milli ve manevi değerlerimizi içeren, bizi etkilemeye devam eden veciz bir metindir. İstiklal Marşımız tam olarak Milli Mücadele döneminin ortasında yazıldı. Ülkemiz Mondros Antlaşmasından sonra itilaf devletlerinin fiilli işgaline uğradı. Bu işgale karşı koyan helal süt emmiş Müslüman-Türk evlatları tam bağımsız bir şekilde yaşama isteği iradesini ortaya koydular. İşgale uğramış Türk milletinin bu bağımsızlık mücadelesi İstiklal Marşımızın temel çıkış noktasıdır. İşgale karşı diriliş, direniş beyannamesidir. Antiemperyalist bir manifestodur. Mehmet Akif Ersoy ?Hakkıdır Hakk´a tapan milletimin istiklal´ ifadesiyle işgalcilere ve işgale karşı bir tavır ortaya koyuyor. İstiklalin tarih boyunca Allah´tan başka hiç kimseye boyun eğmemiş Türk milletinin en tabi hakkı olduğunu vurguluyor. İşgal ve esaret altında, başkasının mandası altında yaşamak Türk milletinin tarihine, azametine, varlığına yakışmayan bir şeydir. İşte İstiklal Marşı bu ruh ve şuuru bizlere telkin ediyor? dedi.

İSTİKLAL MARŞI NEDEN ?KORKMA´ İLE BAŞLIYOR?

İstiklal Marşının neden ?Korkma´ ile başladığını anlatan Prof. Dr. Nurullah Çetin ?Bazı kişiler İstiklal Marşımızın olumsuz bir ifade olan ?Korkma´ ile başlamasını eleştiriyor. Mehmet Akif Ersoy İslam tarihini çok iyi bilir. Bu mısraı İslam tarihindeki hicret olayından etkilenerek yazmıştır. Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), Hz. Ebubekir ile Medine´ye hicret ediyor ve peşlerinde bir düşman ordusu var. Peygamberimiz (sav) ve Hz. Ebubekir Sevr dağındaki Sevr mağarasına sığınıyor. Mekkeli müşrikler mağaranın girişine o kadar yaklaşıyorlar ki konuşma sesleri mağaranın içinden duyuluyor. Hz. Ebubekir´in korktuğunu gören Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), ?Üzülme, endişe etme, korkma. Allah bizimle beraberdir´ diyor. Sonrasında da bildiğimiz mucize gerçekleşti. Mağaranın girişinde örümcek ağını, güvercin yuvasını gören müşrikler oradan uzaklaştı.?

AYNI DURUMU MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE YAŞADIK

?Biz de aynı durumu Milli Mücadele döneminde yaşadık. 10 Ağustos 1920 günü Paris´in bir banliyösü olan Sevr kasabasında bir antlaşma yapıldı. Bu antlaşmayla itilaf devletleri Devlet-i Aliyye-yi Osmaniye´yi paylaşıyorlar. Dolayısıyla arkadaşlar biz de Sevr Antlaşması mağarasına hapsedildik. Etrafımızı da işgalci Avrupalı devletler kuşattı. Tıpkı Mekkeli müşriklerin Sevr mağarasını kuşattığı gibi ve kendi aralarında bizi yok etmek için yapacakları hain planları konuşmaya başladılar. Biz de Türk Milleti olarak Hz. Ebubekir gibi korkmaya başladık. Çünkü yıllar boyunca savaş içindeki Türk Milleti çok zor durumdaydı ama düşmanlar çok iyi imkânlara sahipti. Mehmet Akif de bunun için aynen Peygamberimizin (sav) dediği gibi Türk milletine ?Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak´ diye sesleniyor. ?Üzülmeyin, endişe etmeyin, korkmayın. İmkânlarımız olmasa da o imkânlara hükmü geçen Allah´ımız var´ diyerek Türk Milletine güven telkin ediyor? şeklinde konuştu. Konuşmanın ardından Üniversitemiz Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Muhittin Eliaçık tarafından Prof. Dr. Nurullah Çetin´e plaket verildi. Konferans sonrasında Prof. Dr. Nurullah Çetin öğrencilerimiz için kitaplarını imzaladı.